18.06.2012 - 10:21 | Son Güncellenme:
Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle, Türkiye’deki yasal düzenlemelerin basın ve ifade özgürlüğünü garanti altına almadığını belirterek, “İfade özgürlüğü kaygımız artıyor” dedi. Türk yetkilileriyle görüşmelerinde, Avrupa Birliği'nin, gözaltındaki parlamenterler, akademisyenler, öğrenciler ve ifade özgürlüğü konularındaki kaygılarının giderek arttığını söylediğini anlatan Füle, kürtajın hassas bir konu olduğunu belirterek “Bu alanda geniş tabanlı bir tartışma gerekiyor. Sadece politikacılar değil, sivil toplum, doktorlar ve tabi en önemlisi kadınlar tartışmalı. Çünkü bu öncelikle onların meselesi” uyarısında bulundu. Stefan Füle, Türkiye ziyaretinin ardından BBC Türkçe'ye verdiği özel röportajda, Türkiye'deki ifade özgürlüğüyle ilgili kaygılarının giderek arttığını söyledi. Fule, bu konudaki yasal düzenlemelerin 3.yargı reformu paketinde yapılmasını beklediklerini de vurguladı.
“TÜRKİYE’Yİ ELEŞTİRME HAKKIMIZ VAR”
Avrupa Birliği-Türkiye ilişkilerinde yeni bir ivme olduğu konusunda emin olduğunu ifade eden Füle, bir süre önce resmen start verilen Pozitif Gündeme dikkat çekti. Türkiye ile siyasi diyaloğun ve ilişkinin siyasi boyutunun giderek daha çok güçlendiği belirten Füle, mülakat sırasında Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’ın AB’nin, Türkiye'deki ifade özgürlüğüne yönelik eleştirileri ile ilgili "AB yetkililerinin bu konuda Türkiye'yi eleştirmeye hakkı yok Eğer Avrupa Birliği Türkiye'den bu konuda adım atmasını bekliyorsa, bu konuların yoğunlaşması gereken 23 ve 24. fasılların önündeki engelleri kaldırsınlar" sözlerinin anımsatılması üzerine şunları söyledi: “Benim buna tepkim çok açık. Eleştiri hakkımız var. Türkiye'deki yasal düzenlemeler basın ve ifade özgürlüğünü garanti altına almıyor. Avrupa Birliği müktesebatıyla ve Avrupa insan hakları mahkemesinin çeşitli kararlarıyla örtüşmüyor. Bunları ilerleme raporlarımızda tekrar tekrar ifade ettik. Türk ortaklarımızla yaptığımız görüşmelerde her fırsatta bu konuları gündeme getiriyoruz. Çalışma arkadaşım ve dostum Egemen bağış bir konuda haklı. Yargı ve temel haklara ilişkin 23 ve 23'üncü başlıkların açılması, bu konularla ilgili sadece konuşmak yerine, yasal düzenlemeleri Avrupa Birliği müktesebatına uydurmak için birlikte çalışmak adına daha iyi bir çerçeve sunar. Bu yüzden, Pozitif Gündem kapsamında kurulan çalışma gruplarından ilki 23'üncü başlıkla ilgiliydi.”
“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KAYGILARIMIZ ARTIYOR”
BBC’nin, “Siz Türkiye'deyken iki öğrenci, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın bir ziyareti sırasında parasız eğitim pankartı açtıkları için 8,5 yıl hapse çarptırıldı. Dünyaca ünlü Türk piyanist Fazıl Say da, Twitter'da dine hakaret etmekle suçlandı. Komisyonun, bu ve bunun gibi gelişmelere tepkisi nedir?” yönündeki soru üzerine Füle “Tepkimiz yine çok açık” dedikten sonra bu konuyu Türk yetkilileriyle görüşmelerinde dile getirdiğini belirterek şöyle devam etti: “Avrupa Birliği'nin gözaltındaki parlamenterler, akademisyenler, öğrenciler ve ifade özgürlüğü konularındaki kaygılarının giderek arttığını söyledim. Siyasi diyaloğumuzda, önemli bir başka unsuru da vurguladık. Üçüncü yargı reformu paketinin yakında parlamentodan geçmesini umduğumuzu söyledik. Çünkü umudumuz, yapılmayan düzenlemelerin en sonunda, nihayet yapılması. O da, ifade özgürlüğüyle, şiddete teşvik etmek arasında bir çizgi çizilmeli. Bu çizginin belirlenmesi için de, ceza ve terörle mücadele yasalarında değişiklikler gerekiyor.”
KÜRTAJ ÖNCELİKLE KADINLARIN MESELESİ”
Stefan Füle Türkiye’deki kürtaj tartışmalarına ilişkin “Bu hassas bir konu. Siyasetçilerin çok dikkatli yaklaşması gereken konulardan biri. Bu konuda Avrupa Birliği'nin bir düzenlemesi yok. Bu alanda geniş tabanlı bir tartışma gerekiyor. Sadece politikacılar değil, sivil toplum doktorlar ve tabi en önemlisi kadınlar tartışmalı. Çünkü bu öncelikle onların meselesi” değerlendirmesini yaptı.
“KÜRT SORUNUNDA YARDIMA HAZIRIZ”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kürt sorunu konusunda attıkları adıma dikkat çekilmesi üzerine Füle, pek çok kez, demokratik açılım ya da herhangi bir girişimin Türkiye'nin güneydoğusuna barış ve istikrar getirmesi gerektiğini söylediklerine dikkat çekerek, Erdoğan-Kılıçdaroğlu görüşmesini “yapıcı” olarak nitelendirdi ve “memnuniyet” duyduklarını ifade etti.
Füle, AB’nin katılım öncesi yardım programı altında Türkiye'ye çok fazla yardımda bulunduğunu vurgulayarak “Eğer, Türk tarafında irade varsa, komisyon belirli programlar aracılığıyla yardımda bulunacaktır” şeklinde konuştu. (ANKA)