05.06.2022 - 14:36 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Geçen yıl meme kanseri nedeniyle hayatını kaybeden 87 yaşındaki Gwendoline'in yakınları tam anlamıyla perişan oldu. Şimdiyse 30 yaşındaki Natalie Doig, Gwendoline Shorter'ın "ailesine cennetten baktığına" inanıyor.
GÖZYAŞLARINA BOĞULDU
İki çocuk annesi Natalie önceki gün büyükannesi Gwendoline Shorter'ın evini temizlerken gökyüzüne baktığında hayatının şokunu yaşadı. İki çocuk annesi Natalie, gördüğü manzara karşısında hemen telefonuna sarıldı. Bulutlarda büyükannesinin yüzünü gördüğünü düşünen ve gözyaşlarına boğulan kadın, hemen fotoğraf çekti. Gözlerine inanamayan Natalie, "Vay canına" diye düşündüm diye ekledi. Evi temizlerken sanki büyükannesi tarafından izlendiğini düşünen kadın, "Sanki bana 'doğru olanı yapıyorsun' der gibiydi" diyerek yaşadığı şaşkınlığı anlattı.
"AİLEMİZİN KRALİÇESİ"
Büyükannesinin gökyüzünden onlara baktığını düşündüğünü aktaran Natalie, büyükannesinin de inançlı biri olduğunu ifade etti.
Leicestershire, Thurmaston'da yaşayan Natalie, gördüğü manzaranın, emekli okul aşçısı olan büyükannesinin yasını tutmasına yardımcı olduğunu söyledi. Gwendoline'in dokuz torunu olduğunu söyleyen Natalie, "Hepimiz ona 'ailemizin kraliçesi' derdik. Hepimizi bir arada tutan kişi oydu. Ailemiz için her şeyi yapardı. Sağlığı bozulduğunda hepimiz çok kötü olduk, tam anlamıyla yıkıldık" dedi.
HEMEN FOTOĞRAF ÇEKTİ
"Ölümünden sonra bizimle ilk iletişime geçtiği an buydu. Sanki hala bizimle gibiydi. Yukarıdan bizi izliyormuş gibi geldi. Çok güzeldi" diyen Natalie, gökyüzünde bulutları görür görmez hemen fotoğrafını çektiğini aktardı.
İki erkek çocuğu olan Natalie, eve döner dönmez fotoğrafa yakından baktığını ve dikkatlice incelediğini, bulutta gördüğü silüetle ve büyükannesinin büyük benzerlik gösterdiğini aktardı.
PAREİDOLİA NEDİR?
Bilim adamları, insanların bulutlarda veya cansız nesnelerde yüzler veya tanıdık şekiller gördükleri pareidolia olarak bilinen olguyu inceledi ancak ortak bir sonuca varamadı. Bazıları bunun insan beyninin yüzleri algılamak için doğuştan gelen bir şartlanmaya sahip olduğunu söylese de, diğerleri bunun beynimizin rastgele görüntülere anlam atama arzusundan kaynaklandığına inanıyor.