30.03.2018 - 16:53 | Son Güncellenme:
Siz hiç seslerden rahatsız olup sürekli kulağınızı kapatarak gezdiniz mi?
Yiyeceklerin kokusundan ve tadından rahatsız olduğunuz için hep aynı yemeği yemek zorunda kaldınız mı?
Göz kontağı kurmadan iletişim kurmaya çalıştınız mı?
Sarılmanın, dokunmanın, canınızı acıttığı oldu mu?
Sürekli aynı yerde, saatte aynı şeyleri yapmazsanız kendinizi rahatsız hissettiniz mi?
Elinizde bir oyuncak dışarda dolaştınız mı?
Elinizi, kolunuzu çarpıp hiç acı hissetmediğiniz oldu mu?
Gecenin bir yarısı küçük bir oyuncağı bulmak için uykunuzdan uyandınız mı?
Kimsenin anlamadığı gülme, ağlama, bağırma krizleriniz oldu mu?
Anlatmak istediğiniz onca şey varken konuşamadan yaşamak zorunda kaldınız mı?
Otizmli bir bireyin dünyasına hoş geldiniz.
Otizm, yaşam boyu devam eden gelişimsel bir bozukluktur. Otizmin hızla yaygınlaşmakta ve dünyada her 68 çocuktan biri otizm belirtileri göstermektedir. Otizm kişinin dil, sosyal ve iletişim becerilerini olumsuz etkiler. Belirtileri ise erken çocukluk dönemine, 0-3 yaş arasına dayanır ve halen neden ve nasıl oluştuğu tam olarak bilinmemektedir.
Otizmli çocuklar ve aileleri için yaşam oldukça karmaşık ve zordur. Otizmli çocuklar farklılıklarıyla, günlük hayata uyum sağlamaya çalışırken, aileler de günlük yaşamlarına devam edip aynı zamanda özel gereksinimi olan çocuklarını hayata hazırlamak ve onlara bağımsız yaşam becerileri kazandırmak zorundadırlar.
Aileler bunları yaparken, en çok çevrenin desteğine ihtiyaç duyarlar çünkü tek başına bunları yapmaları mümkün değildir.
Çevrenizde otizmli bir birey varsa; onunla kısa, anlaşılır ve somut anlamlı kelimeleri kullanarak sohbet etmeniz iletişim becerilerini geliştirmesine yardımcı olacaktır. Size cevap veremeyebilir. Önemli olan, değer verdiğinizi hissetmesidir. Durumu hakkında soru sormamanız, yorum yapmamanız ve ailesinden izin alarak sohbet etmeniz hoşuna gidecektir.
Sarılmak, koluna dokunmak, başını okşamak şefkat göstermek elbette ki güzel ama bunları yapmadan önce ailesine sorup, izin almak, olası davranış problemleri ile karşılaşmanızı önleyecektir, çünkü otizmli çocukların bazıları tensel temasa karşı çok hassas olduğu için bu acı veren bir durum olabilir. Davranış problemlerine tanık olursanız sakin olun, bunu karşı tarafı incitmek amaçlı yapmazlar, aslında iletişim kurmak için yaparlar. Duyularındaki hassasiyetlerden dolayı gerginleşebilirler, buna saygı duyulması onları çok rahatlatır. Arkadaşı olmanız, oyun oynamanız, eğlenceli olmanız sizi çok sevmelerini sağlar. Çünkü, her ne kadar özel gereksinimi olsa da çocuk çocuktur, anlatamaması, ifade edememesi sizi yanıltmasın.
Otizmli çocuklar çevrelerindeki bireylerin desteği ve kabullenmesi olmadan; iyi bir eğitim almış olsa da öğrendiklerini hayata aktaramayan, sürekli birine bağımlı olarak yaşayan yetişkinler olurlar.
Oysa ki toplumda kabul gördükçe, farklılıklarına saygı duyuldukça; bu çocuklar iletişimi, toplumsal uyumu, sosyalleşmesi artan, davranış problemleri azalan ve en önemlisi bağımsız yaşam becerilerine sahip otizmli yetişkinler olurlar. Böylece ailelerinin yükü azalır ve geleceğe ait kaygıları azalır.
Otizmli bireylerin ve ailelerinin yaşamı sizlerin yardımlarıyla çok daha kolaylaşır ve o küçük farklılıklar büyük mutluluklar yaratır. Yardımlarınızla belki bir çocuk ilk kez arkadaş edinir, oyun oynar, okula devam etmek ister ya da daha çok iletişim kurmaya başlar.
Yani asıl farkı yaratanlar, siz destek olanlarsınız aslında.