DünyaBin yıllık mumyalar vahşi cinayetleri ortaya koydu!

Bin yıllık mumyalar vahşi cinayetleri ortaya koydu!

11.09.2022 - 16:17 | Son Güncellenme:

Cuma günü yayınlanan 16 sayfalık rapor, korkunç bir gerçeği ortaya çıkardı. Uzun süre önce keşfedilen üç mumya üzerinde yapılan incelemeler sonucu ortaya çıkan bulgular tüyler ürperten cinsten.

Bin yıllık mumyalar vahşi cinayetleri ortaya koydu

Mumyaları incelemek için dijital teknolojinin kullanılması yeni bir şey değil. Ancak yakın tarihli bir rapor, üç mumyadan ikisinin nasıl vahşice vahşice öldürülmüş olabileceğini gözler önüne serdi.

Haberin Devamı

Almanya'daki arkeologlar, Latin Amerika'dan gelen üç mumyanın içini bilgisayarlı tomografi cihazıyla inceledi ve ikisi için ortaya çıkan sonuç araştırmacıları dehşete düşürdü.

16 SAYFALIK RAPOR ORTAYA KOYDU

Frontiers in Medicine dergisinde Cuma günü yayınlanan 16 sayfalık rapor, 740 ila 1120 yaşları arasında iki erkek ve bir kadın olmak üzere üç mumyayı inceledi. Rapora göre, mumyalardan her biri "doğal olarak mumyalandı" ve "yumuşak dokuları iyi şekilde korundmuştu".

Araştırmacılar, nesneleri 3 boyutlu olarak incelemek için kullanılan non-invaziv CT taraması yoluyla, erkeklerin şiddetli bir şekilde öldüğünü, dişinin ise doğal sebeplerden öldüğünü buldu.

Bin yıllık mumyalar vahşi cinayetleri ortaya koydu

MS 900 ile 1300 arasında tarihlenen mumyalar, Peru ve Şili'de uzun süre önce keşfedilmişti. Mumyalardan ikisinin erkek, birinin de kadın olduğu belirlenmişti. Son araştırmada kadının doğal sebeplerden ölmüş gibi göründüğü, erkek mumyalarınsa şiddetle dövüldüğü ve birinin bıçaklandığı tespit edildi.

Haberin Devamı

Kafatasları ve iskeletler üzerinde yapılan önceki araştırmalar, o dönemde Latin Amerika'da yaşamış erkeklerin kalıntılarının yüzde 20'sinden fazlasında şiddete uğradıklarına dair belirtiler olduğunu ortaya koymuştu. Bu da eski Latin Amerika medeniyetlerinde şiddetin yaygın olduğunu düşündürmüştü.

19. YÜZYILDA KEŞEDİLDİ

Almanya'daki Münih-Bogenhausen Akademi Kliniği'nde görev alan, yeni araştırmanın arkasındaki isimlerden Andreas Nerlich, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Buradaki şiddetli travma izleri kafatasları ve iskeletler üzerinde yapılan önceki çalışmalarda görülenlerden daha fazla.

Nerlich, mumyaların aslında 19. yüzyılda keşfedildiğini ve daha sonra Avrupa'ya getirildiğini de aktardı. Bunlar şimdiye kadar modern görüntüleme teknolojileriyle incelenmemişti. Modern teknolojinin sağladığı olanakların yanı sıra mumyaların yumuşak dokularının korunması da yeni keşifte etkili oldu.

Nerlich, "İncelediğimiz üç mumyadan ikisinde ölümcül travma izlerini gösterdik. Bu insan kalıntıları sadece iskeletten oluşsaydı, gördüğümüz travma türlerini tespit edemezdik" ifadelerini kullandı.

İlk erkek mumyanın Kuzey Şili'deki Arica bölgesinde MS 996 ile 1147 yılları arasında yaşadığı tahmin ediliyor. Raporda ondan "Marburg" adamı olarak bahsediliyor. Adam yaklaşık 20 ila 25 yaşlarındaydı ve oturur pozisyonda gömüldü.

Haberin Devamı
Bin yıllık mumyalar vahşi cinayetleri ortaya koydu

Diğer ikisine ise "Delémont" mumyaları adı verildi. Erkeğin yaşamı MS 902 ile 994 arasında sürdüğü belirtilirken, kadın MS 1224 ile 1282 yılları arasında yaşadığı aktarıldı. Muhtemelen Peru'daki Arequipa bölgesinden gelen iki mumya, oturmak yerine sırt üstü yatırılmıştı.

BAŞININ ARKASINA ŞİDDETLİ BİR DARBE ALMIŞ

Hakemli bilimsel dergi Frontiers'ta yayımlanan bulgulara göre, kurbanlardan ilki, yüzüne ağır bir darbe almıştı. Aort damarı yırtılan bu mumyada akciğeri delen bir bıçak yarası da göze çarpıyordu. Ekip bu bireyin nihai ölüm nedeninin bıçak yarasından kaynaklanan kan kaybı olduğunu düşünüyor.

Bin yıllık mumyalar vahşi cinayetleri ortaya koydu

Diğer erkek mumyada iyileşmekte olan çok sayıda kafatası kırığı tespit edildi. Bu da söz konusu kişinin birçok kez şiddet gördüğüne ve travma geçirdiğine işaret ediyor. Ekip, bu kişinin başının arkasına aldığı büyük bir darbeyle öldüğünü tahmin ediyor.

Haberin Devamı

Nerlich bu tür mumyaları yeniden inceleyerek literatüre katkıda bulunduklarını belirtti:

Müzelerden gelen başka mumyalar üzerinde benzer araştırmalar yürüterek travma türleri ve şiddetin sıklığı hakkında daha fazla bilgi elde edebileceğimizi umuyoruz.