29.05.2024 - 08:45 | Son Güncellenme:
Euronews
UAEA'nın her 3 ayda bir İran’ın nükleer faaliyetlerine ilişkin yönetim kurulu üyeleriyle paylaştığı raporda, bu ülkenin zenginleştirilmiş uranyum kapasitesine ilişkin verilere yer verildi.
Raporda, İran’ın 2015’te imzalanan İran nükleer anlaşması olarak anılan Kapsamlı Ortak Eylem Planı'nda (KOEP) belirlenen zenginleştirilmiş uranyum seviyesinin çok üstüne çıktığı belirtildi.
İran’ın 11 Mayıs itibariyle zenginleştirilmiş uranyum stokunun 6 bin 201,3 kilograma yükseldiği, önceki 3 aylık rapora oranla 675,8 kilogram artış görüldüğü bildirildi. Raporda, Tahran yönetiminin yüzde 60 saflıkta uranyum üretimini sürdürdüğü, İran’ın yüzde 60 saflıkta 142 kilogram zenginleştirilmiş uranyum stokuna sahip olduğu, önceki rapora kıyasla üretimini 20 kilogramdan fazla artırdığına işaret edildi.
İran, 6 yıl önce ABD'nin nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından nükleer faaliyetlerini hızlandırmaya devam ederken yüzde 60 saflıkta zenginleştirilmiş uranyum stoklarını 3 yılda 14 kattan fazla artırdı. İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) daimi üyeleri ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ile Almanya (5+1) arasında 2015'te Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin düzenlendiği ve denetim altına alındığı bir anlaşma imzalandı.
Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşma, Tahran'a yüzde 3,67 oranında uranyum zenginleştirme faaliyetini sürdürme ve en çok 300 kilogram uranyumu elinde tutabilme izni veriyor. Anlaşma, İran'a 300 kilogramın üzerindeki uranyumu uluslararası piyasada satarak karşılığında doğal uranyum alabilme imkanı tanıyor. İran anlaşmadan önce en fazla yüzde 20 saflıkta uranyum zenginleştiriyordu.
Washington, eski Başkan Donald Trump döneminde, 8 Mayıs 2018'de anlaşmadan tek taraflı çekilerek İran'a yeniden yaptırım uygulamaya başladıktan bir yıl sonra anlaşmanın taraflarının yaptırımlara karşı adım atmaması üzerine anlaşmadaki bazı taahhütlerini durdurmaya başladığını duyurdu.
Rapora göre, İran'ın elindeki zenginleştirilmiş uranyum stoku ise toplam 6 bin 201 kilograma ulaştı. Bu rakam Eylül 2021'de 3 bin 241 kilogramdı. Önceki 3 aylık raporda ise yaklaşık 5 bin 500 kilogram olduğu düşülünce İran'ın toplam uranyum stokunun 3 yılda yaklaşık 3 kat, 3 ayda ise 675,8 kilogram arttığı görüldü. UAEA'ya göre, yüzde 60 zenginleştirilmiş 42 kilogram uranyum en az yüzde 90 saflıkta zenginleştirilmesi halinde 1 atom bombası üretebilme imkanı sağlıyor.
İran ile P5+1 ülkeleri olarak adlandırılan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin daimi üyeleri ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ile Almanya'nın yanı sıra Avrupa Birliği arasında yaklaşık 3 yıl süren müzakereler sonucunda Temmuz 2015’te nükleer anlaşma sağlanmıştı.
2016’da uygulanmaya başlayan nükleer anlaşma, İran’a uranyumu yüzde 3,67 zenginleştirmesi ve zenginleştirilmiş uranyum stokunu da 300 kilogram ile tutma sınırı getirmişti. ABD’nin 2018’de anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmesi ve bu ülkeye yönelik yaptırımlarını yeniden hayata geçirmesiyle anlaşmanın uygulanmasında sorunlar başladı.
Anlaşmanın sürdürülmesi için girişimler olsa da ilerleme kaydedilemedi ve İran 2019’da düşük seviyede zenginleştirilmiş uranyum stokunu arttırmaya başladı. Özellikle 2020’de İranlı General Kasım Süleymani’nin öldürülmesi sonrasında Tahran yönetimi, anlaşmada belirlenen sınırlara uymayacağını, ancak attığı adımlara ilişkin UAEA’yı bilgilendireceğini duyurmuştu.
İran bu süreçte anlaşma kapsamında 3,67 ile sınırlanan zenginleştirme oranını yüzde 60’a yükseltirken, uranyum zenginleştirilmesinde kullanılan basit santrifüjleri ileri düzeyde gelişmiş modern santrifüjlerle değiştirerek, hem zenginleştirme seviyesini yükseltmiş hem de kapasitesini artırmıştı.