24.11.2021 - 07:27 | Son Güncellenme:
Derleyen: Nazlı Erdol / Milliyet.com.tr O dönem 21 yaşında olan Colin Pitchfork, 1981'de evlenmeden sadece aylar önce, kendisini genç kızlara uygunsuz bir şekilde teşhir etmekten tutuklandı. Bu, teşhircilik yaparken ilk yakalanışı değildi ama yine de şansı yaver gitti ve bir şekilde kurtuldu. Pitchfork'un mahkemeye çıkarılması, ilk cinayetinden sadece iki yıl önce gerçekleşti. Ve o zamana kadar, yetkililerin etrafında dolaşmak konusunda zaten bir ustaydı ve 'sorunun üstesinden geleceğine' ikna olmuştu.
"BU İNSANLARA PALAVRA SIKMANIN NE KADAR KOLAY OLDUĞUNA İNANAMIYORUM"
Sonunda 1987'de liseli kızlar Lynda Mann ve Dawn Ashworth'ü öldürmekten tutuklandığında, bebek yüzlü ama ahlaksız bir izci olarak suç işlemeye başladığından beri, insanları kandırmanın ne kadar kolay olduğuyla alay etti. Pitchfork, yetkililerin rahatsız edici dürtülerini dizginleyememesine sevindi.
Polis kendisiyle konuşurken 'nevrotik bozukluklar' için bir hastane olan The Woodlands'a sevk edilerek yardım eli uzatma girişimlerinin 'zaman kaybı' olduğunu söyledi. Polis yetkililerine, "Şartlı tahliye memurları ve psikiyatristler... Bu insanlar duymak istediklerini söylerseniz çok mutlu olur. Bu insanlara palavra sıkmanın ne kadar kolay olduğuna inanamıyorum." dedi. Hem de hiç çekinmeden...
Pitchfork'un suçları ile ilgili bir kitap yazan Los Angeles'lı dedektif Joseph Wambaugh'u en çok şaşırtan, bu olağanüstü aldatma kapasitesiydi. 1989 tarihli kitabı The Blooding için Wambaugh'a, Pitchfork'un dava dosyalarına ve itiraf kasetlerine erişim izni verildi. Böylece eski polis, adamın şeytani zihniyetine ve ortalığı karıştırmaktan duyduğu zevkte dair emsalsiz bir içgörü elde etmeyi başardı.
"ONUN VİCDANI YOK"
Şimdi 84 yaşında olan ve Daily Mail gazetesine açıklamalarda bulunan yazar, "Cinayet işleyen sosyopatların, olduklarından farklı bir kişiye dönüşmeleri neredeyse imkansız. İnsanları kandırmak konusunda bir usta olan bu hilekar katili serbest bırakmak, en başından beri güvenli değildi. Çünkü onun vicdanı yok."
Wambaugh, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Katillerin süperegoları vardır ve bizim vicdan dediğimiz şeye sahip değillerdir. İşledikleri suçlar hakkında 'normal' bir insanın anlayacağı şekilde düşünmez veya hissetmezler. Bu yüzden de o,her zaman bir tehdit olarak kalacak.
SAPKINLIĞI 11 YAŞINDA BAŞLADI
Wambaugh kitabında, Pitchfork'un cinsel sapkınlığının, henüz 11 yaşındayken, önce tanıdığı kızlara, sonra da sokaklardaki yabancılara kendini ifşa etmeye başladığı çocukluğuna kadar uzandığını anlattı. Daha da önemlisi, Pitchfork'un bu teşhirciliği, "yapmamam gerektiği için ilgimi çeken bir şey" diye tanımlayarak kabul etmesiydi. Dedektiflere "ihtiyacım olan heyecan ve en sonunda ne olacağını bilememenin verdiği yükseklik" dedi.
ZAFERLERİNİ "ZEVKLE" ANLATTI
Kendisine verilen benzersiz erişim sayesinde Wambaugh, Pitchfork'un psikopatik eğilimlerinin olağanüstü bir resmini çizmeyi başardı. Yazar, Pitchfork'un röportajlar sırasında 'hayatı boyunca bin kıza kendini teşhir ettiği' ile nasıl övündüğünü hatırlattı. Wambaugh'a göre cani sapık, 'böyle zaferleri zevkle anlatırken' en ufak bir pişmanlık duymadan konuştu. Yaptıklarını böbürlenerek bol küfürlü bir şekilde anlatıyordu. Normalde monoton bir şekilde konuşuyordu, ancak kendini teşhir ettiği anları anlatırken zevkle konuştuğu her halinden belli oluyordu. Bir keresinde, bir röportajın ortasında, bir Çin yemeği talep etti ve aldı. Bir diğerinde, hücresinde çorabından metal bir cıvata ve bir ayakkabı bağı çıkardı. İntihar riski taşıdığı için bunlara hemen el konuldu. Wambaugh, "saygı bekleyerek" onları masaya koydu, çünkü dedektiflere onları alt edebileceğini göstermişti.
Pitchfork'un ilk kurbanı Lynda Mann'ın ablası Sue Gratrick dün, Lynda'nın öldürülmesinin 38. yıldönümünde, ailesinin bu sefer cani katilin parmaklıklar ardında kalması için dua ettiğini söyledi. "Başka kimsenin yaralanmadığına sevindim, çünkü bu benim en büyük korkum."
HAPSE GERİ GÖNDERİLDİ ÇÜNKÜ...
Şimdiyse, çocuk katili Colin Pitchfork'un hapse geri gönderilmesinin ardındaki şok edici gerçekler bir bir ortaya çıkıyor. 1980'lerde 15 yaşındaki iki kız çocuğuna tecavüz edip boğarak öldüren cani, sokakta genç kızlara yaklaşmaya başladı. Kaynaklar, 61 yaşındaki katilin onlarla bağlantı kurmaya çalıştığını söyledi.
Dün gece, kurbanlarından birinin annesi, 'psikopatın' genç kızlara olan şehvetinden kurtulmasının hiçbir yolu olmadığını kanıtladığını söyledi.
ACİL REFORM ÇAĞRISI
Gelen peş peşe açıklamalar, Pitchfork'un halk için tehlike oluşturmaya devam ettiği uyarılarına rağmen tartışmalı bir şekilde serbest bırakan Şartlı Tahliye Kurulu'na acil reform çağrılarına yol açtı.
Pitchfork, Eylül ayında serbest bırakıldı ve kefaletle salıverilenlerin kaldığı bir yurtta yaşıyordu. Ancak Cuma günü, yurttan çıkıp günlük yürüyüşlerinden birini yaparken, 'birden fazla' vesileyle genç kızlara yaklaştı. 20'lerinin başında ya da daha genç kadınlara yaklaştığı ve konuştuğu tespit edilen Pitchfork, dramatik bir biçimde tutuklandı.
Yeni bir suç işlememiş olmasına rağmen, kızlarla fazlasıyla 'ilgili' davranışları yetkililer tarafından o kadar rahatsız edici bulundu ki, Pitchfork şartlı tahliye kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle hapse geri gönderildi.
Kızı Dawn, 1986'da Pitchfork tarafından canice öldürülen Barbara Ashworth, "Genç kadınlara bu şekilde yaklaşması endişe verici. Bir leoparın beneklerini asla değiştirmediğini gösteriyor." ifadelerini kullandı.
"REHABİLİTE EDİLME DURUMU YOK"
Adli Bilimler alanında doktorası bulunan Uzman Psikolog ve yazar Esra Ezmeci, milliyet.com.tr'ye yaptığı açıklamada, çocuklara tecavüz eden ve canice boğarak öldüren Colin Pitchfork'un pedofilinin yanı sıra antisosyal kişilik bozukluğu örüntüsü taşıdığını gösterdiğini aktardı ve ekledi: "Bu kişilik örüntüsüne sahip kişiler, genel anlamda toplum için ciddi tehlike oluşturuyor." Ezmeci, "Antisosyal olup, özellikle empati becerisi olmayanların tamamen rehabilite edilme gibi bir durumu yok. Sürekli kontrol altında olmaları gerekiyor." ifadelerini kullandı.
ŞARTLI TAHLİYE SİSTEMİNE ELEŞTİRİ
Kurbanlarının ailelerinin yanı sıra, eski adalet sekreteri Robert Buckland, şartlı tahliye sisteminde köklü değişiklikler yapılması çağrısında bulundu. Adalet Bakanı Dominic Raab'ın dün gece, tehlikeli suçluları serbest bırakmaya yönelik bir dizi karar nedeniyle ateş altında olan Şartlı Tahliye Kurulu'nda yapılacak daha fazla reforma sıcak baktığı aktarıldı. Kaynaklar, Raab'ın değişiklikleri haftalar içinde açıklayabileceğini söyledi. Şartlı Tahliye Kurulu duruşmaları şu anda halka veya gazetecilere açık değil ve bir mahkumun serbest bırakılma nedenleri hakkında çok az bilgi veriliyor.
DNA KANITI KULLANILARAK MAHKUM EDİLEN İLK KİŞİ
Pitchfork, Lynda Mann'ı Kasım 1983'te Narborough, Leicestershire'da boğdu ve üç yıl sonra komşu Enderby köyünde Dawn Ashworth'u öldürdü. Polisler katili yakalamak için insna avı başlattıktan sonra, bir iş arkadaşını kendisi için kan testi yaptırmaya ikna ederek yakalanmaktan kurtulmaya çalıştı. Ancak daha sonra DNA kanıtı kullanılarak mahkum edilen ilk kişi oldu.
Katil, 1988'de en az 30 yıl hapis cezasına çarptırıldı, ancak 2009'da, hapishanedeki iyi hali nedeniyle temyizde bu süre 28 yıla indirildi. Eylül ayında salıverilmesinin ardından, Pitchfork'a hareketlerini izleyen bir elektronik bileklik takıldı. Mümkün olan en sıkı şartlı tahliye koşullarına tabi tutuldu. Polis tarafından da izlendiği öğrenildi.
"BUNUN OLMASINA ŞAŞIRMADIM"
Ashworth'ün 68 yaşındaki amcası Philip Musson, "Yetkililerin Pitchfork'u fiziksel olarak takip ettiğini duymak sürpriz oldu" dedi ve ekledi: "Sanırım bunun düzenlemelerin işe yaradığını söylemek mümkün. Ama yine de neden ilk etapta onu serbest bırakma riskini alıyorsunuz?"
Pitchfork'u yakalayan memur emekli Dedektif Baş Müfettiş David Baker dün gece yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Beklediğimiz buydu. Bu kızlara yaklaşmaya başladığında şartlı tahliye servisine karşı dürüst olmadığını hissettim. Onları kandırdı. Bunun olmasına şaşırmadım. Uzun süredir hapiste ve birdenbire her gün genç kızlara erişim sağladı. Sanırım denetimli serbestlik sisteminin incelenmesi gerekiyor. İnsanların güvende olduğu konusunda net olmaları lazım. Pitchfork'un durumunda, polise danıştıklarını söylediler ancak bana kimse danışmadı."
SOKAĞIN HEMEN KARŞISINDA...
Pitchfork'un yerleştirildiği yurdun yakınında yaşayan bir sakin dün yaptığı açıklamada, "Orada yaşadığı hakkında hiçbir fikrim yoktu ama bu kadar yakın durması korkutucu. Kimse bize bunları söylemiyor. Kimsenin bize bundan bahsetmediğine ve sokağın hemen karşısında yaşadığına inanamıyorum."
Şartlı Tahliye Kurulu'ndan isminin açıklanmasını istemeyen bir kaynak, Pitchfork'un serbest bırakılmasının, topluluk denetimli serbestlik görevlisi, cezaevi denetimli serbestlik görevlisi ve cezaevi psikoloğu tarafından desteklediğini söyledi.