08.12.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
Balıkçılar Çarşısı'nın arkasında, kapısında Beşiktaş Balık Lokantası yazan bir lokanta vardır. Balıkçılar Çarşısı'nın içine girerek sağa sola bakınmayanlar lokantayı bulamaz. Panayia Rum Kilisesi'nin duvarına bitişik olan lokantanın devamlı müşterileri burayı Turgut'un Yeri olarak bilir.Turgut'un Yeri'nde öğle saatlerinden başlayarak gece yarısına kadar taze balık yenilir. Bu lokantanın özelliği, müşterinin istediği balığın taze taze, balıkçılardan alınarak hazırlanmasıdır. Beşiktaş Çarşısı, İstanbul'un özelliğini az kaybeden köşelerinden biridir. Çarşısı, balıkçı tezgahlarıyla, sebze ve meyve satıcılarıyla günün her saatinde canlıdır. Canlılık gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürer. Beşiktaş Balık Lokantası'nın sahibi Turgut Vidinli, gençliğinde Beşiktaş takımında ve Mersinspor'da top koşturmuş eski bir futbolcudur. Okumuş, makine mühendisi olmuş. Bir süre mühendislik yapmış. Daha sonra kayınpederinin balıkçı dükkanını sevmiş. 30 yılı aşkın bir süredir Beşiktaş'ta balık lokantası işletiyor. İşletiyor derken gerçekten işletiyor. Devamlı işinin başında. Hem mutfakla ilgileniyor hem de salondaki müşterileriyle. Şimdilerde oğlu Metin Vidinli de babasına yardım ediyor.Lokantanın özelliği, 30 yıldır bu lokantaya gelen gidenlerin çerçevelenerek duvarlara asılan fotoğraflarıdır. Bazıları ölen, bazıları artık bu tür yerlere gelemeyenler yanında yeni kuşak müşterilerin fotoğrafları da duvarları süsler.Şimdilerde Turgut Vidinli lokantaya bitişik hırdavatçı dükkanını da kiraladı. Lokantanın mutfağını modern hale getirmeye, lavabolarını düzeltmeye çalışıyor. Ümit edilir ki bunları yaparken lokantanın özelliğini oluşturan o eski dekorunu, havasını değiştirmez.Bu tür lokantalara gelip gidenlerin çoğunluğunu devamlı müşteriler oluşturur. Devamlı müşteri "alıştığını", yeni müşteri "karakter" arar. Batı ülkelerinde lokantaların dekoru, havası yıllar boyu değişmez. Bizde ise işletme sahipleri bilinçsiz şekilde bir "yık-yapçı"ya teslim olur. Yık-yapçı da lokantanın bütün özelliğini, karakterini yok eder. Devamlı işinin başında Turgut Vidinli aşçısı Mustafa Aktaş ile 30 yıldır mutfakta birlikte çalışıyor. Lokantanın servis personeli Ağrılı Ahmet ve Yunus Aladağ kardeşler, Bayram Avşar, Ferhat Aslan, Emre Aslan ve İsmail Aladağ uzun yıllardır lokantada çalıştığından balıktan anlıyor, balığın iyisini biliyor, müşterileri tanıyor.Turgut Vidinli balık çorbasıyla övünür. Balık çorbası gerçekten nefistir. Çorba balık balık kokmaz. İçinde iri iri balık parçaları bulunur. Hamsi kapamasını, hamsi köftesini güzel yapar. Şişte hazırladığı iskorpit lezzetlidir. Midesine güvenene taze yağla kıtır kıtır istavrit kızartır. Midesine güvenmeyenin balığını ızgarada pişirir.Günümüzde İstanbul'da balık lokantası adı altında, balıktan çok mezeye ağırlık veren yerler çoğaldı. Meze çeşitleri aynı. Fava, barbunya fasulye, turşu, pancar, köpoğlu, acılı ezme gibi şeyler. Balık lokantasına gidenler balığa sıra gelmeden bunlarla karınlarını doyuruyor. Sonra da balık olarak önlerine ne getirirse onu yiyor.Turgut'un Yeri'nde meze çeşitleri yok. Meze olarak kapının önündeki sebzecilerden alınan bolca yeşillik, salata ve beyazpeynir var. Bolca balık var. Daha doğrusu sadece balık var. Gideceklere önerim, azar azar günün değişik balıklarını tatmalarıdır. Bir başka hatırlatma daha... Turgut'un Yeri kadın kadına, erkek erkeğe, ailece gidilebilecek, balık sofrası başında uzun uzun sohbet edilebilecek bir yerdir. Sadece balık var