Diktatörlerin yaramaz oğulları

"ZEVKE, paraya, hıza, futbola düşkün olmak, canını sıkan kimseleri en kestirme yoldan safdışı etmek". Bu özellikler, ülkelerini uzun yıllar demir yumrukla yöneten liderlerin oğullarının kaderlerini, rastlantı ya da aldıkları terbiye sonucu, birleştiriyor. Veliahtların çoğu aşırı hız yüzünden yaptıkları kazalar, aşırı içki ya da birinin sıktığı kurşun nedeniyle hayatlarını kaybediyor. İşte birkaç örnek:
BASİL ESAD: Yönetiminin 25. yılını geçen yıl kutlayan Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'ın oğlu Basil, rejimi babasından devralacaktı, ancak hız düşkünlüğü buna engel oldu. Basil Esad, bundan iki yıl önce 32 yaşındayken Şam Havaalanı'nın girişindeki virajı aşırı hızdan alamayınca takla atan arabasında öldü. Basil, Suriye'de gençliğin idolü olmakla birlikte, kadınlara olan ilgisi ve hızlı yaşam stiliyle de tanınıyordu. Basil'in bir numaralı uğraşları arasında spor da yer alıyordu.
NİKU ÇAVUŞESKU: Dünya tarihinin en sert diktatörlerinden olan ve 1990'da idam edilen Romanya Devlet Başkanı Nikolai Çavuşesku'nun büyük oğlu Niku da, kendi sonunu getirenlerden. Ünlü jimnastikçi Nadia Comenaci'ye zoraki aşk "yaşattıran" Niku, içkiye olan düşkünlüğü nedeniyle siroza yakalandı ve geçen eylülde tedavi gördüğü Viyana'da hayatını kaybetti. Babası tarafından "doktor, profesör, başkan" gibi birçok unvana layık görülen Niku, zamanında Avrupa Şampiyonu olan Steau Bucarest takımının da perde arkasındaki yöneticisiydi.
SADİ KADDAFİ: Libya'yı 30 yıldır yöneten Muammer Kaddafi'nin oğullarının adı da geçen temmuzda Trablus'ta oynanan bir maçta meydana gelen ve bazılarına göre 50, Libya basınına göre 9 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylarla gündeme geldi. Hakemin Kaddafi'nin oğlu Sadi'nin takımını hükmen galip ilan etmesine kızan seyirciler, rejim karşıtı sloganlar atmaya başladı. Bunun üzerine Kaddafi kardeşlerin korumaları kalabalığa ateş açtı.