21.04.2023 - 07:05 | Son Güncellenme:
Derleyen: Betül Topaklı / Milliyet.com.tr - Edward Mordrake, asil bir İngiliz ailede dünyada geldi. Genç, zeki ve yakışıklı bir delikanlı olan Edward, sahip olduğu ender yetenekle gelecek vadeden bir müzisyendi. Ancak 19. yüzyılın asilzadesi korkunç bir lanetle doğmuştu. Yakışıklı yüzüne ek olarak, Edward’ın kafasının arkasında ikinci bir yüzü vardı. Bu yüzün "rüya kadar güzel, şeytan kadar çirkin" olduğu söyleniyordu. Söz konusu tuhaf çehre aynı zamanda 'kötü huylu' bir zekâya da sahipti. Edward ne zaman ağlasa, ikinci yüz 'gülüyor ve onunla alay ediyordu.
"Edward’ın sahip olduğu ikinci yüz kafasının tam arkasında ensesine yakın bir konumdaydı. Bu yüz, görünüş olarak kendi yüzünün tıpatıp aynısı olmasına rağmen yarısı kadar küçüklükteydi. Yemek yemiyor, nefes almıyor, konuşmuyor ve buna benzer çoğu şeyi yapamıyordu."
İNTİHAR ETTİ
Edward, sürekli olarak 'şeytan ikizi' tarafından rahatsız ediliyordu. İkinci yüzü bütün gece kötü sözler fısıldayarak, onu uykusuz bırakıyordu. Genç adam sonunda delirdi ve 23 yaşında canına kıydı. Arkasında ise bir not bir bıraktı. Notta, “Mezarımda korkunç fısıltılarına devam etmesin diye kötü yüzün ölümümden sonra yok edilmesini istiyorum” yazıyordu. İki yüzlü adamın bu hikayesi ışık hızıyla tüm Amerika'ya yayıldı. Halk, Edward hakkında daha fazla ayrıntı isterken, tıp uzmanları da hikayeye en ufak bir şüphe belirtisi göstermeden yaklaştı.
EFSANE Mİ GERÇEK Mİ?
Birçok kişi Edward’ın deli olduğunu düşündü. Yüzün yalnızca zihninde olabileceğini söyledi. Ancak ikinci yüzü gördüklerini, hatta incelediklerini iddia eden Kraliyet Bilim Akademisi gibi kurumlar da vardı. 8 Aralık 1895'te Boston Sunday Post'ta "Modern Bilimin Harikaları" başlıklı bir makale yayınladı. Bu makale yarı yengeç bir adam ve iki yüzlü adam Edward Mordrake gibi 'ucube insanların' varlığını belgeleyen sözde Royal Scientific Society'nin raporlarını sunuyordu.
“1896'da Amerikalı doktorlar George M. Gould ve Walter L. Pyle, Mordrake hikayesini tuhaf tıbbi vakalardan oluşan Anomalies and Curiosities of Medicine kitaplarına dahil ettiler. Gould ve Pyle, başarılı tıbbi uygulamalara sahip göz doktorları olmalarına rağmen, bu vakada aynı profesyonelliği gösteremediler. Çünkü Edward Mordrake'in hikayesinin sahte olduğu ortaya çıktı.”
Alex Boese blogu yazarı Charles Lotin Hildreth, şair ve bilim kurgu yazıları kaleme alıyor, fantastik hikayeler yazıyordu. Mordake'in hikayesine de Hildreth makalesinde yer vermişti. Elbette, yazarın genellikle kurgu yazması, yazdıkları her şeyin kurgu olduğu anlamına gelmiyordu. Ancak Edward Mordrake’ın hikayesinin tamamen uydurma olduğunu gösteren pek çok ipucu bulunuyordu.
HİKAYEYE AMERİKALILAR İNANDI
Bunlardan ilki, Hildreth'in makalelerinin, sayısız tuhaf tıbbi vakanın kaynağı olarak "Kraliyet Bilimsel Derneği"ni göstermesiydi. Fakat 19. yüzyılda bu isimde bir örgüt yoktu. The Royal Society of London asırlık bir bilim kurumuydu ancak Batı dünyasında 'Royal Scientific Society' adlı bir kuruluş bulunmuyordu. Bu isim sadece İngiltere'de yaşamayan insanlara inandırıcı gelebilirdi ki öyle de oldu. İki yüzlü adamın hikâyesine Amerikalılar inandı. İkinci olarak, Hildreth'in makalesinde tarif ettiği tıbbi vakaların herhangi biri bilimsel veya başka türlü herhangi bir literatürde ilk kez yer alıyordu. Bunun üzerine Alex Boese blogunda yazar Hildreth'in makalelerinin kurgu olduğunu anladıkları bir yazıya yer verdi. Diğer ucube insan hikayeleri gibi Edward Mordake’ın hikayesi de Hildreth'in hayal gücünden çıkmıştı.
İKNA EDİCİ ŞEKİLDE YAZILDI
Tahmin edilebileceği gibi 19. yüzyılın sonlarında birçok gazete bugün olduğu gibi aynı yayın standartlarına sahip değildi. Pek çoğunda kurmaca hikayeler yer alıyordu. Aslında Hildreth'in iki yüzlü adam hikayesi, sorumsuz bir gazetecilik değildi. Ancak efsane, birkaç doktoru kandıracak ve halkın hayal gücünde bir asırdan fazla süre kalacak kadar ikna edici şekilde yazılmıştı. Makalesi yayınlandıktan birkaç ay sonra ölen Hildreth, Amerikalıların onun çılgın yaratıcılığına ne kadar çabuk kandığını göremedi.