26.12.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:
Elif Berköz Ünyay
Yahşi Batı”nın çekim görselleri geldiğinde sette kurulan dekora ve oyuncuların kostümlerine hayran kalmıştık. Sanki Kemerburgaz’da çekilen bir Türk filminden değil de bir Hollywood yapımından fotoğraf kareleriydi gördüklerimiz. Gülümser Gürtunca önümüzdeki hafta vizyona girecek “Yahşi Batı”nın kostümlerinin yaratıcısı. Bu, Cem Yılmaz’la çalıştığı dördüncü film. Daha önce “G.O.RA.”, “Hokkabaz” ve “A.R.O.G” için kostüm tasarlayan Gürtunca bu kez bizi “Yahşi Batı”ya, 1880’lere götürüyor.
Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Dekoru ve Kostüm Tasarımı bölümü mezunu Gürtunca ile filmde kullanılan kıyafetlerin dikildiği Osmanbey’deki atölyede buluşuyoruz. Filmin kostümlerinin hikayesini dinliyoruz.
Kostümleri hazırlarken en çok neyin üzerinde uzun saatler boyunca uğraşıldı?
Eskitmeler için. Yelekler, ceketler atölyede dikildikten sonra fabrikaya götürülüp taş yıkamadan geçirildi. Renkleri solduruldu. Sete geldiklerinde üzerlerine kir ve toz efekti için özel bir sprey sıktık. Elimizi en çok oyalayanlar ise Kızılderili kostümleriydi. Yaklaşık 40 kişilik bir kabilenin üzerinde pek çok detay bulunan, bol aksesuarlı giysileri zaman aldı.
“Cem?Yılmaz karakterleri karikatürle anlatıyor”
“Yahşi Batı”, Cem Yılmaz’la çalıştığınız dördüncü film. Cem Yılmaz yapacağı filmi anlatırken kostümleri nasıl tarif etti size?
Cem Yılmaz çok titiz, olduğu kadarla yetinmeyen her şeyi dört dörtlük isteyen biri. Biz her ne kadar popüler kültüre hizmet eden komedi filmleri yapsak da kostüm ve dekoru çok önemsiyor. “Nasıl olsa bu bir komedi filmi” diye düşünüp bütçeden kısmıyor. Filmin görsel olarak hakkının verilmesini istiyor. Ne istediğini karşısındakine çok iyi anlatıyor. Yılmaz en başta karakterleri anlatan karikatürler çizer. Filmle ilgili kafasında oluşturduğu kareleri sembolik olarak gösterir. O karikatürler bize yol gösterir.
Kostümlerin hazırlık aşamasında 1880’lerin kıyafetlerini mi araştırdınız?
Kitaplar karıştırdık, arka arkaya western filmleri izledik. 1880’ler, Viktoryen döneme denk geliyor. Filmin kostümlerinde o dönemin silüetini baz aldık.
O dönemde kadınlar ve erkekler nasıl giyiniyordu?
Kadınlar özellikle kalça kısmı kabartılmış uzun etekler giyiyor. Kasabalı kadınların kostümünü döşemelik kumaştan yaptım. Önlerinde önlükleri var. Üst sınıfın, yönetici eşlerinin elbiseleri ise taftadan hazırlandı. Bazı rollerdeki kadınların elbiseleri korsajlıydı. İçlerine balen takıldı. Bele oturan ceketler, şapkalar, danteller dönemin kadın giyiminin vazgeçilmezleri. Erkeklerin gömlekleri düşük omuzlu. Belleri yüksek pantolonlar, kısa yelekler ve dize kadar uzun ceketler diktik erkek oyuncular için. Askılar kullandık.
“Demet Evgar’ın kostümünde kovboy Calamity Jane baz alındı”
Demet Evgar’ın canlandırdığı kovboy Suzan Van Dyke’ın kıyafetlerinde Calamity Jane’den mi ilham alındı?
Karakter olarak Calamity Jane baz alındı tabii. Çünkü dönemin silah kullanan kadın kovboyu denince akla o geliyor. Ama o genelde etek giyiyormuş, ata da etekle biniyormuş. İnternette baktığınızda bir-iki pantolonlu fotoğrafı var. Demet’in kostümü Calamity Jane’den daha kadınsı hale getirildi. Gömleğine fırfırlar yapıldı, danteller eklendi.
Sizce üzerlerindeki kostümler en çok hangi oyuncalara yakıştı?
Ozan Güven ve Özkan Uğur’a. Ozan Güven eskitilmiş deri yeleğini ve ceketini çok iyi taşıdı. Özkan Uğur da kafasındaki tüylü başlıkla gerçek bir Kızılderili şefi gibi görünüyordu.