Cumartesi“Rüyalarını bile Türkçe görüyorsun”

“Rüyalarını bile Türkçe görüyorsun”

18.04.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Türkiye’de yaşayan sekiz yabancı erkeği buluşturan ATV’nin yeni şov programı “Elin Oğlu”ndaki el oğullarıyla buluştuk. Hepsi buraya çok alışmış. Rus Andrey Polyanin: “Rüyalarını bile Türkçe görüyorsun”

“Rüyalarını bile Türkçe görüyorsun”

Bir Koreli, bir Japon, bir İngiliz, bir İspanyol, bir Amerikalı, bir Slovak, bir Rus ve bir de ben. Fıkra gibi bir röportaj... Karaköy iskelesinde bu yedi eğlenceli ve hoş adamla buluşuyorum. Bu yedi adam ve o gün aramızda olamayan İtalyan Danilo Zanna, çeşitli sebeplerle ülkemize yerleşmiş farklı mesleklerden yabancılar. Ortak noktaları ATV’nin yeni şov programı “Elin Oğlu”.
Sokakta tanınmaya başlamışlar bile. Fotoğraf çektirmeye gelen, hayranlık dolu gözlerle bakan genç kızlar, oturduğumuz kafenin “Abi siz, elin oğlu değil mi?” diye hafif bir heyecanla sipariş almaya gelen garsonu... “Elin oğulları” İstanbul’a ne kadar bayıldıklarını anlata anlata bitiremiyor. İnsanı, tarihi, yemekleri... “Aman bu ne zenginlik!” Bu şehirle ilgili şikayetleri konusunda da ortak bir noktada buluşmayı başarıyorlar: Trafik. Türkiye’yle ve insanımızla ilgili şahane tespitleri var. Türkçeye “İstanbul’da yabancı olmanın ekmeğini çok yemişimdir” diyecek kadar da hakimler. Gelin onları yakından tanıyalım...

Haberin Devamı

“Türkiye’de herkes PR’cı”

Ülkemize gelen yabancıların hepsinin ağzında aynı laf: “Türkler çok sıcakkanlı.” Bu kadar sıcakkanlı mıyız sahiden biz, yoksa ezberlenmiş bir şey mi?

Antonio J. S.: Mesela sen bu kafede oturuyorsun. Bir Türk erkeği girse buraya, “merhaba” dese sana, nasıl bir tepki verirsin?

Ne oluyor diye şaşırırım.

Antonio J. S.:Ben gelsem “Hi, how you doing? (Selam, n’aber?)” desem nasıl bir tepki vereceksin?

Daha sevimli bir tepki...

Antonio J. S.:İşte olay bu. Mesela dışarıdayken bir kafenin tuvaletini kullanabilir miyim diye sorarken Türkçe sormuyorum. Çünkü cevap ne olur biliyor musun? “Yokh!” İngilizce sorduğumda “Buyrun beyfendi”. İngilizce konuştuğum için beyefendi oldum! Belki de itin tekiyim.

Haberin Devamı

Yabancılara sevimli mi gösteriyoruz kendimizi?

Robbie L.V.: Sıradan bir İngiliz’e “Türkiye nasıl bir yer?” diye sorsan “Müslüman, içki içilmez, kızlar böyle...” der. Gerçeği bilmiyorlar. Türkiye’de herkesin içinde doğal bir PR’cı (Public Relations / halkla ilişkilerci) var. “Aslında böyle bir yer değildir” demek için.

“Develere biniyorlar” durumu yok herhalde artık!

Emrach U.: Var! Türk dizileri sayesinde bu durum düzeliyor. Ben çok arkadaşımı çağırıyorum buraya. Gelince şoka giriyorlar. Yanlış bir propaganda yapılıyor.

Changyeb H.: Turist olarak Türkiye çok güzel ama bir yabancının yaşaması için zor bir yer. Evet her şey güzel, ilgi falan... Ama burada her zaman yabancısın. Ne kadar Türkleşirsen Türkleş hiçbir zaman tam içine giremezsin.

Robbie L.V.: Ne kadar güzel Türkçe konuşsam da inatla İngilizce konuşuyorlar benimle, çok kıl oluyorum.Türkiye sevgisini derilerine işlediler

Robbie L.V.: Türkiye’ye ilk geldiğimde Zeki Müren gibi ilginç bir karakterle karşılaşacağımı hiç tahmin etmezdim. İlk olarak filmini gördüm. Anneme kasetini aldırıp İngiltere’ye götürmüştüm, saatlerce dinlerdim ama o zamanlar hiçbir şey anlamıyordum sözlerden. Zeki Müren tam bir fenomen. Türkçeyi çok güzel kullanıyor, keşke onun gibi konuşabilsem ben de. 2008 yılında genç halinin portresini dövme yaptırdım. Tek dövmem bu. Sadece Zeki Müren’i sevdiğim için de değil, Türkiye’yi sevdiğim için yaptırdım. Türkiye’yi çok iyi temsil eden biri.

Haberin Devamı

Masataka K.: Türk bayrağı dövmemi 2011 aralıkta yaptırdım, aslında Japonya’da dövmesi olana sıcak bakmıyorlar. Ailem izin vermedi başta ama o kadar seviyorum ki Türkiye’yi... Türkiye’deki yaşamıma “Hayırlı olsun!” anlamında yaptırmayı karar verdim.

Masataka KobayashI(Japonya)

- Biraz üzücü bir hikayem var. 2011’de Japonya’da büyük deprem olduğu zaman Türkiye’ye geldim, Kapadokya’ya. Orada Japonca öğrettim, beni beğenmişler ve şu an çalıştığım şirket beni işe aldı. Türklere teşekkür ediyorum, bana çok yardım ettiler. Deprem bölgesinden geldiğimi bilen sıcakkanlı Türkler sayesinde moralim düzeldi.

- İlk geldiğimde en çok yemeklerden etkilendim. Özellikle karnıyarığa bayılırım!

- En çok Üsküdar’ın sahilinden karşıdaki manzara bakmayı seviyorum. En nefret ettiğim şey metrobüse biniyorken insanların kapıya saldırması. Her zaman binmekten korkuyorum!

Haberin Devamı

Manuel ReIna (İspanya)

- 1998’de bir iş teklifi geldi Türkiye’den, iki hafta burada dans gösterisi yaptım. O iki haftada Türk eşimle tanıştım. 99’da tekrar teklif geldi, tekrar geldim üç aylığına ve eşimle daha fazla görüştüm. Türkiye’de kriz vardı, İspanya’ya gidip evlendik. Dört sene orada kaldık, sonra eşim ikna etti Türkiye’ye geri dönelim diye ve buradayım. İki çocuğum var. Oğlum Ali 12 yaşında, Mimar Sinan’da bale okuyor. Kızım Rosa 5 yaşında. Benim burada dans okulum var, Etnik34 ismi.

- Benim memleketim Sevilla sanatsalbir yer ama çok yavaş. İstanbul’un güzelliği adrenalini, bazı insanlar stres diyor buna ama bunu iyi kullanırsak sana zarar vermez. Çok yaratıcı bir şey sanatçı için. Beni zenginleştiriyor.

Andrey PolyanIn (Rusya)

- Annemle babam emekli oldu, sıcak bölgeye gelelim istediler. Önce yazlık aldık. Sonra burada kendi işlerini açtılar ve kalmaya karar verdik. Ben çocuktum o zaman. Sonra alıştım, ikinci evim gibi Türkiye. Bazen Rusça sözcükleri unutuyorum bile. Türkçe düşünmeye başlıyorsun, rüyalarını bile Türkçe görüyorsun.

Haberin Devamı

- En çok şaşırdığım şey kadınların kıskançlığı. Dünyanın her yerinde vardır kıskançlık ama buradaki biraz abartı. Bir yere gidiyorsun, sürekli aramalar: “Nerdesin aşkım?” Benim böyle bir ilişkim pek olmadı, ben baştan sınır koyuyorum. Belki de şanslıydım bu konuda, öyle kız arkadaş denk gelmedi.

RobbIe Lee ValentIne (İngiltere)

- İlk 14 yaşındayken tatile geldim Türkiye’ye, Kuşadası’na. İlk geldiğimde çöl gibi bir yer diye düşündüm. İstanbul’un Kültür Başkenti seçildiği belli olunca, 2006 yılında iş arkadaşlarımla İstanbul’a gelip bir festival yapalım istedik.

- Galerileri gezdim, insanlarla tanıştım. Sonra o kadar çok sevdim ki İstanbul’u, kalmaya karar verdim. Anladım ki İstanbul neredeyse İngiltere kadar zengin bir kültür platformuna sahip. Sonra bir sanat galerisinde çalışmaya başladım. Londra’da sanat ortamlarına girmek çok zor, o kadar çok insan bekliyor ki arkanda.

Changyeb Han(Güney Kore)

- Sekiz sene önce babanım işi dolayısyla ailece geldik. Babam beni uluslararası
bir okula göndermek istemedi, “İngilizceyi
zaten öğrenirsin, Türkçe öğren” diye Türk okuluna gönderdi. Şimdi de Bilgi Üniversitesi’nde Sinema-TV öğrencisiyim.

- Ben ortalama bir Türkten daha çok gezmişimdir Türkiye’yi ama hâlâ bana Türkiye’yi anlatma çabasındalar. “Bak Antep’te bu var” diyor mesela. Ben Antep sokaklarında senden daha çok gezdim ve daha çok yedim. Türkler ne kadar sıcakkanlı da davransalar sen yine de bir yabancısın.

AntonIo J. Stokes (Amerika)

- Benim babam askerdi, biz bayağı gezdik ailece. En son babamın görevi nedeniyle İstanbul’a geldik, ben çok ufaktım o zaman. Babam vefat ettikten sonra Amerika’ya döndüm. Üniversiteden sonra Türkiye’ye döndüm yine, annem buradaydı.

- Burada da üniversiteye gittim. Şimdi anaokulu öğretmeniyim. Ben çocuk çok seviyorum. Onlara yardımcı olabiliyorum, dünyayı değiştirebiliyorum. Sabah işe gittiğimde 150 tane öpücük alıyorum.

Emrach UskovskI (Slovakya)

- Annem şarkıcı Emrah’ın hayranıydı, o yüzden ismim Emrach. 2006 senesinde ailemin işi dolayısıyla geldik. Liseyi Türkiye’de okudum. Beş sene Trakya’da yaşadım, Babaeski’de. Sonra üniversite için İstanbul’a geldim. Her gün İstanbul’a âşık oluyorum...

- Bakkallarda mesela 50 kuruş eksik olduğunda “Canın sağolsun” diyorlar. Buna çok şaşırdım. Bizim orada 5 kuruş bile eksiğin olsa alamıyorsun. Sonra bizim orada herkes yazın güneşlenebiliyor balkonlarında. Burada yazın balkonda güneşlenmeye kalktım, bayağı olay oldu. Sonuçta afedersin çıplak da değilim.

- Dört senelik bir ilişkim oldu Türk bir kızla, inanılmaz derecede kıskançtı. Facebook’umda bütün kızları silmişti falan... Triplerden bahsetmiyorum bile. Ama ben aşırıya kaçmadığı sürece bu kıskançlıkları
tatlı buluyorum.

KEŞFETYENİ
Afra Saraçoğlu'ndan radikal karar! İşte yeni imajı
Afra Saraçoğlu'ndan radikal karar! İşte yeni imajı

Cadde | 22.04.2025 - 07:10

Son dönemin en popüler isimlerimden biri olan ünlü oyuncu Afra Saraçoğlu imaj değişikliğine gitti. Yeni saçlarını Instagram hesabından paylaşan Afra Saraçoğlu binlerce beğeni aldı.

Yazarlar