16.12.2020 - 13:59 | Son Güncellenme:
Ataol Behramoğlu’nun hayatı
13 Nisan 1942 yılında Çatalca’da dünyaya gelen şairin babası ziraat mühendisiydi. Mesleği gereği Türkiye’nin farklı şehirlerinde görev yapan babasıyla birlikte farklı şehirlerde yaşama ve oraları keşfetme imkanı bulmuş. Çatalca, Çankırı ve Kars, bu şehirler arasında yer alıyormuş.
İlk, orta ve lise eğitiminin ardından meraklısı olduğu Rus edebiyatının da etkisiyle Ankara Üniversitesi Rus Dili ve Edebiyatı bölümünü kazanmış. Okul yıllarında şiir yazmaya ve üretmeye devam etmiş. Çeşitli dergilerde ve gazetelerde şiirleri çıkan yazar, üniversiteyi bitirince bir dönem Moskova, Londra ve Paris’te yaşamış. Paris’te yaşadığı dönemde Paris Sorbonne Üniversitesi'nde Rus edebiyatı ve karşılaştırmalı edebiyat konularında çalışmalar yapmış.
Ülkeye döndükten sonra birçok üniversitede eğitim veren değerli edebiyatçımız, hala üretmeye ve kendinden sonra gelen nesle ilham olmaya devam ediyor.
Ataol Behramoğlu’nun en sevilen şiirlerinden birini aşağıda paylaşıyoruz. Sen de diğer şiirlerini araştırabilir, en beğendiği bir tanesini el yazınla bir kağıda yazabilir ve bir arkadaşına hediye edebilirsin.
Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya
Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin
İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına
Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiçbir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın
Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana