10.11.2024 - 09:10 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
ABD'nin Yemen'deki İran destekli Husi milislere yeni bir bir saldırı düzenlerken, Katar da İsrail ve Hamas arasındaki müzakerelerden çekildiğini duyurdu. Türkiye İsrail'e silah ambargosu çağrısı yaptı. Orta Doğu ile sıcak gelişmeleri anlık aktarıyoruz.
CANLI AKTARIM
İsrail’in Suriye’nin başkenti Şam’a düzenlediği hava saldırısında can kaybı 7’ye yükseldi.
İsrail’in Suriye’nin başkenti Şam’daki Seyyide Zeyneb bölgesine düzenlediği hava saldırısında can kaybı arttı. Suriye Savunma Bakanlığı, saldırıda hayatını kaybedenlerin sayısının 7’ye yükseldiğini, 20 kişinin de yaralandığını aktararak, hayatını kaybedenler arasında kadınların ve çocukların da bulunduğunu ifade etti.
Bakanlık, ayrıca bir hafta içinde İsrail’in Şam’ı ikinci kez hedef aldığını belirtti.
İsrail'in, Suriye'nin başkenti Şam'daki Seyyide Zeynep Mahallesi'nde bir binaya hava saldırısı düzenlediği ileri sürüldü.
Suriye rejiminin ajansı SANA'nın haberine göre, İsrail, Seyyide Zeynep Mahallesi'ndeki binayı hava saldırısıyla hedef aldı.
Haberde, "Saldırıda, birkaç sivil öldü ve yaralandı." ifadesi kullanıldı.
İsrail makamlarından saldırıya ilişkin henüz açıklama yapılmadı.
İsrail, iç savaşın başladığı 2011'den bu yana Suriye'de zaman zaman İran destekli gruplara ve Suriye ordusuna ait askeri noktalara saldırılar düzenliyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, Lübnan'da Hizbullah mensuplarının kullandığı telsiz ve çağrı cihazlarının patlatılması saldırısının İsrail Güvenlik Kabinesindeki muhalefete rağmen kendisinin inisiyatifiyle yapıldığını söylediği öne sürüldü.
İsrail’deki Kanal 12 televizyonunun haberinde, haftalık kabine toplantısında Netanyahu'nun, 17-18 Eylül tarihlerinde Lübnan’da çağrı cihazları ve telsizlerin patlatılması “saldırısının sorumluluğunu üstlendiği” iddia edildi.
Habere göre, Netanyahu, görevden aldığı Savunma Bakanı Yoav Gallant’ı üstü kapalı suçlayarak, “Lübnan'daki (çağrı cihazları ve telsizlerin patlatılması) operasyonu ve Nasrallah'ın öldürülmesi, güvenlik teşkilatındaki üst düzey yetkililerin ve onlardan sorumlu siyasi kademenin muhalefetine rağmen gerçekleştirilmiştir.” dedi.
Netanyahu, kabine toplantısı sonrası yayımladığı video mesajda ise ABD Başkanı seçilen Donald Trump ile son birkaç günde önemli 3 görüşme gerçekleştirdiğini söyledi.
İsrail Başbakanı Netanyahu, “Tüm bileşenleriyle İran tehdidi ve bunun yarattığı tehlike konusunda aynı fikirdeyiz.” dedi.
Lübnan'da çağrı cihazları ve telsizlerin patlatılması
Lübnan'da 17-18 Eylül'de Hizbullah mensuplarının kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar meydana gelmişti. Patlamalarda ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 323 kişi yaralanmıştı.
Ülkede 18 Eylül'de de çok sayıda telsizin patlatılması sonucu 25 kişi ölmüş, 608'den fazla kişi yaralanmıştı.
Lübnanlı yetkililer olaydan İsrail’i sorumlu tutarken İsrail’den konuyla ilgili açıklama gelmemişti.
War Monitor, İsrail'in Pazar günü öğleden sonra Suriye'nin başkenti Şam'ın güneyinde İran yanlısı grupların kalesi olduğu öne sürülen bir 'hedefi vurduğunu' ve İsrail saldırısında üç kişinin öldüğünü bildirdi.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin başkanı Rami Abdel Rahman da AFP'ye "İsrail hava saldırısında Sayyida Zeinab bölgesinde üç kişi öldü" dedi.
İsrail Başbakanı Binjamin Netanyahu, Trump ile kendisinin "İran tehdidi" ve "bunun oluşturduğu tehlike" konusunda "aynı fikirde" olduğunu söyledi. BBC'nin haberine göre Netanyahu, yaptığı açıklamada ikilinin "son birkaç günde" üç kez görüştüğünü ve bu görüşmelerin iki ülke arasındaki ilişkiyi geliştirmek için planlanan "önemli" görüşmeler olduğunu söyledi.
BBC'den Lucy Williamson'ın analizine göre ise "Her ne kadar Netanyahu, Donald Trump ile önceki ilişkilerini yeniden inşa etmeyi dört gözle beklediğini söylese de Trump'ın İsrail liderine istediğini vereceğinin hiçbir garantisi yok."
Williamson analizinde Netanyahu'nun Trump'ı "İsrail'in şimdiye kadar Beyaz Saray'da sahip olduğu en iyi dost" olarak tanımlamasını hatırlatırken, "Trump daha önce İsrail'in karşı çıktığı İran nükleer anlaşmasını iptal ederek ve Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyarak destek kazanmıştı. Ancak Trump pahalı savaşlardan hoşlanmadığını ve işgal altındaki Batı Şeria'daki bazı İsrail yerleşimleriyle sorun yaşadığını söyledi. Ayrıca İsrail'i Gazze'deki savaşı hızla bitirmeye çağırdı" ifadelerini kullandı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Özel Kalem Müdürü Tzachi Braverman'ın, 7 Ekim 2023 sonrası Netanyahu ile eski askeri sekreteri Tümgeneral Avi Gil arasında yapılan toplantıların tutanaklarına erişmek için Başbakanlık Ofisi'nde çalışmış askeri bir yetkiliye "hassas görüntüleriyle" şantaj yaptığı iddia edildi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsrail'e silah ve mühimmat transferinin durdurulması için aralarında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerinin de bulunduğu 52 ülkeden destek aldıklarını belirterek, "Hepimiz bu konuda daha fazla sorumluluk üstlenmek için ne gerekiyorsa yapmalıyız. Şimdi birliğimizi gösterme zamanıdır" şeklinde konuştu. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Bakan Fidan, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği Olağanüstü Zirvesi Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda Filistin meselesine ilişkin hitapta bulundu.
Eksik olanın Filistin davası için kararlılık ya da ahlaki zemin değil, zorlayıcı eylemler olduğuna değinen Fidan, akan kanın durdurulması ve "yaklaşmakta olan bölgesel savaşı önlemek için" alınabilecek somut tedbirler olduğunu söyleyen Dışişleri Bakanı, bir avuç ülkenin İsrail'in bu savaşı sürdürebilmesi için İsrail'e silah ve mühimmat göndermeye devam ettiğine dikkati çekerek, "İlk adım olarak İsrail'e silah ambargosu uygulanması için bastırabiliriz. Türkiye olarak, İsrail'e silah transferinin durdurulması için Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde bir girişim başlattık. Aralarında BM Güvenlik Konseyinin daimi üyelerinin de bulunduğu 52 ülkeden destek aldık. Hepimiz bu konuda daha fazla sorumluluk üstlenmek için ne gerekiyorsa yapmalıyız. Şimdi birliğimizi gösterme zamanıdır." ifadelerini kullandı.
İsrail ile ticareti durdurmak ve Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail aleyhine devam eden soykırım davasına müdahil olmak gibi başka araçlar da olduğunu belirten Fidan, BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) destek için bir kampanya başlatılması gerektiğini kaydetti.
İran devlet medyasının haberine göre Suudi Arabistan Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Feyyad er-Rüveyli, İranlı mevkidaşıyla görüşmek ve savunma bağlarını görüşmek üzere bugün ilerleyen saatlerde Tahran'ı ziyaret edecek.
Ziyaret, Ocak ayında ikinci kez ABD başkanlığına başlayacak ve Orta Doğu'ya barış getirme sözü veren Donald Trump'ın seçilmesinin ardından gerçekleşiyor. Trump, ilk döneminde, İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri ve Fas da dahil olmak üzere birçok Arap devleti arasındaki ilişkileri normalleştiren İbrahim Anlaşmaları'nı başlatmıştı.
İran'ın devlet medyası, genel kurmay başkanının Tahran'da üst düzey bir Suudi askeri heyetine başkanlık edeceğini, Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bagheri ile bir araya geleceğini ve ikili savunma bağlarını görüşeceğini bildirdi.
Devlet medyası, Bagheri'nin geçen yıl Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Salman Al Saud ile bölgesel gelişmeleri görüşmek ve iki ülke arasındaki savunma iş birliğini geliştirmek için bir telefon görüşmesi yaptığını da ekledi.
Tahran ve Riyad, yedi yıllık gerginlikten sonra Mart 2023'te Çin'in arabuluculuğuyla ilişkileri yeniden kurma konusunda anlaşmışlardı.
İsrail Başbakanı Binjamin Netanyahu'nun işgal politikalarının en büyük destekçilerinden Bakan Ron Dermer, Times of Israel'in haberine göre Rusya'ya 'stratejik bir çıkarma' yaptı. Haberde "ziyaretin İsrail'in Lübnan'da ateşkes sağlama çabalarının bir parçası gibi göründüğü" belirtildi. Yayın organı ayrıca "Rusya, Suriye'de önemli bir aktör ve İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmaları sona erdirmek için diplomatik bir düzenlemede iş birliği yapması, İran destekli grubun yeniden silahlanmasını engelleyen bir anlaşmanın önemli bir parçası olabilir." Dermer'in ofisi The Times of Israel'e haberle ilgili yorum yapmaktan kaçındı.
Pentagon AFP'ye verdiği özel açıklamaya göre, Husiler'e ait söz konusu tesislerde Kızıldeniz ve Aden Körfezi boyunca uluslararası sularda seyreden askeri ve sivil gemileri hedef almak için kullanılan çeşitli silahlar bulunuyordu.
Husilerin yönettiği Al Masirah televizyon ağı, gece boyunca başkent Sana'nın güneyindeki Al Sabeen bölgesini hedef alan dört ABD ve bir İngiliz kaynaklı saldırı dahil beş saldırı olduğunu bildirdi. Al Masirah, "Görgü tanıkları, başkent Sana'nın farklı bölgelerinde yoğun uçuş sesleri ve patlamalar duyduklarını söyledi" şeklinde haber geçti.
Habere göre ABD uçakları Senhan ilçesinin Cerban bölgesine dört saldırı düzenlerken, bir diğer saldırı da El-Hefa'yı hedef aldı. Al Masirah ayrıca ayrıca savaş uçaklarının Amran ilinin Sufyan ilçesine de iki hava saldırısı düzenlediğini belirtti. Saldırı sonucu ölü ya da yaralı olup olmadığı henüz bilinmiyor.
Cumartesi gece gerçekleşen saldırılar Al Jazeera'nin haberine göre Husi lideri Abdul Malik el-Husi'nin ABD başkanı seçilmiş başkan Donald Trump'ı İsrail'i desteklediği için eleştirmesinden üç gün sonra gerçekleşti. Husi lider, Trump'ın arabuluculuğunda Arap ülkeleri ve İsrail arasında yapılan normalleşme anlaşmalarının Orta Doğu çatışmasına son vermede başarısız olduğunu ve ikinci döneminde de yine başarısız olacağını söyledi.
ABD ve İngiltere, Husiler'in Kızıldeniz ve Aden Körfezi'ndeki nakliye araçlarına yönelik saldırılarına yanıt olarak Ocak ayından bu yana Yemen'deki Husi hedeflerini ardı ardına vurmaya başladı.
Husiyler, küresel öneme sahip bir su yolunda deniz trafiğini aksatan saldırıların, İsrail'e bağlı gemileri hedef aldığını ve Gazze savaşı sırasında Filistinlilerle dayanışma göstermeyi amaçladığını söylüyor. Saldırılar, küresel ticaretin yüzde 12'sini taşıyan Kızıldeniz rotasını ciddi şekilde aksattı.
Yaklaşık bir yıl boyunca 100'den fazla Husi saldırısında dört denizci öldürüldü ve iki gemi battı, bir gemi ve mürettebatı ise geçen Kasım ayında kaçırıldığından beri gözaltında tutuluyor.
Katar Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Macid el-Ansari, Cumartesi akşamı X'te yaptığı açıklamada, Katar'ın İsrail-Hamas müzakereleriyle ilgili taraflara niyetlerini 10 gün önce bildirdiğini söyledi. Katar'ın açıklamasında tarafların Gazze'deki savaşı sona erdirmek için "istek ve ciddiyetlerini" gösterene kadar Hamas ile İsrail arasındaki arabuluculuk çabalarını askıya aldığını söyledi. Katar Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, "taraflar acımasız savaşı ve sivillerin devam eden acılarını sona erdirme konusundaki istekliliklerini ve ciddiyetlerini gösterdiklerinde çabalara devam edilecek" ifadelerini kullandı.
Al Jazeera'nin haberine göre görüşmeleri durdurma, İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes anlaşması konusunda ilerleme sağlanamamasından kaynaklanan artan hayal kırıklığı ortasında geliyor. Habere görü üst düzey bir Hamas yetkilisi, Katar'ın arabuluculuk çabalarını askıya alma kararından haberdar olduklarını belirtirken "ancak kimse bize ülkeden ayrılmamız gerektiğini söylemedi" şeklinde konuştu.