21.08.2022 - 09:57 | Son Güncellenme:
Gökbilimciler, evrenin bilinen en büyük yıldızının şimdiye kadarki en net görüntüsünü elde etti. Bu gelişme, dev yıldızların daha önce düşünüldüğü kadar büyük olmayabileceğini gösteriyor.
Bilinen en büyük yıldızlardan bazılarının (kimisi Güneş'in kütlesinin 100 katından fazla) nasıl oluştuğunu anlamaya çalışan bilim insanları, bu devlerin gözlem görüntülerini elde etmekte özellikle zorlanıyor.
Bunun nedeni, bu devlerin genellikle tozla kaplı yıldız kümelerinin kalabalık merkezlerinde bulunmalarıdır. Araştırmacılar, ayrıca bu tür yıldızların enerji rezervlerini sadece birkaç milyon yıl içinde tüketerek hızlı yaşayıp genç öldüğünü söylüyor.
Şili'de bulunan ve ABD Ulusal Bilim Vakfı'na bağlı NOIRLab'ın işlettiği Uluslararası Gemini Gözlemevi'nin parçası olan 8,1 metrelik Gemini South teleskobunu kullanan gökbilimciler, bilinen en büyük yıldız olan R136a1'in şimdiye kadarki en net görüntüsünü elde edebildi.
Geçmiş çalışmalar R136a1'in Güneş'in 250 ila 320 katı kütleye sahip olduğunu öne sürerken, yeni gözlemler bu dev yıldızın güneş kütlesinin sadece 170 ila 230 katı olabileceğini gösteriyor.
R136a1 hâlâ bilinen en büyük yıldız olarak nitelendirilmesine karşın gökbilimcilere göre bulgular, "yıldız kütleleri üzerindeki üst sınırın önceden düşünülenden daha düşük olabileceğini" gösteriyor.
Çalışma sonuçlarının, Güneş'in kütlesinin 150 katından fazla olan yıldızların yıkıcı patlamalı ölümü sırasında ortaya çıkan helyumdan daha ağır elementlerin evrendeki kökeni üzerine çıkarımları da var.
Devasa yıldızın daha önce teleskopla yapılan gözlemlerinde, yakınındaki kümenin üyesi tüm yıldızları tek tek seçecek kadar net görüntüler elde edilememişti. Fakat yeni çalışmada, Gemini South'un Zorro cihazı "benek görüntüleme" olarak bilinen bir teknik kullanarak önceki gözlemlerin çözünürlüğünü aşabildi. Bu teknik, yer tabanlı teleskopların Dünya atmosferinin bulanıklaştırıcı etkisinin üstesinden gelmesini sağlıyor.
Araştırmacılar, binlerce kısa pozlama görüntüsü alınan bu tekniği kullanıp verileri dikkatlice işleyerek, bulanıklığın neredeyse tamamını ortadan kaldırabildi.
Çalışmanın ortak yazarlarından Ricardo Salinas, "Bu sonuç, doğru koşullar göz önüne alınarak sınırları zorlanan 8,1 metrelik bir teleskobun, açısal çözünürlük söz konusu olduğunda sadece Hubble Uzay Teleskobu'na değil, James Webb Uzay Teleskobu'na da rakip olabileceğini gösteriyor" dedi.
"Sonuçlarımızı yorumlarken dikkatli olunmasını tavsiye etsek de gözlemlerimiz en büyük yıldızların bir zamanlar düşünüldüğü kadar büyük olmayabileceğini gösteriyor."
Kaynak: Independent Türkçe