Biri 'Putin'in eski sevgilisi!' 'Öldürmeseydim hayatta kalamazdım'
19.07.2022 - 06:57 | Son Güncellenme:
Hayat hikâyelerine tanıklık edeceğiniz bu kadınlar, dünyanın en tehlikeli insanları arasında. İçlerinde terörist de var seri katil de. Dünyanın en tehlikeli insanları arasında gösterilen bu kadınların işledikleri suçlar ve pek de bilinmeyen hikâyeleri sizi çok şaşırtacak.
Derleyen: Can Şişman / Milliyet.com.tr - Dünyanın en tehlikeli teröristlerine ya da katillerine baktığımızda sıklıkla erkek suçlularla karşılaşıyoruz. Oysa bu genelleme aslında çok da doğru değil. Çünkü her konuda olduğu gibi kadınlar da en az erkekler kadar suç işleyebiliyor, dolandırıcılık yapabiliyor, hatta seri katil dahi olabiliyor. Birazdan hayat hikâyelerine tanıklık edeceğiniz bu kadınlar dünyanın en tehlikeli insanları arasında. İçlerinde terörist de var seri katil de. Dünyanın en tehlikeli insanları arasında gösterilen bu kadınların işledikleri suçlar ve pek de bilinmeyen hikâyeleri sizi çok şaşırtacak.
'BEYAZ DUL' OLARAK BİLİNİYOR
'Beyaz Dul' olarak bilinen Kuzey İrlandalı Samantha Lewthwaite dünyanın en tehlikeli insanları arasında ilk sıralarda karşımıza çıkıyor. Henüz 39 yaşında olmasına rağmen hayatı boyunca yaklaşık 400 kişinin ölümünden sorumlu olduğu iddia ediliyor. Özellikle Batı dünyasının korkulu rüyası olan Lewthwaite, yıllardır aranan İngiliz teröristlerden biri. Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı (Interpol) tarafından kırmızı bültenle aranan Lewthwaite'in, Eylül 2013'te Kenya'daki Westgate Alışveriş Merkezi saldırısında başrol oynadığı düşünülüyor.
Çeçen kadın intihar bombacılarına 'Kara Dul' denmesi polis ve medyanın da ona 'Beyaz Dul' lakabını yakıştırmasının sebebi olarak gösteriliyor. Lewthwaite'in Somali merkezli radikal militan grup Al-Shabaab'ın bir üyesi olduğu düşünülüyor. 39 yaşındaki terörist hakkında bombalı saldırılar düzenlemek ve barlarda eğlenen gruplara yönelik saldırılarda başrol oynamak gibi suçlamalar var.
'GENÇLERE CİNSEL İSTİSMARDA BULUNUYORDU'
61 yaşındaki Fransa doğumlu İngiliz vatandaşı Ghislaine Maxwell ise Samantha Lewthwaite'in aksine artık parmaklıklar arasında. O, Lewthwaite'in aksine bir terörist değil, bir çocuk istismarcısı. Hayata gözlerini Fransa'da açan ancak daha sonra ailesiyle birlikte İngiltere'nin başkenti Londra'ya taşınan Maxwell babasının 1991'deki ölümüne kadar şehrin önemli gece hayat figürlerinden biriydi. Londra'daki havalı yaşamından sonra New York'a taşınan Maxwell, cinsel istismar suçundan hüküm giyen ve 2019'da hücresinde ölü bulunan finansçı Jeffrey Epstein'ın sevgilisiydi.
Yıllarca savunmasız genç kızları avlayıp onları sevgilisinin seks kölesi yapan Maxwell, 1994-2004 yılları arasında Epstein tarafından istismar edilen dört kadın için aracılık yaptığına dair altı suçlamanın beşinden suçlu bulundu. 28 Haziran 2022'de New York mahkemesinde 20 yıl hapis cezasına çarptırılan Maxwell aleyhinde mahkemede gerçek adını kullanarak tanıklık eden Annie Farmer şu sözleri söylemişti:
"Umarım Maxwell hakkında vevrilecek karar cinsel istismar konusunda acı yaşayan herkese bir teselli olur. Maxwell gençlere cinsel istismarda bulunuyor ve sömürüyordu."
FBI TARAFINDAN ARANAN İLK 10 SUÇLU ARASINDA
1980 yılında Bulgaristan'da doğan Ruja Ignatova ise günümüzde Amerikan Federal Soruşturma Bürosu (FBI) tarafından en çok aranan ilk 10 suçlu arasında. Londra merkezli yayın organı The Times onu 'Tarihin en büyük dolandırıcılarından biri' olarak tanımladı. Dolandırıcılık suçlamaları yüzünden dünyanın en tehlikeli suçlularından biri olarak görülen Ignatova, Bulgaristan merkezli OneCoin şirketinin kurucuları arasındaydı.
Kripto para tarihindeki en sıra dışı dolandırıcılık olaylarının başında gelen OneCoin skandalı ortaya çıkmadan önce Ignatova 'Kripto Kraliçe' unvanına sahipti. Ancak bu unvanı ona yakıştıran kişi de yine kendisiydi. 2016 yılında kurucusu olduğu OneCoin şirketinin Bitcoin'e rakip bir kripto para birimi geliştirdiğini ilan eden Ignatova "2 yıl sonra kimse Bitcoin'den bahsetmeyecek bile" gibi açıklamalarda bulunuyordu. 2017'den beri kaçak olan Ignatova'nın bugüne kadar 4 milyar dolardan (69 milyar 970 milyon 120 bin TL) fazla para topladığı düşünülüyor. Ignatova'nın tutuklanması için konulan para ödülü ise tam 100 bin dolar (1 milyon 749 bin 253 TL).
İSVEÇLİ SANATÇIYI ÖLDÜRMEK İSTEDİ AMA...
Kendisine 'Cihatçı Jane' adını veren ABD vatandaşı Colleen LaRose da polisin uzun yıllardır aradığı bir suçluydu. Bugüne kadar cinayet komploları kurmak ve çeşitli çetelere maddi destek sağlamak gibi suçlardan ötürü aranan LaRose, 16 yaşında evlendiği için liseyi tamamlayamadı. 2000'li yılların ortasına kadar fırtınalı geçen hayatında 2005 onun için bir dönüm noktasıydı. 2005 yılında ailesinden peş peşe trajik kayıplar yaşayan ve hayatına son vermek isteyen LaRose pek çok suç eylemine karıştı. İslam karşıtı açıklamalarıyla gündeme gelen İsveçli karikatür sanatçısı Lars Vilks'i öldürmeye yönelik başarısız komplo girişimi nedeniyle 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. LaRose mahkeme sürecinde El Kaide ajanlarından gelen emirleri yerine getirdiğine yönelik bir itirafta bulunarak ülkesini şaşkınlığa sürüklemişti.
PUTİN'İN ESKİ SEVGİLİLERİNDEN BİRİ OLDUĞU DÜŞÜNÜLÜYOR
1982 yılında Sovyetler Birliği'nde doğan ve dünyanın en tehlikeli kadınlarından biri olarak görülen Anna Kuschenko'nun adını duymuş olabilirsiniz. Çünkü o, iddialara göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in eski sevgilisiydi. 27 Haziran 2010'da ABD'de tutuklanan Kuschenko bir Rus istihbarat ajanıydı. Medyatik kişiliği ve geçmişinde modellik yapmış olması Kuschenko'yu bir anda dünya gündemine taşımıştı.
2010'da Rusya'ya sınır dışı edilen Kuschenko, bu tarihten önce evlilik yoluyla İngiliz vatandaşlığı da kazanmıştı. Elde ettiği bu vatandaşlık ona ABD'de kalıcı ikamet izni almasını kolaylaştırmıştı. Kuschenko, dokuz diğer Rus kökenli suçluyla birlikte Amerikan makamlarının üst kademelerine sızmayı başarmış ve Amerikan tarihinin en tehlikeli casuslarından biri olarak görülmüştü. Hakkındaki suçlamalardan sonra Birleşik Krallık hükümeti onun İngiliz vatandaşlığını iptal etti. Gerçek adı Anna Vasilyevna Chapman olan Kuschenko, Rusya'ya döndükten sonra bir televizyon dizisi yönetti ve çeşitli moda şovlarında görev yaptı.
'ÖLDÜRMESEYDİM HAYATTA KALAMAZDIM'
Dünyanın en tehlikeli kadınları elbette sadece bu medyatik isimlerden ibaret değil. Haklarında daha az bilgiye sahip olsak da aşağıdaki kadın suçlular da en az diğerleri kadar tehlikeli.
- Abdedo: Tam adı bilinmeyen dokuz çocuk annesi olan Afgan vatandaşı Abdedo, Sovyetler Birliği işgalinden sonra yaklaşık 200 askere liderlik etti. 70'li yıllardaki savaşlarda etkin rol oynayan Abdedo, 90'lardan itibaren kendi küçük milislerini kurdu.
- Albay Fanette Umuraza: Kongo Devrim Ordusu'nun ikinci lideri olan Albay Fanette Umuraza, insanların evlerinde öldürüldüğü, kadınların tecavüze uğradığı olayların sorumlusu olarak görülüyor.
- Marllory Dadiana Chacon Rossell: 'Orta Amerika'daki en tehlikeli uyuşturucu kaçakçılarından biri' olarak tanımlanan Marllory Dadiana Chacon Rossell'in Meksika kartelleriyle bağlantısı olduğu düşünülüyor.
- Joanna Dennehy: Ülkesi İngiltere'nin suç tarihine adını yazdıran bir isim olan Joanna Dennehy, İngiltere'de ömür boyu hapis cezası alan üç kadından biri. 2013'te Peterborough'da yaşanan ve İngiliz kamuoyunda 'Peterborough hendek cinayetleri' olarak bilinen cinayetler serisinde Dennehy önce üç adamı vahşice bıçakla öldürüp cesetlerini hendeklere attı. Daha sonra ise köpeğiyle gezinti yapan iki erkeğe daha yine bıçağıyla saldırdı ancak bu erkekler hayatta kalmayı başardı. Ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Dennehy, bu eylemden önce sevgilisine "Kendimi psikopatlığa adadım" dediğini mahkeme sürecinde itiraf etti.
- Maria Licciardi: 1993 ve 2001 yılları arasında Napoli'de seks ticareti yapan Camorra adlı suç örgütünü yöneten isim olan Maria Licciardi, ülkesi İtalya'da 'La Principessa' (Prenses) lakabıyla tanınıyordu. Yıllarca polisten kaçmayı başaran Licciardi 2001 yılında kullanılmayan bir binanın çatı katında saklanırken yaklandı.
- Enedina Arellano Felix: Meksika'daki bir uyuşturucu kartelinde etkin rol oynayan Enedina Arellano Felix, ülkesindeki ilk kadın suçlulardan biriydi.
- Nisreen Mansour Al Forgani: Libya'nın devrik lideri Muammer Kaddafi'nin tamamı kadınlardan oluşan milislerinin üyesi olan Nisreen Mansour Al Forgani, 19 yaşına basana kadar tam 11 isyancıyı öldürdü. Libya'daki değişimden sonra ise Nisreen Mansour Al Forgani, bir askeri hastanede ayaklarından sedyeye kelepçeli bir şekilde şu sözleri söyledi: "Rejim destekçisi olmamama rağmen Kaddafi’nin korumaları arasına katıldım. Eğer emirlere uymasaydım öldürülen ben olurdum, öldürmeseydim hayatta kalamazdım."
