Cumartesi'Bunun adı iyilik hareketi'

'Bunun adı iyilik hareketi'

12.05.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Saadet Öğretmen Çocuk İstismarıyla Mücadele Derneği ve Love My Body markası çocuklarımız için bir iyilik hareketi başlattı. Saadet Özkan “İstismarı konuşulur hale getirdiğimiz gibi çare de bulalım” diyor

Bunun adı iyilik hareketi

Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) Yönetim Kurulu Başkanı Saadet Özkan’ı, çocuk istismarını ortaya çıkaran “Saadet Öğretmen” olarak tanıdık. İlk röportajımızda da cesareti, umuduyla etkilemişti beni; şimdi de öyle oldu. Bu defa Anneler Günü öncesi buluştuk Özkan’la. Sebebi de Özkan ile Adil Işık Grup Kreatif Direktörü ve Love My Body markasının yaratıcısı Zehra Işık’ın “Mutlu Çocuklar” ve “İlham Veren Anneler” projesi için bir araya gelmeleri. Çocukların geleceğini değiştirmede payımız olsun diyerek yola çıkmaları... Love My Body, gelirinin UCİM’e bağışlanacağı şık fularlar tasarladı proje için. Biz de ikiliyle bu projeyi konuştuk...

Haberin Devamı

- Love My Body ile UCİM’in işbirliği nasıl gelişti?

Farkındalık sağlayacak bu güzel projelere ihtiyacımız var. Çünkü kadının olduğu yerde değişim başlıyor. Proje maddi kaynaktan çok daha fazla bilinirliği sağlayacak. Bütün kuşakları içine almış bir marka olması beni etkiledi. Biz de bunu amaçlıyoruz. Ürünleri Türkiye’de üretilmiş. Ben de “Çocuklar vatandır” diye sesleniyorum insanlara...Bu anlamda vizyonumuza uygun tekliflere açığız. İstismar konusunu konuşulur hale getirdiğimiz gibi, çare de bulalım.

Sırada UCİM Köyü var

- Fularları nasıl buldunuz?

Fularlar çok dikkat çekici, logomuz var üzerlerinde. Acılardan değil, mutluluktan beslenelim ve çocuklara mutlu yarınlar kuralım. Fularların üzerindeki kelebekler bir algı oluştursun, takan kadınların çocuklarının da dikkatini çeksin. Evde çocuklarıyla konuşsunlar. Ne kadar konuşursak o kadar önüne geçeceğiz bu durumun.

Haberin Devamı

- Son röportajımızda projelere hız vereceğinizi anlatmıştınız.

Evet, Hatay’da bir kampa gittik. Üniversitelere gitmeye başladık. Bazı üniversiteler “Ek ders olarak çocuk hakları dersleri verelim, sizler verin” dediler. İllerde anlatmaya başladık. Çok önemli bir çalışma bu. Çünkü biz dünün çocuklarıyla bugünün çocuklarını kurtarmayı hedefliyoruz. Çocuk haklarını bilen, bilinçli bir nesille başlanması büyük bir değişim. Bu bir dönüşüm. Davalara destek oluyoruz. Şu an her ilde üyelerimiz var, 20’den fazla ilde de yapılanmamız başladı, binalarımızı kuruyoruz. 10 binden fazla gönüllü profili oluştu. Çocuk atölyeleri yapmaya, koruyucu önlemlere başladık. Hizmet içi eğitim, aile eğitimleri veriyoruz. Okullarda çocuklara sesleniyoruz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan sosyal çalışmacıları davet ediyoruz. Bu işi hep birlikte çözebiliriz. ABD ve İngiltere’yle de iletişime geçtik.

Bunun adı iyilik hareketi

- Yeni projeleriniz neler?

Yönetim Kurulu Başkan Yardımcımız Yücel Ceylan’la birlikte UCİM Köyü projemiz var. Mersin’de bir köy kurmak istiyoruz. Hayvanlar, sanat, doğa, bilim, eğitim hepsi olacak içinde. Bunu yaşamış insanlar bu rehabilitasyon köyünde rehabilitasyon görüp gidecek hem de eğitmenler, üniversiteler gelip eğitim alacak. Burada acıları sarmak, dönüştürmek, dinmesini sağlamak istiyoruz. Farklı ülkelerden uzmanlar gelecek. Masal terapide biz büyükler çocukluğumuza döneceğiz. Yani çocuk kalbimizi kaybetmeyeceğimiz bir çocuk köyü olacak.

Haberin Devamı

- Ailelere ne söylemek istersiniz?

Erken çocukluktan itibaren çocuklara kendimizi korumakla ilgili, mahremle ilgili bir eğitim verilmesi lazım. Cinsel istismar çocuğa uzaktan değil, tanıdıklardan geliyor yüzde 60 gibi bir oranla. Aileler, öğretmenler, kurumlarda çalışanlar eğer böyle bir durum hissediyorlarsa lütfen üzerini kapatmasınlar. Çünkü cinsel istismarcıları, olayı örtbas ettiğimiz için aramızda tutuyoruz. Ve bu insanlar korkunç insanlık suçları işliyorlar. Yargıya intikal ettirdiğimizde güvende olacak çocuklar. Bu hareketi başlatalım, bunun adı iyilik hareketi. Her birimiz çocuk olduk. Çocuklarımıza da çocukluğumuza da sahip çıkalım.

“Amacımız hayatlara dokunmak”

Zehra Işık (Love My Body markasının yaratıcısı)

Haberin Devamı

- Love My Body sizin için ve kadınlar için neler ifade ediyor?

Yaşsız ve bedensiz marka olarak yola çıktık. 34’ten 48 bedene kadar ürünlerimiz var. 15 yaşındaki genç de 85 yaşındaki anneannesi de müşterimiz. Bizim için kadının kendini sevmesiyle ilgili olması önemliydi. Sadece kilo değil, boy ya da geniş basen örneğin, kadınların vücutlarıyla barışık olmasını istiyoruz. Öğrenilmiş güzellikler var, şu ölçülerdeki kadın güzeldir, mavi göz güzeldir… Bunların hepsini aşmak istedik, müşterimiz de çok sevdi. Sloganımız da “Sev kendini”. Kadınlar kendini sevsin, özgüvenleri yüksek olsun, kendileri ve vücutlarıyla barışık olsunlar. Ve çalışsınlar istiyoruz. Yüzde 78 oranında kadın çalışanımız var, bu da çok dikkat ettiğimiz bir nokta.

“Üç kuşak giydiriyoruz”

- Bu proje nasıl gelişti?

Biz üç kuşağı; kız çocuk, anne ve anneanneyi birlikte giydiriyoruz. Özellikle Anneler Günü’ne yakın tarihlerde, mağazalarımızdan fotoğraflar geliyor üç kuşağa satış yapıyoruz diye. Grup olarak da her sezon, her markamız için ayrı sosyal sorumluluk projeleri yapıyoruz. Bir kadın markası olarak kadın ve çocuk vakıflarıyla iş yapmayı seviyoruz. Şu anda da gündemde olan bir konu çocuk istismarı. Bir kadın olarak, anne olarak beni çok etkiledi. Saadet öğretmeni de takip ediyorduk. Yaptığı işler özel ve çok cesaret isteyen işler. Markamızın bir özelliği de çok cesur bir marka olması. Bu açıdan da örtüştük ve dedik ki “Bu işi Saadet öğretmenle yapalım”. Projelerimizi uzun yıllar devam ettiriyoruz, inşallah UCİM’le de uzun yıllar çalışırız.

Haberin Devamı

- Anneler Günü için güzel bir hediye seçeneği olacak fularlar...

Kelebek, UCİM’in logosu. Biz de kelebekleri renklendirerek iki model yaptık. Mağazalarımızda satışına devam edeceğiz. Eşarp, pareo boyu gibi farklı seçenekleri de gelebilir. Bileğe, yakaya, çantaya bağlanabiliyor, çok kullanışlı. Pamuk kesesi içinde çok şık bir hediye. Fiyatı da uygun tuttuk, amacımız çok daha fazla çocuğun hayatına dokunmak.