06.12.2008 - 15:04 | Son Güncellenme:
İngiltere’de yapılan bir araştırma, zeka seviyesi hemcinslerine göre daha yüksek olan erkeklerin spermlerinin "daha fazla ve hareketli" olduğunu ortaya koydu.
Psikiyatri Enstitüsünden bir grup araştırmacının farklı bölgelerde görev yapan eski Amerikan askerlerinin verileri üzerinde yaptığı araştırmada, zeka testlerinde daha yüksek puan alan askerlerin daha fazla sayıda ve daha hareketli spermleri olduğu belirlendi.
Sonuçları "Intelligence" dergisinde yayımlanan araştırma, "zekayı belirleyen genlerin başka biyolojik etkilerinin de olabileceği" savını güçlendiriyor. Zekayı azaltan küçük mutasyonların, sperm kalitesi gibi diğer biyolojik özellikleri de etkileyebileceği belirtiliyor.
Bilim adamları, bir insanın yaşam tarzının zeka ile sağlık arasındaki ilişkide daha etkili olduğunu düşünüyordu. Yani zekası yüksek bir kişinin sigara içmeyeceği ya da daha az içeceği ve daha fazla egzersiz yapacağı, bu tercihlerin de zihinsel performansı etkileyeceği varsayılıyordu.
Farklı karakter özellikleri taşıyan erkeklerin incelendiği son araştırma, zeka ile sperm kalitesi arasındaki ilişkinin sadece alkol ya da sigara kullanımı gibi "kötü" alışkanlıklarla açıklanamayacağını ortaya koydu.
Zeka testi uygulanan ve meni örnekleri alınan 425 erkek üzerinde yapılan araştırmada, yaş ve yaşam tarzından bağımsız olarak, zeka seviyesi ile sperm kalitesini belirleyen üç özellik (sayı, yoğunluk ve hareket kabiliyeti) arasında bağlantı olduğu belirlendi.
Araştırmayı yöneten Dr. Rosalind Arden, bu verilerin "Play doh ile oynamayı Platon’a tercih eden erkeklerin spermlerinin kesinlikle düşük olacağı anlamına gelmediğini, buldukları korelasyonun sınırda olduğunu" kaydetti.
Arden, araştırma sonuçlarının zekayla ve fiziksel sağlıkla ilgili farklı ölçütlerin kullanıldığı başka verilerle karşılaştırılması gerektiğini söyledi.
Sheffield Üniversitesinde fertilite uzmanı olan Dr. Allan Pacey ise bu araştırmada zeka ile sperm kalitesi arasında saptanan ilişkinin oranlarının düşük olduğunu, bu nedenle zekanın erkeklerin "üreme" kabiliyetleri üzerinde büyük etkisi olduğunun söylenemeyeceğini savundu.