13.02.2025 - 21:32 | Son Güncellenme:
BRÜKSEL (AA)
Hegseth, Brüksel'de düzenlenen NATO Savunma Bakanları Toplantısı'nın ardından basına açıklamalarda bulundu.
Avrupalı müttefiklerin savunmada kendi sorumluluklarını üstlenmeleri gerektiğini yineleyen Hegseth, savunma harcamalarını artırmanın zorunluluk olduğunu, gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde 2'si olan mevcut hedefin yeterli olmadığını vurguladı.
Hegseth, Avrupalı müttefiklere hitap ederek, "Değerler hakkında istediğimiz kadar konuşabiliriz. Değerler önemlidir ancak değerleri vuramazsınız. Bayrakları vuramazsınız ve güçlü konuşmaları vuramazsınız. Sert gücün yerini tutacak hiçbir şey yoktur." dedi.
Savunma sanayisi kapasitesini genişletmenin kritik olduğunun altını çizen Hegseth, "Dolarlarımız, avrolarımız, sterlinlerimiz gerçek kapasitelere dönüşmeli. ABD, Başkan Trump'ın liderliğinde, bugünün tehdidi karşısında bu hedefleri takip etmeye tamamen kararlıdır." diye konuştu.
Hegseth, Trump yönetiminin ABD halkını, sınırlarını ve güvenliğini korumayı ilk sıraya koyduğunu dile getirerek, "Bunu savaşçı ruhunu canlandırarak, ordumuzu yeniden inşa ederek ve caydırıcılığı yeniden tesis ederek yapıyoruz. NATO da bu hedefleri takip etmelidir. NATO, harika bir ittifaktır, tarihin en başarılı savunma ittifakıdır ancak gelecekte varlığını sürdürebilmek için ortaklarımız, Avrupa'nın savunması için çok daha fazlasını yapmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
NATO'yu yeniden harika hale getirmenin savunma harcamalarını, üretimini, yeni teknolojilere yatırım yapmayı, hazırlıklı olmayı ve gerçek caydırıcılığı tesis etmeyi gerektirdiğini söyleyen Hegseth, "Bu yönetim, ittifaklara inanıyor. İttifaklara derinden inanıyor ancak yanılmayın. Başkan Trump, kimsenin Sam Amca'yı 'kaybeden amcaya' dönüştürmesine izin vermeyecektir." ifadelerini kullandı.
UKRAYNA-RUSYA BARIŞ GÖRÜŞMELERİ
Hegseth, soru üzerine Trump'ın hem Rusya hem Ukrayna liderleriyle masaya oturarak mükemmel ve Avrupa'nın garantörlüğünde kalıcı hale gelecek bir anlaşmayı sağlamaya kabil olduğunu belirtti.
"Başkan (Trump), Dışişleri Bakanımız, ulusal güvenlik danışmanımız ve dahil olacak çok sayıda diğer yetkiliyle birlikte bu müzakerelere liderlik edecek." diyen Hegseth, müzakerelerle ilgili detaylı bilgileri NATO müttefiklerine ilettiklerini söyledi.
Hegseth, Trump'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefon görüşmesine yöneltilen eleştirilere cevaben, ABD Başkanı'nın sadece Putin ile değil her iki liderle de görüştüğüne işaret ederek, "Müzakere, her ikisiyle de yapılmış bir müzakere olacaktır." dedi.
Bakan Hegseth, "Bu müzakereler, Başkan Trump tarafından yönetiliyor. Putin ve (Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir) Zelenskiy ile yaptığı görüşmelerde her şey masada. Neye izin verip vermeyeceğine karar vermek, özgür dünyanın liderinin, Başkan Trump'ın yetkisindedir." ifadelerini kullandı.
ABD'NİN KENDİ SAVUNMA HARCAMALARI
Hegseth, Trump'ın yüzde 5 hedefinin, ABD için de geçerli olup olmadığının sorulması üzerine, "Hiç kimse, ABD'nin ulusal güvenliğe yatırım yapma isteğinin derecesini tartışamaz veya tartışmamalıdır. Yüzde 3,4, NATO içindeki müttefiklerimizin çoğundan daha büyük, çok sağlam bir yatırımdır." dedi.
ABD'nin NATO'ya bağlı olduğunu vurgulayan Hegseth ancak yükü paylaşmamaları halinde müttefiklerin kalıcı bir garanti beklentisine sahip olmamaları gerektiğini söyledi.
"Rusya'dan Komünist Çin'e kadar dünyanın dört bir yanında hırsları olan otokratlar var." ifadesini kullanan Hegseth, Asya Pasifik'teki müttefiklerden Japonya, Güney Kore, Filipinler, Avustralya ile de birlikte çalışılması gerektiğine dikkati çekti.
Hegseth, "Pasifik'teki bu caydırıcı etki, gerçekten yalnızca ABD tarafından yönetilebilir." dedi.
"SAMİMİYETSİZ" SÖYLEMLER
Bakan Hegseth, "Biz, NATO İttifakına bağlıyız. Bu ortaklığın önemini anlıyoruz ancak sonsuza dek bu statükoya bağlı kalınamaz. Avrupa, daha fazla harcama yapmak zorundadır. NATO, daha fazla harcama ve yatırım yapmak zorundadır. Kapalı kapılar ardında Genel Sekreter (Rutte) ve birçok müttefikin de bu gerçeği kabullenerek söylediklerinden cesaret alıyoruz." görüşünü paylaştı.
Trump'ın "NATO'yu terk edeceği" yönündeki söylemleri "samimiyetsiz" olarak niteleyen Hegseth, bunların Başkan'ın ilk döneminde de zikredildiğini ancak sonuçta Avrupalı müttefiklerin daha fazla savunma harcaması yapmasına vesile olduğunu söyledi.
Hegseth, "Bu ittifakın parçası olmaktan gurur duyuyoruz." ifadesini kullandı.
ÇİN İLE İLİŞKİLER
Hegseth, Trump'ın Çin'e yaklaşımıyla ilgili soru üzerine, "Çin ile çatışmak gibi kaçınılmaz bir arzumuz yok. Amerikan tarafında bir güce ihtiyaç duyulmasına yol açan farklı çıkarların olduğunun kabulü söz konusu. Bu, gerçek bir şey ancak çatışmanın kaçınılmaz olduğunu düşünmüyoruz. Kesinlikle Çin ile çatışma aramıyoruz." diye konuştu.