14.03.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
Elif İpek Türer ipek.turer@milliyet.com.tr
Yıllardır onu birbirinden farklı karakterlerle ekranlarda izliyoruz. Bazen psikopat bir katil oluyor, bazen yüzü yaralı sevgi dolu bir adam. Bir bakıyoruz dövüşüyor, bir bakıyoruz Atatürk’ü canlandırıyor. Genç neslin sevilen aktörlerinden Alican Yücesoy bu kez StarTV’de, kırılgan görünen ama güçlü bir kadın olan Serçe’nin (Songül Öden) hayatını anlatan “Serçe Sarayı” dizisinde öğretmen Ali Rıza olarak karşımıza çıkıyor.
Sizi en son “Bana Artık Hicran De”de izledik. Şimdi sezon ortasında yeni bir projeye başlamak endişe yaratıyor mu?
Elbette endişelerim var. Ama önceden çalıştığım bir ekibin işin içinde oluşu güvende hissettiriyor.
Biraz bahseder misiniz karakterinizden?
Serçe’nin çocuklarının öğretmeni Ali Rıza’yı canlandırıyorum. Sonrasında karakter açılacak, orası sürpriz.
Genelde jönleri hep aynı rollerde izliyoruz denir ama sizde durum öyle değil. Cebrail (“Suskunlar”), Şubat (“Şubat”), Ali (“İntikam”) ve şimdi öğretmen Ali Rıza... Nasıl başardınız bunu?
Bu herhalde tercih meselesi. Bu işi bir süredir yapıyorum ve daha da yapmak isterim. Bunun yolunun da tek bir rolün adamı olmamaktan geçtiğine inanıyorum. Her şeyi oynayabilmeyi seviyorum.
Ama farklı rol teklifleri de geliyor demek ki...
Şu da var. Ben küçük role, büyük role bakmam. Çünkü böyle bir şey var. Benim ise öyle bir derdim yok. Ben bir rolü seviyorsam seviyorumdur, sevmiyorsam sevmiyorumdur.
Aynı zamanda Bakırköy Belediye Tiyatrosu’nda (BBT) “Hayvan Çiftliği” devam ediyor. Nasıl gidiyor oyun?
İyi gidiyor. BBT’de şu ana kadar en severek ve eğlenerek oynadığım oyun diyebilirim. Biz zaten derdi, meselesi olan oyunlar oynardık. Ama galiba ilk defa kendi sözünü edebilen, bunu sahne üzerinde de gösterebilen bir oyun oldu. Emrah Eren’in (yönetmen) çok emeği var burada.
“Sokakta üstüme atlayan olmadı hiç”
Setiniz, provanız olmadığı bir gün neler yaparsınız?
Köpeğimle ilgileniyorum. Kitap oku, müzik dinle, film izle...
Ne tarz filmler mesela?
Vizyon filmlerini izliyorum genelde. Müzik olarak da her şey var listemde. Kibariye de, Pink Floyd da, John Lee Hooker da...
Sokakta ilginç tepkiler alıyor musunuz? Duyuyoruz ya, mesela üzerinize atlayanlar oluyor mu?
Genelde fotoğraf çektirme var, beğendiklerini söylüyorlar. Hiç üstüme atlayan olmadı ya! Üstümü başımı parçalayan bir insanla henüz karşılaşmadım.
Magazin desem...
Kendimi magazinden canı yanmış biri olarak addediyorum. Aynı haftada beş ayrı kişiyle sevgili olabilme potansiyelim olduğunu öğrendim mesela magazinden.
“O kadar azız ki...”
Bana Göz Kulak Ol adlı bir derneğin içindesiniz. Biraz bahseder misiniz?
Bana Göz Kulak Ol; Özge (Özder), Ayça (Varlıer) ve Aslı’nın (Tandoğan) kurduğu, bizim de kendimizi adadığımız bir sosyal sorumluluk derneği. İlk yunuslarla ilgili “Benim Bir Dostum Var” ile başladı, şimdide “Kürkünü Çıkar Vicdanını Giy” ile devam ediyor. Bunu yaparken Özge kürkün nasıl alındığını anlatan bir video hazırlamış. Gerçekten korkunçtu. Beni üzen şey ise şu; o kadar azızki o gün orada. Dert bu kadar büyükken, mesele bu kadar vahimken böyle az olmak...
Ünlülerin böyle kampanyaları desteklemesini önemli buluyor musunuz?
Biz dikkat çeksin diye yapıyoruz. Tabii ki bir anda daha fazla insana ulaşabilme potansiyeli varken bunu değerlendirebilmek iyi bir şey. Umarım insanlara ulaşıyordur, insanlar ciddiye alıyordur.