18.09.2022 - 14:06 | Son Güncellenme:
Kraliçe 2. Elizabeth'in Pazartesi günü yapılacak cenaze merasimi öncesinde Londra'da şimdiye kadar eşi benzeri görülmemiş bir güvenlik hazırlığı yapılıyor.
Pazartesi günkü törene kadar Kraliçe'nin cenazesini ziyaret etmek isteyen binlerce kişi ise başkent sokaklarında kilometrelerce uzayan kuyruklar oluşturmaya ve saatlerce beklemeye devam ediyor.
Cenaze töreni öncesindeki gün ve saatlerde ise dünyanın dört bir yanından aralarında Japonya İmparatoru, krallar ve kraliçeler, ABD Başkanı ve onlarca ülkenin devlet başkanlarının Londra'ya akması bekleniyor.
Liderler daha sonra hep birlikte normal olarak böylesi dev bir cenaze töreninin gerektireceği türden bir sabit güvenlik alanı bulunmayan Westminster Kilisesi'ne gidecekler.
Bütün bunlar dünyanın dört bir yanında yüzlerce milyon insan tarafından televizyon ekranlarından izlenecek ve bu da cenaze törenini, mesaj vermek isteyecek uluslararası radikal gruplar açısından çok cazip hale getiriyor.
İşte bu yüzden Londra'da eşi benzeri görülmemiş bir güvenlik hazırlığı sürdürülüyor.
Ülkenin istihbarat örgütleri MI5 ve GCHQ, polisin terörle mücadele şubesi ile işbirliği içinde çalışıyor, Londra Emniyet Müdürlüğü'ne İngiltere'nin dört bir yanından takviye güçler geliyor, askeri personel ve sivil görevliler dirlik ve düzeni koruma planında üzerlerine düşen rollere hazırlanıyor.
Bu arada geçtiğimiz hafta içinde çeşitli geçit töreni ve merasimler sırasında kraliyeti protesto edenlere polisin sert müdahalesinin yarattığı tepkiler sonrasında, teşkilata bir iç tebliğ yayımlandı.
Şu an güvenlik açısından en zayıf nokta Kraliçe 2. Elizabeth'e bir ziyaretle veda etmek isteyen binlerce kişinin oluşturduğu ve Londra sokaklarında yılan gibi kıvrıla kıvrıla uzayan kuyruk. Bu kuyruk Pazartesi sabah erken saatlere kadar gece ve gündüz devam edecek.
Herhangi bir tehdide karşı ilk savunma hattı olarak polis halka gözlerini açık tutmaları, uyanık olmaları, hislerine güvenerek kuşkulu gördükleri her şeyi ihbar etmeleri çağrısı yaptı.
Hükümet, kuyrukların düzenini sürdürmeye yardımcı olmak üzere özel güvenlik şirketlerinden yüzlerce görevli getirtti. Salı gününden bu yana ayrıca 1500 askeri personel de başkentte görev yapıyor. Askeri bir helikopterin parlamentonun da bulunduğu Westminster bölgesinin üzerinde gezindiği görülebiliyor.
Perde arkasında ise istihbarat örgütü MI5, "ilgi duyulan kişiler" yani şiddet eylemi ya da aşırılıklara başvuracağından kuşkulanılan insanların davranışlarında bir farklılık görülüp görülmediğini izliyor. İletişim ve siber güvenlik konularında uzman diğer bir istihbarat örgütü olan GCHQ da her türlü haberleşmeyi takip ediyor. Bir yandan da silahlı polislerin ellerinde dürbünlerle bölgeyi taradıkları görülüyor.
Kuyruğu gözlemlemekle görevli bazı polislerin uzmanlığı, bir saldırıya hazırlanan kişileri erkenden tespit etmek.
Lambeth köprüsünün hemen güneyindeki bir gözlem odasında polisler yüzlerce sabit güvenlik kamerasından gelen görüntüleri sürekli olarak izliyor. Ayrıca kritik yerlere ve kör noktalara hareketli kameralar yerleştirildi. Patlayıcı ve silah kokusu almak üzere eğitilmiş polis köpekleri düzenli olarak kalabalıklar arasında geziyor.
Londra'da her gün binlerce polis görev yapıyor ama başkent polis teşkilatı kentteki normal polis faaliyetlerinin aksatılmadığını ve başka bölgelerden çok büyük takviye geldiğini vurgulamaya özen gösteriyor.
Bu olağanüstü günler için "karşılıklı yardım" programı çerçevesinde İskoçya ve Kuzey İrlanda dahil ülkenin dört bir yanından yüzlerce polis takviyesi alınmış. Planlar ise aslında yıllardır hazırlanmakta olduğu için takviye güçlerin içinde çok çeşitli konularda uzman ekipler de var. Örneğin koku almak üzere eğitilen köpekler ve eğitmenleri Yorkshire ve Lancashire'dan geldi ve bütün hafta Buckhingham Sarayı'na giden The Mall caddesi üzerinde görev yaptı.
Bu hafta Londra'da yürütülen güvenlik harekatı belki 2012 Olimpiyatları ile kıyaslanabilir. Fakat o günlerde halk güvenlik kontrol noktalarından geçtikten sonra zamanının çoğunu güvenli alanlarda geçiriyordu. Bu sefer durum farklı.
Kraliçe'nin tabutu önünden geçerek ona veda etmek isteyen kalabalıklar uzun saatler sokaklarda kuyrukta bekledikten sonra sadece Westminster Salonu girişinde güvenlik kontrolünden geçiyor.
Yine 2. Elizabeth'in annesi 'Ana Kraliçe ve Galler Prensesi Diana'nın cenazeleriyle kıyaslama yapmak mümkün. Fakat bu kez Kraliçe'nin devlet başkanı olması nedeniyle çok sayıda devlet insanının İngiltere'ye gelecek olması durumu daha karmaşıklaştırıyor.
Tehditin niteliğinde de değişiklikler var. Son on yıldır 'yalnız kurt' diye tanımlanabilecek, tek başına hareket eden ve motorlu araçlarını saldırı aracına dönüştüren ya da marketten aldıkları bıçaklarla saldıran kişiler önemli bir tehdit unsuru olmaya başladı.
Devlet Başkanları bugünden itibaren Londra'ya gelmeye başlıyor. Aralarında Japonya İmparatoru Naruhito, Avrupa ülkelerinden, Tonga ve Butan'dan kral ve kraliçeler, Katar Emiri ve onlarca ülkenin devlet başkanı olacak.
Özellikle güvenlik riski yüksek görülen liderler arasında ABD Başkanı Joe Biden, İsrail Devlet Başkanı Isaac Herzog da bulunuyor. Her bir ülkenin güvenlik örgütlerinin ayrı ayrı kaygıları var.
Londra Emniyet Müdürlüğü yetkilisi Stuart Cundy bu tür durumlarda liderleri korumakla görevli ekiplerle işbirliğine çok alışkın olduklarını söylüyor.
Devlet Başkanları Pazar gecesi Kral 3. Charles'ın vereceği davete katılacaklar. Pazartesi günü ise hep birlikte Westminster Kilisesi'ndeki cenaze törenine gidecekler.
Başta polis, bütün liderlerin İngiltere hükümeti tarafından temin edilecek araçlarla kiliseye götürülmesini istiyordu ama bu planlar gözden geçirilip değişikliğe uğradı. ABD Başkanı Biden'a özel zırhlı aracını kullanma izni verildi ve bazı diğer devlet başkanları da kendi araçlarını kullanacak.
Tören öncesinde kilise çevresindeki çok geniş bir alan iyice kontrol edilecek. Her bir kör nokta ve görünmeyen alan görünür hale getirilecek, kontrol edilip kapatılacak. Her bir lamba direği açılıp denetlenecek. El yapımı bir patlayıcı yerleştirilebilecek her yere bakılacak. Patlayıcı kokusu alan köpekler kilise ve çevresinde defalarca gezdirilecek.
Cenaze töreni sabahı damlardaki polis sayısı iyice artırılacak. Güvenli alanın çevresine silahlı polisler çok göze batmayacak şekilde yerleştirilecek ve ordunun özel komando birimi SAS de ihtiyaç halinde müdahaleye hazır bekleyecek.
Bu arada Kraliçe'nin ölümü polis açısından beklenmedik bir başka sorunu da gündeme getirdi. Bazı insanlar çeşitli geçit resmi ve törenler sırasında kraliyet karşıtı sloganlar attılar, dövizler açtılar. Bazıları gözaltına alındı, İskoçya'da iki protestocu mahkemeye de verildi.
Emniyet Müdürleri Konseyi, polis teşkilarına, protesto hakkı ile yas tutma hakkı arasındaki dengeyi nasıl kurmaları gerektiği konusunda bir tebliğ yolladılar fakat bunun içeriği kamuoyuna açıklanmadı.
Pazartesi günü uzmanlık alanları arasında protesto hakkı da bulunan bir avukat, Paul Powlesland Parlamento binası önünde elindeki boş kağıdı açarak durduğunda, polis yanına gelerek kimlik bilgilerini istedi.
Emniyet Müdürleri tarafından memurlara yollanan yeni tebliğ sonrasında avukat Powlesland polislerin nasıl davranacağını anlamak için bu kez yanında 30 kişiyle birlikte yine Parlamento'nun önüne gitti. Bu kez elindeki dövize "Benim Kralım Değil" yazmıştı. Fakat bu kez polis yanına gelmedi ve müdahale etmedi.
Powlesland "Polisin aşırıya kaçması üzerine medyadaki öfke ve kamuoyu tepkileri işe yaramış görünüyor" diye konuştu.
Bu deneyim, ne kadar büyük bir güvenlik harekatı olursa olsun polis memurlarının belli konularda hassas olmaları gerektiğini hatırlatmış oldu.
Kaynak: BBC Türkçe