27.07.2021 - 01:08 | Son Güncellenme:
AA
Gannuşi, dün akşam Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in başbakanı görevden alıp, yürütme erkini kendi atayacağı bir başbakanla birlikte devraldığını ve Meclisin tüm yetkilerini dondurduğunu duyurmasıyla ilgili TRT Arapça kanalına açıklamalarda bulundu.
"Darbenin, kargaşanın ve Nahda'nın binalarının hedef alınmasının arkasında BAE medyası var." diyen Gannuşi, "söz konusu medyanın sosyal ve ekonomik sebeplerden ötürü yapılan gösterilere katılımı yüksek göstermeye ve darbeyi meşrulaştırmaya çalıştığını" ifade etti.
Meclisin feshedilmesini, yasama, yargı ve yürütme organlarının tek bir çatı altında toplanmasını; meşruiyet, devrim ve Anayasa'ya karşı "darbe" olarak nitelendiren Gannuşi, ilk andan itibaren "darbeye karşı çıkma" konusunda net bir tavır sergilediklerini kaydetti.
Gannuşi, alınan tüm bu kararların diktatörlük rejiminin özelliklerini yansıttığını ve bunun bir anayasa profesörü tarafından ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının olduğu bir zamanda yapılmasının üzüntü verici olduğunu dile getirdi.
"Türkiye sokağa çıkma konusunda örnek oldu"
Gannuşi, haberi duydukları andan itibaren Meclis binası önünde beklediklerini ve Meclis Başkanı olmasına rağmen kendisinin ve yardımcısının içeri girmesine izin verilmediğini belirtti.
Meclis Başkanı Gannuşi, "Darbe olduğunda sokağa çıkılması gerektiğini öğrendik. Türkiye'den aldığımız ders bu. Haberi duyar duymaz dışarı çıktık, önce parti genel merkezine sonra da Meclis binasına gittik ama kapılar yüzümüze kapandı." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Said'in, kendisiyle istişare ettiği yönündeki sözlerine de değinen Gannuşi, bunun her 2 ayda bir yapılan şekli istişarelerden biri olduğunu ancak sonradan açıkladığı tehlikeli kararlarla ilgili kendisini bilgilendirmediğini ve bu konudaki açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı.
"Cumhurbaşkanı'nın aldığı kararlar ülkeye hayır getirmez"
Meclisin meşruiyete bağlı olduğunu ve Meclis için bir ofis kurarak oturum düzenlediklerini ifade eden Gannuşi, burada "darbenin kınanması ve halkın barışçıl yollarla buna karşı çıkmaya ve dünyanın Tunus'un demokrasi sürecine destek vermeye çağrılması" yönünde kararlar aldıklarını belirtti.
Gannuşi ayrıca, "Cumhurbaşkanı Kays Said'i de bu kararlardan geri adım atmaya çağırdık. Çünkü bu kararlar ne ona ne de ülkeye hayır getirir." ifadelerini kullandı.
Orduyla ilgili de konuşan Gannuşi, Tunus halkının, devrimi ve seçimleri himaye eden orduyu takdir ettiğini ve onun bu işe karışmasını beklemediklerini sözlerine ekledi.
TUNUS MECLİSİNDEKİ PARTİLERİN ÇOĞU CUMHURBAŞKANI SAİD'İN DARBE GİRİŞİMİNİ ANAYASAYA AYKIRI BULUYOR
Tunus'ta Mecliste yer alan siyasi partilerden Nahda Hareketi, Tunus'un Kalbi, Demokratik Akım Partisi, Tunus İşçi Partisi, Tunus Cumhuriyet Partisi ve Onur Koalisyonu, Cumhurbaşkanı Kays Said'in darbe girişimine karşı açıklamalarda bulundu.
Tunus Meclisi'nde 53 milletvekiliyle temsil edilen parlamentonun birinci partisi olan Nahda Hareketi, yaptığı yazılı açıklamada olayı "devrime ve anayasaya karşı bir darbe" olarak nitelendirdi.
Hareketin lideri Raşid el-Gannuşi ise yaptığı basın açıklamasında Nahda ve destekçilerinin devrimi savunacağını belirtirken, "Demokratik olarak seçilmiş parlamento, hükümet ve diğerleri halen görevinin başında." ifadelerini kullandı.
"Anayasanın ciddi şekilde ihlali"
Tunus'un Kalbi Partisi, Cumhurbaşkanı'nın aldığı kararları, "anayasanın ciddi şekilde ihlali" ve "ülkenin tek adam yönetimine dönüşü" şeklinde nitelendirdi.
Parlamentoda 29 milletvekili bulunan ve hükümeti destekleyen koalisyonun ortaklarından Tunus'un Kalbi Partisi, Cumhurbaşkanı Said'in açıklamalarının, anayasanın 80'inci maddesindeki hükümlerin, sivil devletin temel maddelerinin ciddi bir ihlali olduğunu belirterek, bu durumu tek adam yönetimine bir dönüş olarak nitelendirdi.
Partinin kanun devletine, kurumlarına bağlılığı ifade edilen açıklamada, seçimlerin meşruiyetine saygı duydukları ve yasalara aykırı hiçbir kararı kabul etmeyecekleri kaydedildi.
Açıklamada, mecliste ivedilikle bir oturum düzenlenmesinin yanı sıra Başbakan Hişam Meşişi'ye meşru görevini üstlenmesi, hükümet başkanlığı makamında boşluğa yer bırakmaması çağrısında bulunuldu.
Tunus'un Kalbi Partisi ordudan ve güvenlik güçlerinden, devleti, kurumlarını; cumhuriyetin değerlerini ve değişmez ilkelerini korumak; halkın güvenliğini sağlamak için milli ve tarihi rolüne bağlı kalmasını istedi.
"Cumhurbaşkanın 80. maddenin yorumuna katılmıyoruz"
Tunus Meclisinde 22 milletvekili bulunan Demokratik Akım Partisi'nin politbürosu, Said'in dün gece meclisin çalışmalarını dondurma ve başbakanı görevden azletme gibi aldığı kararları görüşmek üzere olağanüstü bir toplantı düzenledi.
Toplantının ardından yapılan yazılı açıklamada, partinin Cumhurbaşkanı'nın anayasanın 80. maddesini yorumlama şekline katılmadığı; bundan kaynaklanan, anayasa dışındaki kararları ve uygulamaları da kabul etmediği kaydedildi.
Tunus İşçi Partisi ise yaptığı yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Said'in anayasayı "açıkça ihlal" ettiğini ve 80. maddeye ilişkin uygulamanın da yasaya aykırı olduğuna dikkati çekti.
"Anayasaya bir darbe"
Tunus Cumhuriyet Partisi'nden yapılan yazılı açıklamada da Cumhurbaşkanı Said'in aldığı kararların, "anayasaya darbe" olduğu belirtildi.
"Anayasanın dışına çıkan ve anayasaya açık bir darbe olan bu kararları reddediyoruz." ifadesinin kullanıldığı açıklamada, Cumhurbaşkanı'na aldığı kararlardan geri adım atma ve ülkedeki krize çözümler arama çağrısı yapıldı.
Açıklamada, ülkedeki demokratik ve ulusal güçlere de krize çözüm aramak için çabaları koordine etme çağrısında bulunuldu.
Onur Koalisyonu, halkı özgürlükleri ve devrimi savunmaya çağırdı
Tunus Onur Koalisyonu, yaptığı yazılı açıklamada Cumhurbaşkanı Said tarafından alınan kararları kesin bir şekilde reddettiğini vurgulayarak, halkı özgürlükleri ve devrimi savunmaya çağırdı.
Mecliste 18 milletvekili bulunan Onur Koalisyonu Başkanı Seyfeddin Mahluf, Cumhurbaşkanı Said'in meclisin yetkilerini dondurma kararına karşı "Halkın temsilciler meclisi dondurulmamıştır ve dondurulamaz." ifadeleriyle tepki gösterdi.
Meclis'in çevrim içi yapacağı toplantıya destek vereceğini duyuran Onur Koalisyonu, darbeyi kınayan bir açıklama yapılacağı bilgisini verdi.
Halk Hareketi ve Halk Akımı Partisinden darbe girişimine destek
Parlamentoda 15 milletvekili bulunan Halk Hareketi Partisi, yaptığı yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Said'in aldığı kararların anayasaya uygun olduğunu, ülkenin bütünlüğünü, ülke güvenliğini ve bağımsızlığını korumak ve devlet mekanizmasının normal işleyişini sağlamak için hukuk ve anayasa çerçevesinde sorumluluğunun gerektirdiği üzere hareket ettiği kaydedildi.
Cumhurbaşkanı tarafından verilen kararlara desteğini ifade eden parti, bu durumu "karşı güçler tarafından ihlal edilen devrimin gidişatını düzeltmenin bir yolu" olarak yorumladı.
Halk Akımı Partisi de yaptığı yazılı açıklamada Cumhurbaşkanı Said'in kararına destek vererek şu ifadeleri kullandı:
"Halkımızın vatanını geri kazanması ve devlet kurumlarının iktidar koalisyonunun krizlerinden kurtarılması için siyasi ufuk açan önemli bir adım."
Açıklamada ayrıca, Cumhurbaşkanı Said'in kararlarıyla anayasa hükümleri çerçevesinde hak ve özgürlüklerin güvence altına alınacağı ve halk iradesinin somutlaştıracağı izlenecek bir yol haritasının ilan edilmesi yönünde çağrıda bulunuldu.
FRANSA TUNUS'TA HUKUKUN EGEMENLİĞİNE SAYGI DUYULMASINI İSTEDİ
Fransa, Tunus'taki gelişmeleri büyük dikkatle izlediğini belirterek, hukukun egemenliğine saygı duyulması çağrısında bulundu.
Fransa Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Fransa'nın Tunus Cumhurbaşkanının pazar akşamı açıkladığı kararları not ettiği belirtildi.
"Fransa, Tunus'taki siyasi duruma dair gelişmeleri büyük bir dikkatle izliyor." ifadesini kullanılan açıklamada, hukukun egemenliğine saygı duyulmasını ve sağlık, ekonomi ve sosyal krize odaklanması gereken kurumların işlevlerinin bir an önce normal dönmesini istediği paylaşıldı.
Açıklamada, Fransa'nın ülkenin siyasi güçlerini şiddetten kaçınmaya ve ülkenin demokratik kazanımlarını korumaya çağırdığı ifade edildi.