27.04.2022 - 13:32 | Son Güncellenme:
İTALYA (DHA)
Son yıllarda yaşanan birçok sorun karşısında uluslararası toplumun ve uluslararası kuruluşların büyük sınamalarla karşı karşıya kaldığı ve bu sınamalar karşısında uluslararası sistemin etkisiz kaldığına işaret edilen panelde, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi reformunun gerekliliği vurgulandı. Panelde, BM reformuna ilişkin Türkiye ve İtalya’nın önerileri ele alınırken, bu çerçevede gerçekleşebilecek iş birliği imkanları üzerinde duruldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Dünya 5’ten büyüktür” söylemi çerçevesinde BM’nin daha adil, daha demokratik ve temsil kapasitesi yüksek bir yapıya kavuşmasının önemine işaret edilen panelde, konseydeki daimi üyelik sistemi, veto hakkı, temsil sorunu gibi reform istenilen konu başlıkları değerlendirildi. Panele Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkan Yardımcısı Dr. Çağatay Özdemir, Türkiye’nin Roma Büyükelçisi Ömer Gücük, Türkiye’nin Vatikan Büyükelçisi Lütfullah Göktaş, KKTC Roma Temsilcisi Mustafa Davulcu ve çok sayıda İtalyan davetli katıldı.
SETA Vakfı Washington Araştırma Direktörü Doç. Dr. Kılıç Buğra Kanat’ın moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, İtalya’nın eski Ankara Büyükelçisi Carlo Marsili, Trento Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Uluslararası İlişkiler Okulu ve Politika ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi İnsan Hakları Gözlemevi’nden Giuseppe Nesi, Uluslararası Politikalar Çalışma Merkezinin (CeSPI) Türkiye Gözlemci Koordinatörü Valeria Giannotta, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yücel Acer, Haliç Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aylin Ünver Noi konuşmacı olarak katıldı.
Panelin moderatörü Doç. Dr. Kılıç Buğra Kanat, BM Güvenlik Konseyine yönelik reform kampanyasını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığını anımsatarak, Ukrayna savaşının, BM sisteminin işlemediğini açıkça ortaya koyduğunu belirtti. İtalya’nın Eski Ankara Büyükelçisi Carlo Marsili de Ukrayna’daki savaşın BM’de reform tartışmalarını gündemin sıcak konusu haline getirdiğini ifade ederek, “Son yıllarda BM organizasyonun pek çok çatışma karşısında etkisiz kalışına tanıklık ediyoruz buna şu andaki Rusya-Ukrayna savaşı da dahil ki bu durum yeni fikirlere kapı açabilir” dedi.
Haliç Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aylin Ünver Noi, BM Güvenlik Konseyi reformunun gerekliliğinin, jeopolitik mücadelelerin yeniden ortaya çıkışına paralel olarak gündeme geldiğini belirterek, hemen her alanda artan rekabetin, daha adil ve etkin uluslararası örgütlenme yapısına dayalı çok taraflılığı bir zorunluluk haline getirdiğini ifade etti.
Trento Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Giuseppe Nesi de dünya devletlerinin neredeyse hepsinin BM’nin yeniden düzenlenmesi konusunda görüş birliğinde olduklarını ancak her birinin yapılması gerekenler konusunda ve reforma bakıştaki pozisyonları konusunda farklılaştığını ifade etti.
Reform tartışmalarında en önemli konunun daimi üyelerin veto hakkı olduğuna dikkati çeken Nesi, bu konuda BM’nin şu sıralarda vetoya dair gerekçe istemesinin gündemde olduğunu aktardı.
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nden Prof. Yücel Acer de bugün yeni bir BM’ye ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, büyük savaşın galiplerinin BM Güvenlik Konseyini kendi çıkarları doğrultusunda ellerinde tuttuğunu kaydetti.
Prof. Dr. Acer, “BM, anlamlı şekilde reformdan geçmeli, bu sadece bürokratik ya da yapısal boyutta olmamalı. Reform kayda değer olmalı ki böylece yeni bir BM görebilelim” dedi. Uluslararası Politikalar Çalışma Merkezinin (CeSPI) Türkiye Gözlemci Koordinatörü Valeria Giannotta da veto hakkından, coğrafi açıdan adil bir dağılım olmamasına kadar BM sistemi içerisinde bugün bir çok unsurun tam olarak işlemediğini anlattı.