13. İstanbul Bienali'nde neleri kaçırmamalı?

Koç Holding sponsorluğunda İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı tarafından düzenlenen 13. İstanbul Bienali 14 Eylül-20 Ekim tarihleri arasında düzenleniyor. Küratörlüğünü Fulya Erdemci’nin üstlendiği bienal “politik bir forum olarak kamusal alan” fikrine odaklanıyor.
Bu yıl ücretsiz olarak izlenebilecek bienalin başlığı, Lale Müldür’ün aynı adlı kitabından bir alıntıyla Erdemci tarafından belirlendi: “Anne Ben Barbar mıyım?” Bienalin mekanları Antrepo No 3, ARTER, Salt Beyoğlu, Galata Rum İlköğretim Okulu ve Unkapanı’ndaki 5533. Bienalin sergi mekanları 16 Eylül Pazartesi hariç, pazartesi günlerinde kapalı olacak. Bu mekanlar 10.00-19.00 saatleri arasında gezilebilecek. 13. İstanbul Bienali 80’in üzerinde sanatçının çalışmalarına ev sahipliği yapacak. Ağırlıklı olarak Latin Amerikalı sanatçıların yer aldığı bienalde mutlaka görülmesi gerekenleri Milliyet Sanat dergisi inceledi...

Paris'i yeniden yorumlamak
1970’lerden beri Paris'te yaşayan Nil Yalter ilk video sanatçımız. Yalter'in üretimini filmleri, fotoğrafları ve son dönem yeni medya işleri olarak üçe ayırabiliriz. Bienalde kendisinin Amerikalı sanatçı Judy Blum ile birlikte ürettiği “Paris Işık Şehri” adlı çalışması sergilenecek. Yalter ve Blum iki yabancının gözünden Paris'i yeniden yorumluyor.

Sorular soruyor
Hector Zamora kamusal alandaki işleriyle tanınan bir isim. Toplumsal, tarihsel, kültürel ve politik sorular soran öneriler getirmeyi deneyen bir sanatçı. “Inconstancia Material” başlıklı işi için sanatçı İstanbul’da, Mimar Sinan Üniversitesi holünde bir performans da yapacak.

Modernleşme sendromları
Gonzalo Lebrija’nın “Lamento” adlı çalışması bir seri heykelden oluşuyor. “Lamento”da sanatçı, Meksika'nın modernleşmesiyle ortaya çıkan sendromlara geniş ölçekli bir göndermede bulunuyor.

Altı tarihsel olay
1978 Hollanda doğumlu Falke Pisano'nun bienalde sergilenecek işi iki videodan oluşuyor ve altı tarihsel olaya odaklanıyor. Sanatçının deyişiyle “Bedeni krize sokan altı tarihsel olay”a... Her biri kurumsal ve fiziksel boyutta insan bedeni üzerinde değişimler yaratan tarihler.

Çarpıcı bir film
2006’da kurulan sanatçı kolektifi Kathleen Vermeir&Ronny Heiremans Belçika kökenli. Çin ve Belçika’da çekilen “The Residence” filminde ikili Çinli bir sanatçıyla, aynı zamanda mimar olan Ma Wen'le işbirliği yaptı.

BM ile ortak projeler
Heykelci, yazar, şair ve aktivist sanatçı Jimmie Durham, Kızılderili hakları için çalışıyor. Birleşmiş Milletler (BM) ile ortak projelere destek veren Durham “Ben atılmış, artık işlevi olmayan şeyleri daha çok seviyorum. Sokakta dolaşırken gördüğüm artık kullanılmayan, kötü yapılmış nesneler çok rahatlatıcı” diyor. Bienalde sanatçının 2009 tarihli “Doorman / Kapıcı” adlı heykelini göreceğiz.

Ekonomik krize dair
Santiago Sierra 1966’da, Jorge Galindo 1965'te Madrid, İspanya'da doğdular. Sierra kapitalist dünyanın akıl sır ermez iktidar ilişkilerini araştırıyor. Genellikle bunu dışlanmış, yoksun ve yoksul bırakılmış bireyleri konu ederek yapıyor. Bienalde “Los Encargados” adlı 2012 tarihli filmini izleyeceğiz. Bu film, Sierra'nın politik mücadele geçmişiyle ünlü sanatçı Galindo’yla yaptığı işbirliğinin sonucu.

Kesinlikle kulak verilmeli
1977 doğumlu Mısırlı Basim Magdy incelikli ve bireysel tavrıyla biliniyor. Bienalde izleyeceğimiz işi süper 8 kamerayla çekilmiş 2011 tarihli “Dünyayı Anlamak İçin 13 Temel Kural”. Kulak vermeli.

Politik bir filmci
Yeni Delhili Amar Kanwar bienalin yıldızlarından. Politik bir filmci. Konuları Hindistan'daki toplumsal ve politik adaletsizlikler. Bienale 2012 tarihli “Suç Mahalli” adlı filmiyle konuk oluyor.

Sanatçılar kurdu
2007’de kurulan bağımsız kolektif Liliana Maresca Secondary School Project, Arjantinli. 2001 yılında Arjantin'deki ayaklanmaların ardından sanatçıların kurduğu grup, toplumsal ve sanatsal projeler geliştiriyor. Bienale iki bölümden oluşan bir video işle geliyor. n