06.02.2024 - 12:34 | Son Güncellenme:
Gazze'de başlayıp dalga dalga tüm bölgeye yayılan savaşta 123'üncü gün, Orta Doğu'daki bütün gelişmeleri dakika dakika canlı blog sayfasına taşıyoruz.
İsrail ve Hamas arasında esir takası ve ateşkesi içeren anlaşmaya dair görüşmeler devam ederken, İsrail, Hamas’ın yeni esir takası anlaşmasına dair sunulan teklife verdiği yanıtın kendilerine ulaştığını doğruladı. İsrail Başbakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Hamas'ın yanıtı Katarlı arabulucu tarafından Mossad'a iletildi. Ayrıntıları müzakerelere katılan yetkililer tarafından ayrıntılı olarak değerlendiriliyor” denildi.
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdulrahman Al Thani, Hamas’ın İsrail ile yeni esir takası anlaşmasına dair sunulan teklife yanıt verdiğini belirterek, “Hamas'ın teklif hakkında bazı yorumları oldu ancak genel olarak olumlu olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
Bir Rus gazetesine verdiği röportajda Uluslararası Holokost’u Anma Günü'nün Rusya’da resmen ilan edilmediği açıklaması yapan İsrail'in Moskova Büyükelçisi Simona Halperin bugün Rusya Dışişleri Bakanlığına çağırıldı. Yaklaşık bir buçuk saat bakanlık binasında kalan Halperin, bakanlıktan hiçbir açıklama yapmadan ayrıldı.
Konuyla ilgili dün açıklama yapan Rusya Dışişleri Bakanlığı, İsrailli Büyükelçi’ye tepki göstermiş, “İsrail Büyükelçisi röportajında Rusya'ya yönelik kabul edilemez ve kışkırtıcı açıklamalar yaptı. İlk önce Rusya’nın da inisiyatifiyle 27 Ocak Uluslararası Holokost’u Anma Günü’nün BM Genel Kurulunca ilan edildiğini hatırlatmakta yarar var. Bu tarih tesadüfen seçilmedi. Aynı gün 1945’te Kızıl Ordu, Polonya’daki Auschwitz-Birkenau Toplama Kampı’nı Nazilerden kurtardı. Bu bilgiler büyükelçinin açıklamalarının saçma olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullanmıştı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Suudi Arabistan’daki temaslarının ardından Orta Doğu turunun ikinci durağı Mısır’a geldi. Bakan Blinken, başkent Kahire’de Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi bir araya geldi. Blinken ve es-Sisi görüşmesine Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Shoukry ve Mısır Genel İstihbarat Teşkilatı Başkanı Abbas Kamel de katıldı. Görüşmede, Gazze Şeridi’nde ateşkes, esir takası ve insani yardımların bölgeye ulaştırılması gibi konular ele alındı.
Cumhurbaşkanı es-Sisi yaptığı açıklamada, Mısır’ın son derece zorlu koşullara rağmen, BM ve yardım kuruluşlarıyla koordinasyon halinde Gazze'ye kritik insani yardım sağlamaya devam ettiğini belirterek, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) Gazze Şeridi’ne yönelik yardımların sağlanmasında önemli ve vazgeçilmez rolünün altını çizdi.
Cumhurbaşkanı es-Sisi, Gazze Şeridi hakkındaki uluslararası ve BM kararlarının uygulanması gerektiğini belirterek, Filistin meselesine bölgede kalıcı istikrar için adil ve kapsamlı bir çözüm bulunması yönünde ciddi adımlar atılmasının hayati önemini yineledi.
Blinken ise ABD’nin barışın sağlanması ve çatışmanın bölgeye yayılması için Mısır ile koordinasyon ve ortak çabaların sürdürülmesi yönündeki kararlılığını teyit ederek, Mısır'ın bölgede güvenlik ve istikrarı destekleme yönündeki çabalarını övdü.
Blinken’ın Mısır'ın ardından Katar, İsrail ve Filistin’i ziyaret etmesi bekleniyor.
Lübnan, Fransa'nın 'Hizbullah, İsrail sınırından çekilsin' önerisini reddettiğini duyurdu. Duyuru bizzat ülkenin Dışişleri Bakanı Abdullah Bou Habib tarafından yapıldı.
ABD merkezli Globalfire, NATO'nun en güçlü ordularını sıraladı. Türkiye hem Avrupa hem de dünya devlerine adeta fark attı.
ABD'nin başını çektiği uluslararası koalisyona rağmen Yemenli Husiler Kızıldeniz'deki saldırılarına devam ediyor.
İngiliz donanmasına bağlı Birleşik Krallık Deniz Ticareti Operasyonları (UKMTO), bugün öğle saatlerinde Aden'in yaklaşık 80 kilometre açıklarında yeni bir olay yaşandığını bildirdi.
Yetkililerin vakayı soruşturduğunu kaydeden UKMTO, olaya dair daha fazla detay sunmadı.
Vakanın gerçekleştiği nokta, Aden Körfezi'nde Yemen-Cibuti-Somali üçgeninde yer alıyor.
Washington merkezli Bilim ve Uluslararası Güvenlik Enstitüsü (ISIS), İran'ın nükleer silah üretme kapasitesine dair yeni bir rapor yayımladı.
ISIS, Tahran yönetiminin 1990'dan beri ilk kez nükleer silaha yakınlığı konusunda alarm verdi ve tehdit seviyesini 'aşırı tehlikeli'ye yükseltti.
Raporda, İran'ın nükleer bir patlayıcıyı doğrudan şekillendirmek için fazlasıyla zenginleştirilmiş uranyuma sahip olduğu belirtildi.
Uranyumun kendisi bir nükleer silahı şekillendirmek için gereken tek bileşen değil ancak bulunması en zor olanı. İran’ın yüzde 60 zenginleştirilmiş uranyumu bulunuyor.
Rapora göre İran, yüzde 60'lık zenginleştirilmiş uranyumunun yalnızca bir kısmını kullanarak bir haftada nükleer silah üretebilir. Basit bir savaş başlığı geliştirmek için ise altı aylık bir süre yeterli.
ISIS'in raporundaki tehdit şemasında, riskin bordo renge ulaştığı görüldü.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), geçen ay İran'ın işbirliği yapmamasına dair ciddi endişeleri olduğunu duyurmuştu.
Filistinli İslami Cihad'ın silahlı kanadı Kudüs Tugayları, Gazze Şeridi'nin güneyindeki en büyük şehir Han Yunus'ta İsrail işgal ordusuyla şiddetli çatışmalara girdi.
Kudüs Tugayları, Han Yunus'un merkezi, batısı ve güneyindeki çatışmalarda tanksavar füzeleri ve küçük silahların kullanıldığını bildirdi.
Han Yunus'un El Emel mahallesinde İsrailli işgalcilerin Merkava tankı roketatarla vuruldu.
Kudüs Tugayları, Gazze'nin batısında savaşçılarının İsrail ordusuna ait bir askeri aracı havaya uçurduğunu da ekledi.
İsrail işgal ordusu tarafından 'güvenli bölge' ilan edilen Han Yunus, son günlerdeki çatışmaların merkezi.
Hamas'ın silahlı kanadı Kassam Tugayları ise, Han Yunus'un güneyinde İsrail ordusuna ait bir buldozeri imha ettiğini açıkladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Vedant Patel, İsrail'in Gazze Şeridi'ni işgaline katılan bir askerin kendi sosyal medya hesabından paylaştığı skandal görüntünün derin şekilde rahatsız edici olduğunu söyledi.
Söz konusu video kaydı, Gazze şehrinin El Rimal mahallesindeki bir okulda İsrail askerinin kendisi tarafından çekildi. İşgal askeri, elleri arkadan bağlı, çıplak ve yaralı haldeki bir Filistinlinin başında bekliyor. Sağ uyluğunun yaralı olduğu görülen Filistinlinin ayak parmağında ise çivi var.
Mide bulandıran görüntü Yosee Gamzoo adlı İsrail askeri tarafından Instagram hesabında paylaşıldı. Mesaj viral hale gelince işgal askeri söz konusu görüntüyü ve Instagram hesabını sildi.
Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun son 24 saatte düzenlediği saldırılarda 107 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 143 kişinin ise yaralandığı duyuruldu.
Saldırıların başladığı 7 Ekim'den bu yana hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısının 27 bin 585’e, yaralananların sayısının ise 66 bin 978’e yükseldiği aktarıldı. İsrail ordusunun, ambulansların ve sivil savunma ekiplerinin yaralılara ve enkaz altında kalan Filistinlilere ulaşmasını engellediği belirtildi.
Rusya'nın Ukrayna saldırılarında dünya medyasının manşetlerine taşındı. Ancak asıl etkiyi, halihazırda Orta Doğu'daki çok cepheli savaşta ABD üssünün vurulduğu saldırıda gösterdi.
İsrail tarihinin en sağcı hükümetinde Ulusal Güvenlik Bakanı olarak yer alan Itamar Ben-Gvir, Gazze Şeridi'ndeki savaşın son bulması halinde hükümetten çekileceği tehdidini birçok kez yineledi.
Aşırı sağcı Yahudi Gücü Partisi'nin liderliğini yapan Ben-Gvir, parlamentoda yalnızca altı sandalyeye sahip ancak Tel Aviv yönetiminin politikaları üstündeki etkisi hayli fazla.
Rehine yakınlarını azarlayan ve Gazze Şeridi'nin haritadan silinmesi gerektiğini savunan faşist bakan, Ocak ayı sonunda gerçekleşen bir konferansın öne çıkan ismiydi.
'Gazze'ye Geri Dönüş Konferansı' adlı skandal toplantıya fanatik Yahudiler akın etti. Itamar Ben-Gvir Filistinlilerin Gazze'den 'gönüllü' olarak sürülmesini talep eden katılımcılarla birlikte danslar etti, görüntüler İsrail medyasında geniş şekilde haberleştirildi.
Konferansta 365 kilometrekarelik Gazze Şeridi'nde altısı yeni 21 yasa dışı İsrail yerleşiminin kurulmasına dair ana hatlar belirlendi.
Toplantıda açılan pankartlardan birinde, 'Yalnızca bir nakil barışı getirecek' yazıyordu. Nakille kastedilen, Filistinlilerin Gazze'den sürülmesinden başka bir şey değildi.
Amerikan gazetesi Wall Street Journal'a verdiği röportajda ise, Gazze Şeridi'nden ayrılmayı reddeden Filistinlilerin idam edilmesini istedi. Itamar Ben-Gvir, "Joe Biden bize tam destek vermek yerine, Gazzelilere insani yardım ve yakıt gönderdi. Trump olsaydı bu savaş bambaşka bir yerde olurdu. Trump başkan olsaydı, daha özgür hareket edebilecektik" diyerek katliam yapmalarına Washington'ın engel olduğunu söyledi.
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı'nın açıklamalarının yankısı dinmeden, oğlu Shuvael Ben-Gvir sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda ABD lideri Biden'ı Alzheimer hastalarına benzetince kıyamet koptu.
Joe Biden'ın bir fotoğrafını X hesabından paylaşan Shuvael Ben-Gvir, "Bu zor zamanlarda, bilişsel zayıflama ve bunaklığın en yaygın nedeni olan beyinde bozulma hastalığı Alzheimer hakkında farkındalık yaratmak önemli. Bir kişinin fonksiyonlarını ve kabiliyetlerini etkileyen ciddi bir hastalık" diye yazdı.
Mesajın sosyal medyada anında dolaşıma girmesi üzerine Itamar Ben-Gvir oğlu adına özür diledi, Shuvael Ben-Gvir'in yazdıklarını derinden karşı çıktığı 'ciddi bir hata' olarak niteledi.
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı'nın açıklamasının ardından oğlu Shuvael Ben-Gvir de X hesabından depreme yol açan mesajını sildi, Biden'ın fotoğrafını "Sayın Başkan, üzgünüm" mesajıyla yeniden paylaştı.
JERUSALEM POST: ÇENESİNİ KAPATMASININ VAKTİ
İsrail gazetesi Jerusalem Post'ta bugün 'Ben-Gvir'in çenesini kapatmasının zamanı' başlıklı bir başyazı yayımlandı. Jerusalem Post'a göre, Yahudi Gücü Partisi'nin lideri olan Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir, İsrail tarihinin en sağcı hükümetindeki kabine üyelerinin bölücü ve zehirli konuşmalarına yol açan kışkırtıcı bir güç oldu.
Hollanda, İsrail'in yerle bir ettiği Gazze Şeridi'ne insani yardım ve tıbbi malzemelerin bulunduğu paketleri Ürdün'le birlikte savaş uçaklarından bıraktı.
Söz konusu operasyon bu hafta ikinci kez gerçekleşti ve Ürdün'e ait sahra hastanesine yardımlar ulaştı.
Hollanda Dışişleri Bakanı Geoffrey van Leeuwen, Gazze Şeridi'ne daha fazla yardım ulaştırılması için çalışmaya devam edeceklerini söyledi.
Filistin Eğitim Bakanlığı, 7 Ekim'den beri İsrail saldırılarında 4 bin 895 öğrencinin yaşamını yitirdiğini 8 binden fazla kişinin ise yaralandığını duyurdu. Bakanlık ayrıca 7 Ekim'den beri 620 bin öğrencinin okullara kayıt yaptıramadığını ve eğitim alamadığını ifade etti.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Hamas'ın lideri Yahya Sinvar'ın tünellerde sık sık yer değiştirerek saklandığını öne sürdü. Gallant, ayrıca Sinvar'ın artık Hamas'ın askeri eylemlerine liderlik etmediğini de iddia etti.
Savaşın beşinci ayında altıncı kez Orta Doğu'ya ayak basan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın bugünkü durağı, son haftalarda ateşkes ve rehine takası anlaşmalarına ev sahipliği yapan Mısır.
Pazartesi gününü Suudi Arabistan'da geçiren ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile görüşen Blinken, bugün ise başkent Kahire'de Mısır lideri Abdulfettah Sisi ile bir araya gelecek.
ABD'nin bir numaralı diplomatının Kahire ziyareti, tam da İsrail'in Mısır-Gazze sınırındaki Refah'a karadan saldırmaya hazırlandığı döneme denk geliyor. Refah, savaştan kaçan Filistinlilerin sığındığı son alan ve İsrail'in muhtemel operasyonunun büyük bir göçmen kitlesini sınıra itme riski bulunuyor.
Ocak ayının sonlarında ABD dış istihbaratı CIA, İsrail dış istihbaratı Mossad, Mısır istihbaratı ve Katar tarafından çerçevesi çizilen ateşkesin hayata geçip geçmeyeceği, halihazırda en büyük soru işareti.
Gazze'yi 2007'den bu yana yöneten Hamas'ın ateşkes ve rehine takası anlaşmasını incelediği biliniyor.
Uluslararası haber ajansı AFP, 'Gazze'deki savaşı kalıcı şekilde sona erdirmeyi isteyen Blinken Mısır yolunda' başlığıyla sunduğu haberde ABD Dışişleri Bakanı'nın Paris'te ortaya çıkan anlaşmaya destek bulmayı umduğunu ancak metnin henüz ne Hamas ne de İsrail tarafından imzalanmadığını belirtiyor.
Geçen yıl Kasım ayı sonunda hayata geçen bir haftalık geçici ateşkeste Hamas'ın elinde tuttuğu 100'den fazla rehine serbest kalmıştı, Gazze Şeridi'nden çıkış izni verilenler arasında yabancılar da vardı. Buna karşılık, İsrail hapishanelerinde tutulan 240 kadın ve çocuk mahkum özgürlüğüne kavuşmuştu.
Hamas'ın elinde halihazırda 130'den fazla rehine olduğu tahmin ediliyor.
Amerikan New York Times gazetesi ise, Riyad'daki buluşmayı 'Blinken Gazze'deki savaşı durdurmak için Orta Doğu'ya baskı amacıyla Suudi Veliaht Prens'le görüştü' başlığıyla verdi.
Antony Blinken, öğle saatlerinde bir başka bölge ülkesi Katar'a geçecek. ABD Dışişleri Bakanı'nın akşam saatlerinde İsrail'in başkenti Tel Aviv'e ulaşması bekleniyor.
Orta Doğu'da devam eden savaş, süper güçlerin rekabetine çoktan dönüştü bile. İsrail'i kayıtsız şartsız destekleyen ancak son haftalarda savaşın bitmesi için Tel Aviv'e baskı yapan ABD, bir yandan da Irak ve Suriye'deki üslerine gerçekleşen saldırıları püskürtme peşinde. Yanı sıra, Yemen'in batısını kontrol eden Husilerle adı konmamış bir savaş yürütüyor.
Rusya, ABD'nin geride kalan haftalarda birçok kez ateşkes tekliflerini veto ettiği Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni (BMGK) toplantıya çağırdı. Moskova, ABD'nin hafta sonu Irak ve Suriye'de İran milislerini bombardımana tutmasıyla Orta Doğu'daki savaşı tırmandırdığını belirtiyor.
Uluslararası barış ve güvenliğin tehdit altında olduğunu kaydeden Rusya, uluslararası hukuku ihlal ettiğini savunduğu ABD'yi sert sözlerle eleştirdi.
Washington ise Rusya'nın suçlamalarına karşı çıkıyor ve askerlerini hedef alan saldırıya yanıt verme hakkı olduğunu savunuyor.
Bir başka süper güç Çin ise, ABD'nin Orta Doğu'da yeni bir türbülansa yol açtığını dile getirdi. Çin'in BM temsilcisi Zhang Jun, ABD'nin Suriye ve Irak'ta ciddi şekilde egemenlik ve toprak bütünlüğü ihlal ettiğini söyledi.
Çinli diplomata göre, ABD'nin son hava saldırılarının bölgede yeni bir karmaşaya neden olduğu ve çatışmaları daha da şiddetlendirdiği şüphe götürmez bir gerçek.
ABD'nin Ürdün'deki üste üç askerinin öldüğü saldırıda suçladığı İran ise, Pazartesi günü Rusya ve Çin'le yeni bir deniz tatbikatına başlayacağını duyurdu.
ABD ve İngiltere'nin savaş uçaklarıyla bombardımana tuttuğu Yemenli Husiler geri adım atmıyor, bu sabah Kızıldeniz yine patlamalarla sarsıldı.
İngiltere'ye ait bir kargo gemisi Babülmendep Boğazı çevresinde kamikaze drone'la vuruldu, aracın hasar aldığı bildiriliyor. Deniz güvenliği şirketi Ambrey, saldırının Yemen'in en büyük limanı Hudeyde'nin batısında gerçekleştiğini ve Barbados bayraklı gemide yaralanan kimse olmadığını aktardı. Ambrey, kıyıdan yaklaşık 85 kilometre açıkta olan ticari geminin saldırı öncesi kaçmayı denediğini ancak başarılı olamadığını da ekledi.
İran destekli Husiler, aylardır Kızıldeniz'de seyreden İsrail gemilerine ya da İsrail limanlarına uğrayan gemilere saldırıyor. İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki işgalini bitirmesini isteyen Husileri durdurmak için ABD'nin başını çektiği uluslararası bir koalisyon kuruldu.
Kızıldeniz'de çok sayıda savaş gemisi devriye gezse de Husi saldırıları devam etti. ABD ve İngiltere'nin geçen ay başlattığı hava saldırıları da Yemenli gruba geri adım attıramadı, dahası Husiler Amerikan savaş gemilerine füzeler ateşledi.
ABD ordusu, gece yarısı 04.43'te Husilere ait insansız deniz araçlarını vurduğunu duyurdu. ABD'nin Orta Doğu operasyonlarını yürüten CENTCOM, patlayıcı yüklü insansız deniz araçlarının Kızıldeniz'deki Amerikan savaş gemilerine yakın tehdit olduğunu kaydetti. Yerel saatle Pazartesi günü 15.30 sularında vurulan USV'lere dair daha fazla detay verilmedi.
Asya ile Avrupa arasındaki en kısa güzergah olan Kızıldeniz-Süveyş Kanalı-Akdeniz rotası, halihazırda dünyanın en tehlikeli deniz yolu. Husiler geride kalan aylarda bir gemiye el koydu, onlarcasına füzeler ya da kamikaze drone'larla saldırdı.
Birçok nakliye ve enerji devi, global ticaretin yüzde 15'ine ev sahipliği yapan Kızıldeniz rotasından vazgeçip Afrika Kıtası'nı boydan boya kat etmeye başladı.
Rotanın uzaması tedarik zincirinde aksamalara ve fiyatların yükselmesine yol açtı.
ABD'nin hafta sonu B-1B stratejik bombardıman uçaklarının da katıldığı hava saldırılarıyla Irak ve Suriye'deki İran yanlısı milisleri vurması, Bağdat ve Washington'ı karşı karşıya getirdi.
Hava saldırılarını kınayan Bağdat yönetimi, ABD'nin Irak Büyükelçisi'ni dışişleri bakanlığına çağırdı. Dahası, ABD askerlerinin Irak'tan çekilmesini isteyen sesler yükseldi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, Washington'ın 16 Haşdi Şabi milisi ve birçok sivilin öldüğü hava saldırılarını Bağdat’a önceden bildirmediğini açıkladı. Beyaz Saray’dan Cuma günü gelen ilk açıklama, ABD'nin Irak'ı saldırılardan önce bilgilendirdi şeklindeydi.
Vedant Patel, "Bölgedeki her ülke gibi Irak da askerlerimizin ölümünden sonra bir karşılık verileceğini anladı. Cuma günü verilen bu özel karşılıkla ilgili olarak önceden bir bildirim yapılmadı. Saldırıların hemen ardından Iraklılar’ı bilgilendirdik" dedi.
Patel’in sözlerinden dakikalar önce de, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi’nin Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby’nin Cuma günkü açıklamasını geri çektiği haberleri ABD basınına yansıdı.
Ürdün, Irak ve Suriye'nin kesiştiği üçgende yer alan ABD'ye ait Tower 22 adlı üs, 28 Ocak'ta bir kamikaze drone'la vuruldu. Onlarca Amerikan askerinin yaralandığı saldırıda ölen üç asker, ABD'nin 7 Ekim'de başlayan savaşta verdiği ilk kayıplar oldu.
ABD ordusu, üç askerinin öldürülmesine Irak ve Suriye'deki İran yanlısı güçleri bombardımana tutarak misillemede bulundu. Yedi ayrı noktanın vurulduğu misillemede en az 40 kişinin öldüğü biliniyor, yaşamını yitirenlerin bazıları sivil.
Washington, Devrim Muhafızları'nın dış operasyonlarını yürüten Kudüs Gücü'nün organize ettiği milis güçlere karşı saldırıların devam edeceği mesajını veriyor.
ABD Başkanı Joe Biden'ın Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimcilere karşı ilan ettiği son yaptırım kararı, İsrail'de bankalarla hükümeti karşı karşıya getirdi. Washington, 1 Şubat’ta yürürlüğe giren yaptırım kararıyla Filistinlilere yönelik şiddet eylemlerine öncülük ettikleri gerekçesiyle dört yerleşimcinin ABD'deki mali işlemlerini yasakladı.
İsrail merkez bankası ve ülkenin önde gelen bankaları ABD'nin yaptırım kararı doğrultusunda hareket edeceklerini açıkladı. Bu karara İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu liderliğinde aşırı sağ ve aşırı milliyetçi partilerden oluşan koalisyon hükümeti ve Maliye Bakanı'ndan yoğun tepki geldi.
Başbakanlık ofisi, İsrail bankalarının bu tür önlemler almasına gerek olmadığı açıklaması yaparken, faşist Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir İsrail bankalarına ve ABD'ye yönelik sert ifadeler kullandı.
Gazze Şeridi'nde yaşayan Filistinlilerin sürgüne gönderilmesini savunan Maliye Bakanı Smotrich, “ABD’nin muz cumhuriyeti değiliz ve vatandaşlarımızın zarar görmesine izin vermeyeceğiz” dedi.
İşgal altındaki Batı Şeria'da yasa dışı şekilde bulunan Yahudi yerleşimcileri 'teröre karşı savaşan yarım milyon İsrailli' diye tanımlayan Maliye Bakanı, "ABD'nin talimatıyla bir İsrail vatandaşının İsrail parasıyla bir İsrail bankasında haklarından, varlıklarından mahrum edilmesi gibi bir şey olamaz" diye konuştu.
İsrail Merkez Bankası, İsrail bankalarının ABD'nin yaptırım kararlarına uyması gerektiği mesajı vererek 'bu tür yaptırımlardan kaçınmanın bankaları kara para aklama ve terör finansmanıyla mücadelenin yanı sıra hukuki riskler ve itibar riskleriyle de karşı karşıya bırakabileceği' uyarısı yaptı.
İsrail'in en büyük iki bankasından biri olan Leumi konuyla ilgili açıklama yapmazken Hapoalim bankası uluslararası yaptırımlara saygı duyduğunu ve yasal sistem içinde kurallara uyacağını bildirdi.
Hakkında yaptırım kararı çıkan yerleşimcilerden Yinon Levi, devlet radyosu Kan'a verdiği demeçte, Leumi bankasının kendisine ait özel ve ticari hesaplarını dondurduğunu ve para havale girişiminin engellendiğini söyledi.
Yaptırım altındaki bir diğer yerleşimci olan David Chai Chasdai da, bir İsrail gazetesine Postal Bank’taki hesabının dondurulduğunu söyledi. Konuyla ilgili açıklama yapmayı reddeden Postal Bank, 'uluslararası finansal sistemin gerektirdiği uluslararası yasal yaptırımlara ve emirlere saygı duymak ve bunlara uymak zorunda olduğunu' belirtti.