06.04.2023 - 14:51 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr
Yükselen süper güç, en hassas sorunu Tayvan'da artan gerilim nedeniyle sık sık bir başka süper güç olan ABD ile burun buruna geliyor. İplerin bir süredir kopuk olduğu hatta gün içerisinde de yine gergin anlar yaşandı.
Tayvan Cumhurbaşkanı Tsai Ing-wen, ABD'de Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy ile görüştü. Görüşmeye sessiz kalmayan Çin askeri tatbikat başlattı ve Tayvan açıklarına uçak gemisi gönderdi. Yetkililer tarafından yapılan açıklamada Çin uçaklarının Tayvan'a 370 KM uzakta uçtuğu belirtildi.
Orta doğuda birbirleri sık sık karşı karşıya gelen İran ve Suudi Arabistan bugün Pekin'de uzlaşıya vardı. Tarihi anlaşma sonucu iki ülke arasında diplomatik ilişkiler yeniden başladı. Söz konusu uzlaşı Çin'in son dönemde dünya diplomasi sahnesindeki en dikkat çekici adımı olarak göze çarpıyor. ABD basını İran ve Suudi Arabistan'ın anlaşmasına seyirci kalmadı. Birçok medya kuruluşu Çin'in yaptığı diplomatik atağı manşetten verdi ve Çin'in masada bir zafer daha kazandığını yazdı.
Görüşme sonrası bir Suudi yetkili tarafından açıklamada ise ABD'nin bölgedeki hakimiyeti hakkında şu ifadeler kullanıldı:
'ABD'nin bu bölgeye müdahil olma dönemi sona erdi. Bölge ülkeleri Washington'un müdahalesi olmadan Orta Doğu'da güvenlik ve istikrarı koruma kapasitesine sahiptir. Büyükelçiliklerin yeniden açılması ve büyükelçilerin atanması gibi sonraki adımlar Pekin'deki toplantıda ele alınacak'
Çin'in başkenti Pekin, aynı gün hem İran-Suudi Arabistan anlaşmasına ev sahipliği yaptı hem de Avrupa Birliği'nin önemli gücü Fransa'nın lideri Emmanuel Macron'u ağırladı.
İran ve Suudi Arabistan'ı uzlaştıran Çin Devlet Başkanı Xi Jinping saatler sonra Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'u ağırladı. Macron, mevkidaşı Xi’yi Ukrayna'daki savaşı durdurmak için Rusya üzerindeki nüfuzunu kullanmaya çağırdı ve şu ifadeleri kullandı:
'Ukrayna'daki Rus saldırganlığı uluslararası istikrara darbe indirdi. Rusya'nın aklını başına alması ve herkesin müzakere masasına oturtulması konusunda size güvenebileceğimi biliyorum'
Çin Devlet Başkanı Xi ise uluslararası arenadaki olumsuz havaya rağmen Çin ve Fransa'nın ikili ilişkilerde olumlu ve sağlam yönde büyüme ivmesini sürdürmek için birlikte çalıştıklarını belirtti ve konuya ilişkin şu sözleri söyledi:
'Çin ve Fransa, çok kutuplu bir dünyanın ve uluslararası ilişkilerde daha fazla demokrasinin kararlı savunucularıdır. İki ülke, farklılıkların ve engellerin üstesinden gelme, istikrarlı, karşılıklı yarar sağlayan, girişimci, dinamik ve kapsamlı bir stratejik ortaklığı sürdürme, küresel barış, istikrar ve refah için gerçek anlamda çok taraflılığı uygulama becerisine ve sorumluluğuna sahiptir'
Geçtiğimiz ay Başkanı Xi Jinping Moskova'ya uçtu. İşgal sonrası Rusya'ya inen ilk lider olarak kayıtlara geçen Xi, Putin'e çıkan tutuklama kararı sonrası onunla görüşen ilk devlet başkanı olarak kayıtlara geçti.
Xi, Putin ile yaptığı görüşmede Ukrayna'da olan savaşı bitirmek için 12 maddelik kalıcı bir barış planı sundu. Rus lider planının devreye girebilmesi için “Kiev ve Batı’nın” buna hazır olması gerektiğini aktardı.
Xi'nin ziyareti sonrası konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'e yönelik 'Xi'yi burada (Ukrayna) görmeye hazırız'
Xi'nin Moskova ziyaretinden önce ise Çinli politikacı Wang Yi, Avrupa turuna çıktı. Fransa, Almanya, İtalya ve Macaristan'ı ziyaret eden Yi, Avrupa'nın bir kısmını Çin'in yörüngesine alıp alamayacaklarını görmek istemiş olabilir. Gözlemciler zamanlamanın da anlamlı olduğunu söylüyor. Bu hamle ABD-Çin ilişkilerinin casus balon hikayesinin de etkisiyle iyice gerildiği bir döneme rastladı.
Kimileri Çin'in niçin böyle bir dönemde büyük bir diplomatik girişim başlattığını sorguluyor. Çin'in önerileri Batı'yı pek heyecanlandırmamış olabilir ama zaten Pekin'in asıl amacı muhtemelen başından beri Batı'yı ikna etmek değildi.
Öte yandan Tayvan için Orta Amerika ülkesi Honduras'tan geçtiğimiz haftalarda ilginç bir çıkış geldi. Honduras Tayvan'ı tanımaktan resmi olarak vazgeçtiğini duyurdu.
Bu vazgeçişle birlikte dünya genelinde Tayvan'ı tanıyan ülke sayısı 12'ye düşmüş oldu. Tayvan cephesi ise Honduras'ın açıklaması sonrası diplomatik ilişkileri askıya aldığını açıkladı.
En son Orta Amerika ülkesi Nikaragua, 10 Aralık 2021'de Tayvan ile diplomatik ilişkilerini keserek, Pekin'i Çin'in temsilcisi olarak tanıdığını duyurmuştu. BM üyesi olmayan Vatikan da Tayvan ile diplomatik ilişkisini sürdürüyor.
Öte yandan Çin, Afrika'da da etkisini artırmaya çalışıyor. Son yıllarda birçok Afrika ülkesine borç veren Çin, bu ülkelerde kendi çıkarları kapsamına giren arazi ve limanları kiralıyor. Dünya Bankası'nın verilerine göre Çin'in en çok borç verdiği ülkeler sıralamasında ilk iki ülke Afrika'dan.
Söz konusu liste şöyle:
1) Cibuti
2) Angola
3) Laos
4) Maldivler
5) Moğolistan