14.07.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
HRW Ortadoğu Direktör Yardımcısı Lama Fakih, “Iraklı güvenlik güçleri, akrabalarının eylemleri nedeniyle ailelerinin tamamını cezalandırmamalı” derken, bu muamelenin “savaş suçu” niteliği taşıdığını bildirdi. Lama Fakih, bunun DAEŞ’den geri alınan bölgelerde barış ortamı oluşturma çabalarını sabote etmek anlamına geldiğini de kaydetti. Örgüt, Musul operasyonu ardından en az 170 ailenin dışarıya tamamen kapalı ıslah evlerine yerleştirildiğini belirtti. HRW, kampta seyyar hastane bulunduğunu fakat sağlık hizmetinin çok sınırlı olduğunu bildirirken, 10 kadın ve çocuğun kampa getirilirken ya da kampta hayatını kaybettiğini bildirdi.
Irak güvenlik güçleriyse, ailelerin DAEŞ terör örgütüyle ilgisi bulunmadığının anlaşılması halinde, bu kişilerin serbest bırakılacağını ifade etti. Irak, ölümlerle ilgili açıklama yapmadı.
DAEŞ’ten yeni hamle
Terör örgütü DAEŞ’in, Musul’u kaybettikten sonra Ninova bölgesinde yer alan Telafer’e yoğunlaştığı ve burayı “halifelikten bağımsız bir devlet” ilan ettiği bildirildi. Irak’tan yayın yapan “El Sumaria” televizyonunun haberine göre, Telafer’deki DAEŞ liderlerinin, kasabayı “bağımsız bir devlet” ilan etmeleri sonrası “emirlerine uymayanları katı bir biçimde cezalandırmakla” tehdit ettiğini söyledi. Kaynakların anlattığına göre, Telafer şu anda Arap ve yabancıların elinde, yerel idarecilerin yönetimde hiçbir rolü bulunmuyor.