Arjantinli Papa'nın sırrı! 32 yıl önce ettiği yemin yüzünden Dünya Kupası finalini izlemedi
23.12.2022 - 16:13 | Son Güncellenme:
2022 Dünya Kupası finalinde Arjantin, Fransa’yı penaltılarda 4-2 yenerek tarihinde 3'üncü defa Dünya Kupası'nı kazandı. Nefes kesen final maçı için milyonlarca kişi de ekran başındaydı. Arjantin taraftarlarının hop oturup hop kalktığı tarihi anlarda futbola düşkünlüğüyle bilinen dünyanın en ünlü Arjantinlilerden biri ise yıllar önce ettiği bir yemin sebebiyle final maçını izlemedi.
Milliyet.com.tr - Arjantin ve Fransa arasında geçtiğimiz pazar günü oynanan 2022 Dünya Kupası finali milyonlarca futbolsever tarafından takip edildi. Arjantin’in penaltılarda Fransa’yı eleyerek kupayı kazanması başta Arjantin’in başkenti Buenos Aires de başta olmak üzere birçok yerde coşkuyla kutlandı. En son 1986 yılında Dünya Kupası sevinci yaşayan Arjantinli taraftarlar, sokakları bayram yerine çevirmiş olsa da dünyanın yakından tanıdığı bir Arjantinli 1990 yılında ettiği bir yemin sebebiyle bu yıl yaşanan heyecandan mahrum kaldı. O isim, Papa Fransis’ten başkası değildi.
Arjantinli futbol efsanesi Maradona, 2014 yılında yaptıkları görüşmede Arjantinli Papa'ya 10 numaralı ve sırtında 'Francesco' yazan, imzalı Arjantin Milli Takım forması hediye etti.
Arjantin'de yayımlanan La Voz del Pueblo (Halkın Sesi) gazetesine 2015 yılında röportaj veren Papa Fransis, göreve gelme süreci ve özel hayatına ilişkin çok sayıda soruyu cevapladı. Memleketi Arjantin'de yayımlanan gazeteye verdiği röportajda Papa, bu göreve seçilmesi, korkuları, özlemleri ve gündelik alışkanlıklarıyla ilgili pek çok detayı paylaştı. Arjantin'in başkenti Buenos Aires'in başpiskoposuyken Katolik dünyasının liderliğine seçilen Papa, bu görevi hiç beklemediğini ifade ederek tüm sürecin aniden geliştiğini söyledi. Fransis, “Roma’ya indiğimde dönüş biletim bile hazırdı. Hatta pazar günü Buenos Aires’te yöneteceğim pazar ayini için konuşmam bile hazırdı” demişti. Papa’nın röportajında birçok kişinin ilgisini çeken detay ise 1990 yılında ettiği yemin oldu.
32 YILDIR TELEVİZYON İZLEMİYOR
Arjantin doğumlu olan ve 13 Mart 2013’te 266'ıncı Papa olarak seçilen Jorge Mario Bergoglio Latin Amerika'dan ve Güney Yarımküre'den seçilen ilk papa olarak kendinden öncekilerden farklı olmasıyla dikkat çekti. Zaman zaman ülkesindeki politik tartışmalar hakkında da demeçler veren Fransis, özel hayatındaki bazı 'prensipleriyle' de oldukça ilgi gören bir isim. Bu prensiplerden birisi de Papa’nın yıllardır televizyon izlemiyor oluşu.
1990 yılından bu yana hiç televizyon izlemediğini söyleyen Papa Fransis “Bu, 15 Temmuz 1990’da Meryem Ana’ya verdiğim bir sözdü. Özel bir gerekçesi yok, sadece bana göre olmadığını düşündüm” dedi. Futbola olan düşkünlüğüyle bilinen Fransis, futbol maçlarını da izlemediğini ifade etti ve “Hiçbir şey izlemiyorum. Bilmem gereken şeyleri her hafta sonunda İsviçreli bir muhafız gelip bana anlatıyor” dedi.
ARJANTİN ELENDİKTEN BİR HAFTA SONRA BIRAKMIŞ
Yıllardır televizyon izlemediğini söyleyen Papa Fransis’in televizyon izlememek için ettiği yeminin arka planı da oldukça çarpıcı. Milyonlarca Hristiyan'ın kişinin 'rehber' pozisyonunda olan din adamı, 1990 yılında İtalya’da düzenlenen Dünya Kupası sona erdikten yaklaşık 1 hafta sonra televizyona sırt çevirdi.
8 Haziran - 8 Temmuz 1990 tarihleri arasında İtalya’da 24 takımın katılımıyla düzenlenen Dünya Kupası'nda final maçı Batı Almanya İLE Arjantin arasında oynanmış, Roma'daki Stadio Olimpico'da yapılan karşılaşmayı Batı Almanya, Brehme’nin 85. dakikada attığı penaltıyla 1-0 kazanarak Arjantin’i elemişti.
TELEVİZYON İZLEMİYOR AMA TELEVİZYONA ÇIKIYOR
Televizyon izlememe yemin etmiş olan Papa Fransis, televizyon programlarına katılmaktan geri durmadı. Şubat ayında İtalya’nın en çok izlenen programlarından biri olan "Che tempo che fa" (Hava nasıl?) adlı talk-show'a katılan Fransis, özel hayatından uluslararası meselelere kadar kendisine yöneltilen birçok soruyu cevapladı.
Televizyon izlemediğini bu programda bir kez daha tekrar eden Fransis, çocukken kasapların çok para kazandığını düşündüğü için kasap olmak istediğini söyledi. Papa, kendisinden önce bu görevde bulunanların aksine Papalık Sarayı'nda değil, Vatikan'daki bir konuk evinde yaşamayı seçmesini de insan içinde olma ihtiyacıyla açıklayarak arkadaşa ihtiyacı olduğunu dile getirdi. Fransis, “Önceki papalar azizdi, ben o kadar aziz değilim. Benim insanlarla iletişim kurmaya ihtiyacım var. Bu yüzden Santa Marta Oteli'nde kalıyorum. Başka insanları görüp konuşuyorum, arkadaşlarımı görüyorum. Arkadaşlıklar beni güçlendiriyor. Az ama gerçek arkadaşlarım var" şeklinde konuştu.
