31.05.2019 - 10:48 | Son Güncellenme:
Ramazan Bayramı, bolluğun bereketin bayramıdır. Her bayram olduğu gibi yine “Nerde o eski bayramlar” diye hayıflanıyoruz. Ancak bu bayram çocuklar için unutulmaz olsa, yine eski bayramlarda olduğu gibi… Kişisel gelişim uzmanı Turhan Güldaş, özel günler ve bayram günlerinin çocukların kişisel gelişiminde büyük önem taşıdığını belirtti. Ailelerin çocuklara davranışlarıyla örnek olduğundan söz eden Turhan Güldaş, özel günler ve bayramların çocuk gelişimi üzerindeki olumlu etkilerini sıraladı:
Çocuklar bayram günlerinde neler öğrenir?
Büyüklerine saygı duyar: Bayram günlerinde veya başka özel günlerde aile büyükleriyle bir araya gelinir. Özellikle bu günlerde büyüklere gösterilen saygı çocuk gelişiminde önem taşır. Çocuklar saygı duymayı öğrenirler, kendinden büyüklere, anne babasına, hatta akranlarına saygıyı öğrenir. Anne babalar davranışlarıyla çocuklarına örnek olurlar. Çocuklar, anne babalarının aile büyüklerine gösterdiği saygının aynısını kopya ederler, kendileri de uygularlar. Unutmayın çocuklar bizden örnek alır, çocuk bizim aynaya baktığımız yüzümüzdür. Çocuklara iyi örnek olmak istiyorsak, önce kendimiz güzel alışkanlıklar sergileyelim.
Gelenek göreneklerine bağlı olur: Çocukların kişisel gelişiminde 0-5 yaş dönemi oldukça önemlidir. Özellikle bu dönemlerde çocuklar ne görürse hayatının diğer dönemlerinde de onu devam ettirirler. Bu nedenle bayramlar veya özel günlerde yaşananlar, bilinçaltına kazınır ve ömür boyu hatırlanır. Bu nedenle çocuklarımıza bayramları anlatmakla yetinmeyelim, geleneksel bayramları yaşamalarını sağlayalım. Gelecek nesillerin; alışkanlıklarımızı, örf ve adetlerimizi devam ettirmesi gerekir. Sağlıklı gelecek nesiller için, özünden kopmamış çocuklar yetiştirmemiş şart.
Paylaşımcı olur: Bireyler içine kapanıp teknolojiyle iç içe yaşadığı zaman, dış iletişimleri kayboluyor. Doğal iletişim bozuluyor. Yüz yüze görüşmelerin verdiği enerjinin yerini telefon açmak alıyor. Halbuki görüştüğümüz kişilere enerjimizi veriyoruz ve o kişiden de alıyoruz. Bayramların mentalitesi yakınlaşmadır. Bayram dönemlerinin altındaki sır paylaşımdır. Sahip olan kişiler, olmayanlara dağıtır, varlıklarını paylaşırlar. İnsanları insan yapan en önemli faktör paylaşımdır. Çocuklarımıza da paylaşmayı öğretmeliyiz. Sevgiyi, mutluluğu, huzuru ve parayı paylaşmasını bilmeli. Unutmayın hiçbir şeyi beraberimizde götürmeyeceğiz. Hiç kimse evrendeki her şeye sahip olamaz. Ancak siz paylaştıkça daha fazlası gelecektir. Verdikçe gelir. Bu mentaliteyi çocuklarımıza da aşılamalı, paylaşımcı olmalarını sağlamalıyız.
Egoizmden uzaklaşır: Bayramlar ve özel günler, insanların egoizmden uzaklaşmalarına da yardım eder. Paylaşıyoruz; sevgiyi, mutluluğu, huzuru, yediğimiz yiyeceği, hatta parayı paylaşıyoruz. Çocukların paylaşmayı öğrenmesi demek egoizmden de uzaklaşması demektir. Egoizm, çocuk gelişiminin en tehlikeli davranışlarından biridir.
Sosyal olurlar: Bayramlar ve özel günlerde, aileler bir araya gelir, kalabalıklar içerisinde çocuk iletişim kurmayı öğrenir. Kendini ifade etme şansı bulur. Akranlarıyla bir araya gelir, oyunlar oynar. Sosyal alışkanlıkları gelişir. Hem kendini ifade ederek özgüveni gelişir, hem iletişim yeteneği kazanır hem de sosyal bir çocuk olur.
Mutlu çocuklar mutlu bir gelecek inşa ederler: Bayramlar ve özel günler çocukların en mutlu oldukları günlerdir. Çünkü aileleriyle bir araya gelirler, büyükleriyle görüşürler, oyunlar oynarlar, tatilde dinlenmiş olurlar vb. Çocuklar mutlu olma alışkanlığı edinir. Mutlu çocuklar, mutlu bir geleceğin de habercisidir. Mutlu geçen günler, mutlu yarınları yaratır. Kişisel gelişimin temelinde de mutlu olmak vardır. Düşünsenize her günümüz bayram tadında geçse… İletişimimiz güçlenir, paylaşımlar artar, egoist insanlar azalır... Tüm insanların yüzü güler. Bir insanın enerjisi büyüyerek çoğalır, bütün ülkeye yayılır.