10.10.2014 - 14:22 | Son Güncellenme:
Çocuklarda görülen okul korkusu ve bu korkuyu yenme konusunda ailelere düşen görevleri Hisar Intercontinental Hospital Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Asya Armağan’la konuştuk…
Okul, çocuklar için toplumsallaşmanın ilk adımıdır. Okula başlamak çocuğun gelişiminde yeni ve her yeni şey gibi kaygı uyandıran bir aşamadır. Okula yeni başlayan çocuklar için anne babalarından ayrılmak, yeni bir sosyal ortama uyum sağlamak, kurallara uymak, sorumluluk alabilmek, sosyal ilişkiler kurmak, ihtiyaçlarını ifade edebilmek sanıldığı kadar kolay değildir. Özellikle, ebeveynleri tarafından aşırı korunan, kural konmayan, duygusal olarak yaşının olgunluğuna ulaşamamış çocuklar için bu daha da zordur. Okul eğitimine katılabilmeleri için çocukların kendilerine güven duymaları, öz bakım becerilerini kazanmış olmaları, problemlerle baş edebilme güçlerinin gelişmiş olması ve zihinsel becerilerde gerekli olgunluğa ulaşmaları gerekir. Çocukların bu olgunluğa erişmeleri genellikle altı yılı bulur. Dolayısıyla çocukların, fiziksel, zihinsel, sosyal ve duygusal açıdan eğitime katılabilecekleri aşamaya geldikleri altı yaşından (72 ay) itibaren okula başlamaları uygundur.
Okula hazır olmaları için gereken donanımlara sahip olan çocuklar için bile okula uyum sağlamak ve alışmak zaman alabilir. İlk kez okula giden çocuklar, ailelerinden ayrılarak yabancı bir ortama girdiklerinde, yabancı ortamı tanıyıp arkadaşlar edininceye kadar bazı uyum sorunları yaşayabilirler. Bu uyum sorunları okula gitmeyi reddetme düzeyinde değildir. Bu alışma döneminde aileler çocuklarına güven vermeli ve destek olmalıdırlar. Birçok çocuk yeni ortama, kurallara, akademik ve sosyal beklentilere uyum sağlayarak bu süreci sağlıklı bir şekilde tamamlar. Ancak bazen okul, çocuk için kaçınmak istediği bir yer haline gelebilir. Okul hayatı boyunca her çocuğun, değişik gerekçelerle okula gitmek istemediği zamanlar olabilir. Bu olağan karşılanabilir. Ancak çocuğun okula gitme konusunda sürekli sorun yaşaması, okula gitmemek için sürekli kendini hasta hissettiğini söylemesi, okula gitmek konusunda yoğun bir kaygı yaşaması anne baba için dikkat edilmesi gereken bir durumdur.
Okul Reddinin Belirtileri…
Okul reddi, çeşitli kaygılar nedeni ile çocuğun okula gitmeyi reddetmesidir. Okul reddi okul hayatının her döneminde ortaya çıkabileceği gibi, geçiş dönemlerinde, yani okula başlama ve 10-11 yaş dönemlerinde daha sık karşımıza çıkar. Okul reddi olan çocuklar, okulda anne veya babalarından ayrıldıklarında nedenini bilmedikleri büyük bir kaygı yaşarlar, korkarlar. Bu nedenle de okulda durmak istemezler, buna zorlandıklarında ağlama krizleri, öfke nöbetleri ve fiziksel bir hastalığı düşündürecek karın ağrısı, bulantı, kusma, baş ağrısı, baş dönmesi gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Geceleri uykuya dalmakta güçlük çekebilirler, karanlıktan ve yalnız uyumaktan korkabilirler. Yapılan muayene ve incelemelerde ise genellikle bu belirtileri açıklayacak bir fiziksel hastalık saptanmaz. Okulda yoğun bir kaygı ve korku yaşayan çocuk okula gitmediği zaman veya hafta sonları oldukça rahattır. Pazar günü akşamdan itibaren veya pazartesi sabah bu belirtiler ortaya çıkmaya başlar. Çocuk neden okula gitmediğini tam olarak açıklayamasa da içinde bir korku olduğunu, ağlama hissi geldiğini söyleyebilir. Bazen çocuklar okula gitmemek için “öğretmen kızıyor”, “arkadaşlarım benimle oynamıyorlar” gibi gerekçeler öne sürebilirler.
Okul Reddinin Nedeni Çocuğunuzla İlişkiniz Olabilir!
Okul reddinin temelinde çocuğun annesinden ayrılarak bağımsızlaşamaması nedeniyle yaşadığı güvensizlik yatar. Yaşanan okul korkusu aslında çocuğun annesinden ayrılma korkusudur. Aile bireyleri arasında genellikle bağımlı ilişki gözlenir. Her birey, ötekine veya kendisine bir şey olacağı yönünde kaygı taşır. Çocuğa bir şey olur korkusu ile çocuğun kendi başına bir şey yapmasına izin vermezler. Böyle bir ortamda yetişen çocuk okula başladığında kendisini yapayalnız ve güvensiz hisseder. Okul ortamının gerektirdiği akademik ve sosyal beklentileri yeterince iyi karşılayamayacağını düşünen bir çocuk için okula gitmek oldukça kaygı verici bir deneyim olabilir. Aile içinde yaşanan huzursuzluk ve çatışmalar çocuğun okula gitmek istememesine neden olabilir. Eğer çocuk ev yaşamına ilişkin güvensizlik duyuyorsa, okulda olduğu zaman içinde, evde olanları ve aile bireylerini merak ettiği için okula uyum sağlamakta zorlanabilir. Boşanma, yeni bir kardeşin doğması, yeni bir eve taşınılması, aile bireylerinden birisinin ölümü veya uzun süre hasta olması gibi olaylar çocuğun yaşadığı kaygıları artıracağı için okul reddine neden olabilir. Aynı şekilde, arkadaşları tarafından rahatsız edilmek, aşırı rekabete ve başarıya odaklı bir sınıf ortamında bulunmak, ders başarısının düşük olması, sosyal etkinliklerde geri planda kalmak, okulun kurallarına uymakta zorlanmak, çocuk için okulu ciddi bir endişe kaynağı haline getirebilir.
Çocuğunuz Okula Gitmeyi Reddediyorsa…
Okul reddi ile karşılaşıldığında çocuğu kaygılandıran ve rahatsız eden sorunun kaynağı dikkatlice araştırılmalıdır. Çocuğun kendisini endişelendiren durum hakkında konuşmasına fırsat vermek, sorunun nedenlerini anlamaya çalışmak doğru çözümü bulmak için gereklidir. Okula gitmediği için çocuğu suçlamamak, bu sıkıntılı durumun geçici olduğunu, başka çocuklarda da görülebildiğini ve iyileştirilebildiğini anlatmak çocukla güvenli bir işbirliği kurulması açısından yararlı olacaktır. Okul reddi ile baş edebilmek için çocuğun okula devamı sağlanmalıdır. Uzun süreli ve şiddetli okul reddi durumlarında yardım için aile bir uzmana başvurmalıdır. Tedavide aile, öğretmen ve okul çalışanlarının işbirliği önemlidir.