DünyaDiken üstünde! İsrail'in ölüm çığı: Büyük savaşa ramak kaldı

Diken üstünde! İsrail'in ölüm çığı: Büyük savaşa ramak kaldı

01.08.2024 - 06:53 | Son Güncellenme:

Önce Lübnan’ın başkenti Beyrut’a düzenlenen saldırı, ardından da Hamas’ın Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye’ye düzenlenen suikast, Ortadoğu’da çatışmaların yayılması riskini artırdı. ABD’den gelen açıklamalar da bunu destekliyor.

Diken üstünde İsrailin ölüm çığı: Büyük savaşa ramak kaldı

İsrail’in, işgali altındaki Golan Tepeleri’nde Cumartesi günü düzenlenen ve 12 kişinin hayatını kaybettiği saldırıya misilleme olarak Lübnan’ın başkenti Beyrut’a hava saldırısında bulunması, ardından da Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye’ye suikast düzenlemesi, savaşın yayılması korkusunu artırdı. Gerek Hizbullah gerekse de Hamas ve İran, bunun sinyallerini verirken, Washington da böyle bir durumun kaçınılmaz olacağını  kabul etti.

Haberin Devamı

Diken üstünde İsrailin ölüm çığı: Büyük savaşa ramak kaldı

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), Salı gecesi Lübnan’ın başkenti Beyrut’a düzenlediği hava saldırısında, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın üst düzey danışmanlarından Fuad Şükrü’yü hedef almış ve öldürdüğünü açıklamıştı. Her ne kadar Hizbullah ve İran bunu doğrulamasa da, Lübnan basını, söz konusu saldırıda Beyrut’un güneyinde Şiilerin yoğun olarak bulunduğu Dahieh banliyösünün hedef alındığını ifade etmişti.

‘KORKULARI ARTIRIYOR’

Dün sabah da Haniye’nin İran’ın başkenti Tahran’da suikast sonucu öldürüldüğü haberinin gelmesi, bir süredir korkulan “savaşın yayılması” ihtimalini güçlendirdi. Amerikan “New York Times” gazetesi, canlı blog sayfasına “İsmail Haniye suikastı savaşın bütün bölgeyi saracağı korkularını artırıyor” başlığını atarken, BBC’nin Ortadoğu muhabiri Hugo Bachega da, Haniye’nin öldürülmesini “tehlikeli bir gelişme” olarak niteledi.

Haberin Devamı

Beyaz Saray Basın Sözcüsü Karine Jean-Pierre, İsrail’in Beyrut’a düzenlediği saldırının ardından yaptığı açıklamada, “Hizbullah ve İsrail arasında savaş kaçınılmaz değil” derken, suikast sonrası ABD tarafından ilk açıklamayı yapan Savunma Bakanı Lloyd Austin de, “Ortadoğu’da savaşın kaçınılmaz olduğunu düşünmüyorum” dedi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise, suikastın Gazze’deki sürece etkisinin ne olacağı sorusuna, “Tahminde bulunmak çok zor. Uzun yıllar boyunca bir olayın başka bir olay üzerindeki etkisi hakkında asla tahminde bulunmamayı öğrendim” yanıtını verdi.

AİLELER ENDİŞELİ

Ancak uzmanlar, ateşkes ve esir takası görüşmelerinde yer alan Haniye’nin öldürülmesiyle, bu süreçlerin tamamen askıya alınabileceği ihtimaline değiniyor. Zira Hamas, Hizbullah ve İran’ın açıklamaları, bu korkuları daha da güçlendiriyor. İsrailli rehinelerin aileleri de, suikast sonrası yakınlarının akıbetine ilişkin kaygılarını dile getirmeye başlarken, Rehine ve Kayıp Aileleri Forumu’dan yapılan açıklamada, geçen 10 aylık sürede savaşın bazı kazanımları olabileceğini ancak asıl kazanımın, rehinelerin evlerine döndürülmesi olacağı vurgulandı, “Şimdi anlaşma zamanı” denildi.

Haberin Devamı

İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz ise, İsrail ve Hizbullah arasında artan gerilime değinerek, “İsrail topyekûn bir savaşla ilgilenmiyor” dedi.

BMGK ACİL TOPLANDI SALDIRIYI KONUŞTU

BM Güvenlik Konseyi’nde (BMGK), Tahran’da Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’ye düzenlenen suikastın ardından acil oturum düzenlendi. Üye ülkeleri bilgilendiren BM Siyasi ve Barış İnşası İşlerinden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, “Son günlerde düzenlenen farklı saldırılar çok ciddi ve tehlikeli gerginlik artışı teşkil ediyor” uyarısını yaptı. DiCarlo, “Füzeler, SİHA’lar ve ölümlü saldırılarla iletişim sona ermeli” ifadesini kullandı.  Haniye’nin suikast sonucu ölümü, Rusya ve Çin’in yanı sıra Ortadoğu ülkelerinde de tepkiyle karşılandı. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya’nın Haniye’ye yönelik suikastı “şiddetle kınadığını” bildirdi, bunun zaten gergin olan durumu önemli ölçüde istikrarsızlaştırabileceğine inandıklarını vurguladı.

*Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Andrey Nastasin ise, Haniye’ye yapılan saldırının, yeni İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın göreve başlama törenine katılmak üzere bu ülkede bulunduğu sırada düzenlenmiş olmasının dikkat çekici olduğunu söyledi. Nastasin, bölgedeki tarafları itidalli olmayan çağırdıklarını kaydetti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ortadoğu ve Afrika Özel Temsilcisi Mihail Bogdanov da, “Bu kesinlikle kabul edilemez bir siyasi suikasttır ve gerilimin daha da tırmanmasına yol açacaktır.” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

* Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Cien de, suikastı kınadıklarını belirterek, “bu olayın bölgesel durumda daha fazla istikrarsızlığa yol açabileceğinden derin endişe duyduğunu” kaydetti.

* Katar Dışişleri Bakanlığı, açıklamasında, suikastı “en güçlü” ifadelerle kınadı, “Bu suikast ve İsrail’in Gazze’deki sivilleri hedef almaya devam eden pervasız davranışı, bölgenin bir kaos döngüsüne sürüklenmesine yol açacak ve barış şansını baltalayacaktır” ifadelerini kullandı.

* Yemen’daki Husilerin Siyasi Büro Ofisi’nden yapılan açıklamada, suikastın uluslararası hukuk kuralları ve anlaşmaların açık bir ihlali olduğuna işaret edildi, “Haniye suikastı, sınırı aşan büyük bir gerilimdir.” denildi.

Haberin Devamı

* Pakistan Dışişleri Bakanlığı, olayın, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın yemin töreniyle aynı zamana denk gelmesi karşısında şok yaşandığını vurguladı, İsrail’in “bölgede artan maceracılığını” ciddi bir endişeyle izlendiğine işaret etti.

* Irak Dışişleri de, açıklamasında, “Irak Cumhuriyeti olarak, bu saldırgan operasyonun uluslararası yasaların açık bir ihlali ve bölgedeki güvenlik ve istikrara yönelik bir tehdit olduğunu ifade ediyoruz” denildi.

* Ürdün ise, suikastı “uluslararası hukukun ihlali, bölgede daha fazla gerginlik ve kaosa yol açacak tırmandırıcı bir suç” olarak nitelendirdi.

* Lübnan Başbakanı Necib Mikati, “Bu eylemin küresel endişe çemberini genişleteceği ve bölgede tehlike arz edeceğini görüyoruz” ifadelerini kullandı.

Diken üstünde İsrailin ölüm çığı: Büyük savaşa ramak kaldı

HAMAS’IN SİYASİ VE DİPLOMATİK YÜZÜYDÜ

İran’da düzenlenen suikastta öldürülen İsmail Haniye, Hamas hareketinin uluslararası arenadaki diplomasi yüzü olarak kabul ediliyordu. Nitekim Haniye ve Halid Meşal, 7 Ekim saldırıları sonrasında ateşkes ve arabuluculuk görüşmelerinde yer almıştı. Türkiye ile de yakın ilişkileri bulunan Haniye, geçen yıl Kasım ayı başında İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney ile görüşmek üzere Tahran’a da gitmişti. 62 yaşında hayatını kaybeden Haniye, 1962 yılında Filistin’deki mülteci kamplarından birinde doğmuş, hareketin siyasete girmesini savunmuştu. Genç yaştan itibaren Filistin davasına dahil olan Haniye, henüz Gazze’deki İslam Üniversitesi’nde öğrenciyken aktifti. Filistin’de 1987’deki Birinci İntifada sırasında Hamas Hareketi kurulduğunda ona katıldı. İsrail 1989’da ona 3 yıl hapis cezası verdi ve hapisten çıkınca da İsrail - Lübnan arasındaki sahipsiz topraklara sürüldü. Yanında birçok Hamas lideri de bulunuyordu. Sürgün sonrası Gazze’ye geri dönen Haniye, Hamas’ın siyasete girmesini savunan ve 1994’te bir siyasi parti kurmanın gereğine işaret etti. Önde gelen isimler önceleri itiraz etse de, sonrasında bu fikre ısındı.

BAŞBAKANLIK DÖNEMİ

Hamas’ın kurucusu Şeyh Ahmed Yasin’in öğrencisi olan Haniye, 2000’li yılların başında doğru Yasin’in en güvenilir ve en yakınındaki isim haline geldi. Hatta Yasin’in ofisinin yönetimine getirildi. 2003 yılında Haniye’nin tamamen felçli olan Yasin’le çekilen bir fotoğraf dikkat çekmişti. Şeyh Ahmed Yasin, 2004’te İsrail tarafından öldürülse de, Haniye’nin yükselişi durmadı. Haniye, 2006 yılında Hamas’ın seçim zaferi elde etmesinin ardından Filistin yönetimi lideri Mahmud Abbas tarafından başbakanlığa getirildi. Ancak bir yıl sonra, El Fetih ile Hamas arasında Gazze’de yaşanan ve bir hafta süren kanlı güç savaşının sonunda görevden alındı. Haniye bunu “anayasaya aykırı olduğunu” savunarak kabul etmedi ve hükümetinin “Filistin halkına karşı olan ulusal sorumluluklarından vazgeçmeyeceğini” söyleyerek Gazze’yi yönetmeye devam etti.

Haniye, ilk kez Hamas’ın Siyasi Büro Başkanlığı için Mayıs 2017’de yapılan seçimde Halid Meşal’in yerine seçildi. Bu arada Gazze Şeridi’ne uygulanan seyahat kısıtlamalarından kaçınmak amacıyla, özellikle Katar’ın başkenti Doha’daydı. Ateşkes müzakerelerine de buradan katıldı ve İran’la görüşmeler gerçekleştirdi. Bu arada Hamas Genel Şura Konseyi, 1 Ağustos’ta, 2021-2025 dönemi siyasi büro başkanlığı için isim belirlemek üzere toplandı ve Haniye  ikinci kez Siyasi Büro Başkanı oldu.

BİRÇOK KEZ KURTULDU

Bu arada kendisine yönelik birçok kez suikast girişiminde bulunuldu. Haniye, Ekim 2006’da Gazze’de konvoyuna düzenlenen saldırıdan ve Mayıs 2007’de İsrail’in evini hedef alan füze saldırısından kurtuldu. Ayrıca, 7 Ekim saldırıları sonrası İsrail’in Gazze’de tünellere düzenlediği operasyonlarda birkaç kez “ölü” ilan edildi. Bununla birlikte 10 Kasım 2023’te, Gazze’de yerinden edilmiş kişilerin bulunduğu okulun hedef alınması sonucu torunlarından birini kaybetti. İsrail ordusu, 10 Nisan 2024’teyse Ramazan Bayramı dolayısıyla yakınlarıyla bayramlaşmaya giden Haniye’nin ailesinden birçok kişinin bulunduğu aracı hedef aldı. Saldırıda 3 oğlu ve 4 torununu kaybetti. 13 çocuklu Haniye’nin Gazze’nin kentinin batısında yer alan Sahil Mülteci Kampı’ndaki evi de saldırılarda bombalandı.

İsmail Haniye Hamas’ta büyük desteğe sahipti

İsmail Haniye, Katar’dayken örgütü uzaktan yönetmesine rağmen, Gazze’de Hamas’ın diğer liderlerinden ve kurucularından destek aldı. Hamas’ın Gazze’deki siyasi kanadının lideri Yahya Sinvar’dı. Askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nı ise Muhammed Deyf ve sağ kolu Mervan İsa yönetiyor. Halid Meşal ve Mahmud Zahar da Hamas’ın kurucuları ve önde gelen liderleri olarak kabul ediliyor.

Diken üstünde İsrailin ölüm çığı: Büyük savaşa ramak kaldı

HİZBULLAH’IN ENVANTERİ BİR HAYLİ KALABALIK

Birkaç yıl önce Hizbullah’ın hassas füze projesinin komutanı olarak atanan Fuad Şükrü, İsrail’in Beyrut’a düzenlediği saldırıda öldürülürken, bu saldırı sonrası İsrail-Hizbullah savaşının gündeme gelmesi, örgütün silah envanterini gündeme getirdi.

Dünyadaki en ağır silahlara sahip devlet dışı gruplardan biri olan ve İran desteğini arkasına alan Hizbullah, envanterinde ciddi miktarda füze barındırıyor. Hizbullah’ın çeşitli model ve menzillerde 150 bin kadar roketi ve füzesi bulunduğu, kendi yapımı füzelerle bunu genişlettiği belirtiliyor. Hizbullah, hassas füzeler, tanklar, kendi yapımı zırhlı araçlar ve insansız hava araçlarının (İHA) yanında anti-tank, anti-uçak ve anti-gemi füzelerine de sahip. Bununla birlikte Tahran’dan İran, Rus ve Çin yapımı silahlar da aldığı konuşuluyor.

45-50 bin civarında askeri olduğu belirtilen Hizbullah’ın, ayrıca 2 bin 500 kişilik bir özel operasyonlar birimi olduğu da bilgiler arasında.