01.02.2024 - 07:00 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ - Gazze’deki savaşta ateşkes için yeni bir ihtimal belirdi. ABD, İsrail ve Mısır istihbarat başkanlarının, son günlerde Fransa’nın başkenti Paris’te yaptıkları görüşmeler sonrası varılan nokta, Kasım ayındaki 7 günlük geçici ateşkesten bu yana en ciddi barış girişimi olarak görülüyor.
Nitekim Hamas’ın siyasi lideri İsmail Haniye, bir plan üzerinde çalışıldığını ve görüşmelere katılmak üzere Mısır’a gittiğini açıkladı. Haniye’nin Mısır’a gidişi, planın ciddiye alındığının bir göstergesi. Masada üç aşamalı bir plan olduğu ifade ediliyor. Buna göre 6 haftalık çatışmasızlık sürecinde örgüt öncelikle elindeki tüm sivil esirleri, ardından esir askerleri bırakacak, son olarak da öldürülen esirlerin cesetleri İsrail’e teslim edilecek.
Netanyahu baskı altında
Planın diğer ayağında, 6 haftalık bir çatışmasızlık ve İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerin serbest bırakılması gibi maddeler bulunuyor. Rehine takasının, ilk anlaşmada olduğu gibi 3’e 1 oranında olması bekleniyor. ABD ve Katar yönetimlerinin anlaşmadan umutlu olduğu ifade ediliyor. İki taraf da görüşmeler öncesi zor şartlar ileri sürerek ellerini kuvvetlendirmeye çalışıyor. Hamas yöneticileri ateşkes için öncelikli şartın İsrail’in Gazze’den çekilmesi olduğunu belirtiyor ancak bu seçeneğin masada olmadığı tahmin ediliyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da, ordunun Gazze Şeridi’nden çekilmesini ve Filistinli mahkumların serbest bırakılmasını içeren yeni bir esir takası anlaşmasını kabul etmeyeceğini açıkladı. Netanyahu, İsrail’in “tam bir zafer” konusunda ısrarcı olduğunu, Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarının tüm hedeflere ulaşana kadar devam edeceğini vurguladı.
Ancak Netanyahu üzerindeki baskı da giderek artıyor. Bir yandan aşırı sağcı kabine üyeleri taviz verilmemesini isterken, İsrail kamuoyu ve rehine yakınları, bir an önce anlaşmaya varılması için baskı kuruyor. Aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Hamas ile “sorumsuzca bir anlaşmanın” sağlanması durumunda koalisyon hükümetini dağıtacakları tehdidinde bulundu. Rehine yakınları ise, ne olursa olsun sevdiklerinin geri getirilmesinde ısrar ediyor.
Ortadoğu barut fıçısı
İran destekli grupların Suriye güney sınırında ABD askerine yönelik saldırısı sonrası gözler ABD’ye çevrildi. ABD Başkanı Joe Biden, misilleme konusunda karar verdiğini açıklasa da, İran topraklarına doğrudan bir müdahale beklenmiyor. Zira çok daha büyük bir çatışma riski endişe yaratıyor. Zira CIA Direktörü William Burns, “Foreign Affairs” dergisindeki makalesinde, Ortadoğu’yu nadiren bu kadar karışık veya patlayıcı halde gördüğünü yazdı.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ise, ülkesine yönelik herhangi bir saldırıya “kararlı şekilde ve süratle” yanıt vereceklerini belirtti. Abdullahiyan, “ABD, tehdit dilini ve başkalarını suçlamaktan vazgeçmeli ve siyasi çözüme odaklanmalı” dedi. Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami ise “Daha önce bizi denediler, biz birbirimizi tanırız. Hiçbir tehdit karşılıksız kalmaz” dedi.
Öte yandan saldırının sorumlusu olan İran destekli Kataib Hizbullah, Irak ve Suriye’deki ABD güçlerine yönelik saldırıları askıya aldığını duyurdu. Irak’ta faaliyet gösteren grup, Irak yönetimini zor durumda bırakmamak adına bu kararın alındığını belirtti.
Tünellere su pompalanıyor
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde Hamas’a ait bazı tünellerin deniz suyuyla doldurulduğu haberlerini doğruladı. Açıklamada, İsrail Savunma Bakanlığı ile yürütülen ortak çalışma çerçevesinde toprak ve su yollarının analizinin yapıldığı, yeraltı sularının kirlenmesinin önlendiği öne sürüldü. Uzmanlarsa, bu işlemin zaten çöküntüye uğramış kentte yıkıma neden olacağını savunuyor. İsrail, Gazze’deki kara operasyonunda Hamas’ın 700 km uzunluğunda olduğu tahmin edilen devasa tünel ağını yıkmayı hedefliyor. İsrailli yetkililer, Hamas’ın Gazze lideri Yahya Sinwar’ın bazı rehinelerle birlikte Han Yunus’taki bir tünelde bulunan komuta merkezinde olduğunu düşünüyor.