18.08.2023 - 12:43 | Son Güncellenme:
Euronews
Kanada tarihinin en büyük orman yangınlarıyla mücadele ediyor. Perşembe günü ülkenin kuzeyindeki Yellowknife kentinde yaşayan 20 bin kişi yangınların kente yaklaşması üzerine tahliye ediliyor. Altyapısı sınırlı ve güneydeki Alberta'ya yalnızca tek bir yolla bağlı olan Kuzeybatı Toprakları'nda yaklaşık 46 bin kişi yaşıyor.Alberta sınırına yakın Enterprise köyünün pazar günü alevler nedeniyle küle dönmesi üzerine bölge sakini binlerce kişi evlerini terk etti.
Elmas üreticisi De Beers bir açıklama yayınlayarak, Yellowknife'ın 280 kilometre uzağındaki Gahcho Kue maden ocağında, bazı çalışanlarının tahliye edilmesine rağmen faaliyetin sürdüğünü duyurdu. Öte yandan yetkililer, orman yangınlarının hava kalitesini kötüleştirdiği ve çıkan dumanın havayı insan sağlığı açısından "çok yüksek riskli" hale getirdiği uyarısında bulunuyor.
Kanada'nın batısında orman yangınları sıklıkla yaşanıyor. Ancak bu yıl ülkenin doğusundaki Nova Scotia, Quebec ve Ontario'nun bazı bölgelerinde orman yangınları kontrolden çıktı. Bu hafta ise yangınlar yine batı bölgelerde yoğunlaştı. Çarşamba günü itibarıyla ülkede bin 54 aktif orman yangını yaşandı.
Bu yıl nisan ayında çıkan yangınlar, batıdaki British Columbia ve Alberta'da yaşayan 30 bin kişiyi evinden etti ve bölgedeki petrol ve doğal gaz üretiminin durmasına yol açtı. Şimdiye kadar beş bin 738 yangında 13 milyon yedi milyon hektar yandı. Dört Kanadalı itfaiyeci de yangınlarla mücadele ederken yaşamını yitirdi. Hükümetin son tahminlerine göre normalden yüksek yangın felaketlerinin ağustos ve eylül aylarında da sürmesi bekleniyor.
Yangınların daha fazla ve yoğun yaşanmasının en büyük sebebi kuraklık olarak görülüyor. Yetkililer, aşırı sıcakların durumu ağırlaştırdığını belirtiyor. Kanada'nın büyük kısmında anormal kuraklıklar görülüyor ve durum giderek kötüleşiyor.
Kanada başbakanı Justin Trudeau, haziran ayından ülkede artan orman yangınlarını iklim değişikliğine bağladı. Uzmanlar ise tek bir yangın sezonunu iklim değişikliğinin sonucu olarak belirtmenin güç olduğuna dikkat çekiyor.
Kıyı bölgelerinde iklim değişikliğinin normalden fazla yağış getirmesinin yangın riskini düşürmesi beklenir, ancak ısınan atmosfer topraktaki nemi daha etkin bir şekilde çekiyor ve bu da yangınlar için risk faktörünü tetikliyor.