19.10.2022 - 19:22 | Son Güncellenme:
İHA
İngiltere İçişleri Bakanı Suella Braverman, kişisel e-postasından hükümetin gizlilik kurallarını ihlal eden resmi bir belge göndermesi nedeniyle Başbakan Liz Truss'a istifa mektubunu sundu.
Başbakan Truss'a sunduğu istifa mektubunu sosyal medya hesabından paylaşan Braverman, hata yaptığını dile getirerek, "Sayın Başbakan, İçişleri Bakanı olarak, istifamı sunmayı seçmekten büyük bir pişmanlık duyuyorum. Bugün erken saatlerde, politika katılımının bir parçası olarak ve hükümetin göç politikasına destek toplamak amacıyla kişisel e-postamdan güvenilir bir parlamento meslektaşıma resmi bir belge gönderdim, bu teknik bir kural ihlali teşkil ediyor. Bildiğiniz gibi belge, göçmenlikle ilgili bakanlık tarafından yazılmış bir taslak yazıydı. Hatamı anladığım için yine de gitmek benim için doğru olandır. Hatamı fark eder etmez bunu hızla resmi kanallara bildirdim ve kabine sekreterine haber verdim. Bir hata yaptım. Sorumluluğu kabul ediyorum ve istifa ediyorum." dedi.
“BU HÜKÜMETİN GİDİŞATI HAKKINDA ENDİŞELERİM VAR”
İstifa mektubunda hükümetin gidişatıyla ilgili endişelerini dile getiren Braverman, "Çalkantılı bir dönemden geçtiğimiz herkes tarafından aşikar. Bu hükümetin gidişatı hakkında endişelerim var. Sadece seçmenlerimize vaat edilen kilit taahhütleri kırmakla kalmadık, aynı zamanda bu hükümetin yasadışı göçü, özellikle tehlikeli küçük botların geçişini durdurmak gibi manifesto taahhütlerini yerine getirme taahhüdü konusunda ciddi endişelerim vardı" dedi.
“İŞLERİN KENDİ KENDİNE DÜZELECEĞİNİ UMMAK HİÇ CİDDİ BİR POLİTİKA DEĞİL”
Breverman, "Hata yapmamışız gibi davranmak, hata yaptığımızı kimse görmüyormuş gibi davranmaya devam etmek ve işlerin kendi kendine düzeleceğini ummak hiç ciddi bir politika değil" ifadelerini kullandı. İçişleri Bakanlığı'nda görev almanın büyük bir onur olduğunu aktaran Breverman, "Burada bulunduğum kısa süre içinde, İngiliz halkının önceliklerini yerine getirmek açısından yapılacak çok şey olduğu çok açıktı. Danışmanlarıma ve özellikle Sınır Gücü'nde görev alan herkese saygılarımı sunuyorum” dedi.
"İSTİFANIZI KABUL EDİYOR VE VERDİĞİNİZ KARARA SAYGI DUYUYORUM”
Breverman'ın istifasının ardından açıklama yapan Başbakan Truss istifa kararına saygı duyduğunu ifade ederek, “İstifanızı kabul ediyor ve verdiğiniz karara saygı duyuyorum. Bakanlık Yasasına uyulması ve kabine gizliliğine saygı gösterilmesi önemlidir" ifadelerini kullandı. Truss, Breverman'a İçişleri Bakanlığı boyunca sürdürdüğü hizmetleri için teşekkür etti.
“ŞU ANDA TEK ÇÖZÜM GENEL SEÇİMDİR"
Liberal Demokrat Partisi Sözcüsü Alistair Carmichael ise yaptığı açıklamada, "Bu, kaos içindeki bir hükümet. Şu anda tek çözüm, halkın bu Muhafazakar Parti kaosundan çıkabilmesi için bir genel seçimdir" dedi.
Muhafazakar Parti tarafından 5 Eylül'de yapılan oylamada, Partygate skandalı sonrası istifa eden eski Başbakan Borsis Johnson’ın yerine Truss seçilmişti. Truss, 6 Eylül'de kabinesini belirleyerek İçişleri Bakanlığına Breverman'ı atamıştı.
YENİ İÇİŞLERİ BAKANI BELLİ OLDU
İngiltere hükümeti, İçişleri Bakanlığı görevinden istifa ettiğini duyuran Suella Braverman'ın istifasının ardından Ulaştırma Bakanı Grant Shapps'ı yeni İçişleri Bakanı olarak atadı. Hükümet, 24 Temmuz 2019'dan bu yana Ulaştırma Bakanı olan Shapps'ın 19 Ekim 2022 itibariyle İçişleri Bakanı olarak atandığını ilan etti. Duyurunun ardından İçişleri Bakanlığı'nın önünde basın açıklamasında bulunan Shapps, İçişleri Bakanlığı rolünü üstlenmekten onur duyduğunu söyledi. Shapps, hükümetin çalkantılı bir dönemden geçtiğini ancak önemli olanın "insanların güvende olmasını sağlamak" olduğunu ifade etti.
İNGİLİZ HÜKÜMETİNDE ‘İÇ SAVAŞ’
İngiltere’de Eylül ayında Boris Johnson’ın yerine başbakanlık koltuğuna oturan Liz Truss, Maliye Bakanı Kwasi Kwarteng’ı sadece 38 gün sonra görevden alarak Jeremy Hunt’ı atamasının ardından “kontrolü kaybettiğine” dair iddialarla gündeme geldi.
Seçim öncesi vadettiği “vergi indirimi” politikasını uygulamaya koyma girişimi, sterlinin değer kaybetmesiyle başarısız olmasının ardından Kwarteng’i görevden alan Truss, şimdiyse Hunt’ın “fiili başbakan” olarak görülmesi sebebiyle zor günler geçiriyor. Cuma günü göreve başlayan Hunt, Truss’ın ekonomik vaatlerinin aksi yönünde adımlar atmaya başlayarak başbakanın halihazırda zedelenen itibarını gölgede bıraktı. Hunt’ın önceki planlardan geri dönüldüğünü ve vadedildiği gibi bir vergi indiriminin yapılamayacağını söylemesi, “kabinenin başına geçtiği” iddiasına neden oldu. Hunt “Yetkiler Başbakan’da” demek zorunda kalsa da, bu açıklama söylentileri susturmadı.
Nitekim, Truss’ın görevden alınması gerektiğine dair fikirler, Muhafazakar Parti’de yüksek sesle dile getirilmeye başladı. Parti üyelerinin “yanlış seçim” yaptıklarını savurarak eski Maliye Bakanı Rishi Sunak’ın Kabine’ye geri dönmesini talep eden Angela Richardson, Truss’ı istifaya çağıran 4. Muhafazakar milletvekili oldu.
İskoç Muhafazakarları da partide “iç savaş” olduğu konusunda uyardı. Sosyal medyada yapılan paylaşımlarda da Truss’ın istifa etmesi yönünde baskı yapılırken, Muhafazakar Parti’nin iç kurallarının yeni liderin bu şekilde değiştirilmesini ilk bir yıl boyunca yasakladığı biliniyor.
Öte yandan, Johnson’ın istifasının ardından liderlik yarışının güçlü isimleri arasında ön plana çıkan Savunma Bakanı Ben Wallace de Truss’a baskı uygulamaya başladı. Wallace, Truss’ın seçim öncesi savunma harcamalarını artırma taahhüdünden de vazgeçmesi halinde, kendisine verdiği desteği geri çekebileceği konusunda uyardı. Wallace, askeri harcamaları GSYİH’nın yüzde 3’üne çıkarma sözü üzerinden Başbakan ve yeni Maliye Bakanı Hunt’a ültimatom verdi. Söz konusu uyarının Wallace’ın Başbakan olarak Truss’ın yerini alabileceği spekülasyonları üzerine gelmesi de dikkat çekti.
İÇİŞLERİ BAKANI MİLLETVEKİLLERİNİ 'DARBEYLE' SUÇLAMIŞTI
Muhafazakar Parti konferansının oturumlarından birinde konuşan İçişleri Bakanı Suella Braverman, vergi kesintisi stratejisini olumlu bulduğunu ve milletvekillerinin başbakanı “darbe yaparak” U dönüşüne zorladığını söylemişti.
Braverman, söz konusu milletvekillerinin başbakanın otoritesini profesyonel olmayan bir şekilde baltaladığını ifade etmişti.
“Mali desteği normal olarak kabul eden insanları iş bulmaya zorlamak için hükümetin daha katı davranması gerektiğini” söylemişti.