09.08.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Senem Aydın
Oyunculuğa küçük yaşlarda başlayan Burak Yörük, “Çocukluğumdan beri hep ürettim, boş durmak bana göre değil” dedi. Dram projesinde rol almanın hayallerini süslediğini söyleyen oyuncuyla, ekran macerasını ve hedeflerini konuştuk.
- ‘4N1K’ filmi çok sevilmişti, dizisi de aynı başarıyı yakaladı mı sizce?
Bizce yakaladı. Bilinen, ünlü isimler değildik ama geri dönüş beklediğimizden büyük oldu. İlk filmimiz 500 bin gişe yapmıştı. İki proje çektik, şimdi dizisini yapıyoruz ve gün birincisi olduğumuz için mutluyuz. İşin dili farklı ve genç bir anlatım var. Diğer taraftan her kitleye hitap eden bir proje, izlerken ben de fazlasıyla keyif alıyorum.
- Üç senelik bir zaman diliminden bahsediyoruz. Bu projenin hayatınızdaki yeri nedir?
Uzun zamandır oyunculuk yapıyorum ama şu ana kadar en büyük işim bu oldu. Emek veriyoruz, iyi olması için uğraşıyoruz. Senarist ve reji ekibimiz de bizi özgür bırakıyor. Barış rolü aslında bir sınav, o kadar iyi yazılmış ki... Karaktere sorduğumuz her sorunun cevabını kitabın yazarı Büşra Yılmaz’dan alabiliyoruz. Bu da benim karakteri oluşturmamda, oyunun içine çok daha fazla girmemde önemli bir faktör.
- Barış ve Burak benziyor mu?
Enerjileri benziyor. Barış, annesi ve babasını kaybetmiş, ciddi bir dramı var.
- “Rol üzerime yapışır mı?” endişesini yaşıyor musunuz?
Tabii ki yaşıyorum çünkü zengin çocuğu oynamaya tip olarak çok müsaitim. Ama ‘Sarışınsa şımarık, zengini oynar’ durumuna pek inanmıyorum. Üzerime yapışsın da istemiyorum. Sert çocuğu ya da bir mahalle delikanlısını da iyi oynayabileceğime inanıyorum . Kıvanç Tatlıtuğ da ‘Kuzey Güney’de Kuzey’i canlandırdı, çok da başarılıydı.
- Hayallerinizde neler var?
Yurt dışında oyunculuk yapmak... Amerika, müthiş bir pazar ama şansımı İngiltere’de denemek istiyorum. Planladığım gibi olursa, seneye Los Angeles’ta eğitim almaya gideceğim. Şu an komedi işi yapıyoruz ama ben dram oynamayı çok istiyorum. Yaraları ve derin bir hikayesi olan karakterleri canlandırmak isterim. Ustaların hepsiyle çalışmak hayallerimi süslüyor. Bir de, hedefim hep farklı karakterler seçmek.
- Jön olma derdiniz var mı?
Hepimiz her işe en iyisi olmak için gireriz. Ben de öyle istiyorum. Ama jönden ziyade sektörde aranılan 10 erkek oyuncu mu var, o isimler arasında yer almak isterim. ‘Yakışıklı’ değil, ‘Ne kadar iyi oynamış’ demeleri beni daha mutlu eder. Başarı kısmı bu benim için... Çok ünlü ve star olmayabilirim ama ‘Çok iyi oynadı’ derlerse, bence hedefime ulaşmış sayılırım.
‘Boş durmak bana göre değil’
- Oyunculuğa altı yaşında adım atmışsınız. Serüveniniz nasıl başladı?
Televizyon filmleriyle...11 yaşımda bir süre bıraktım, sonra ajansa kaydolup, devam ettim. Ardından ‘20 Dakika’ dizisi için teklif geldi. ‘Ben Onu Çok Sevdim’de, Mehmet Aslantuğ’un oğlunu oynadım. ‘Dayan Yüreğim’ derken, şimdi de ‘4N1K İlk Aşk’tayım.
- Küçük yaşta oyunculuğa başlamanın dezavantajlarını yaşadınız mı?
Yaşamadım. Çocukluğumdan beri hep ürettim, boş durmak bana göre değil. Rap yaptım dört sene, iki albüm çıkardım. 12-13 yaşındaydım bu arada. İkizler burcu olduğum için hiçbir şeyde tam olarak doyuma ulaşmıyorum. Oyunculukta, bir iş bitiyor, yenisine başlıyorsun. Tam benim mesleğim. Çok doyurucu.
- Hep özgüveni yüksek biri miydiniz?
Çok özgür büyüdüm, kıskançlık yok bende. Yaptığım işe odaklandığım için iyi olacağını biliyorum. Bence çalışan kazanır.
- Sosyal medyada takipçi sayınız bir hayli fazla. Nasıl yorumlar alıyorsunuz?
İlgi beklediğimden fazla oldu. Üç hafta önce 300 bin küsur kişiydi, şu an 600 bin küsur... Çok güzel yorumlar alıyorum. Beni takip edenler, kendime has biri olduğumu anlayınca, takılıp kalıyor.