Ters köşe yapmak istedim

Türkiye’nin en önemli kadın komedi sanatçılarının başında geliyor o... Unutulmaz fenomen ‘Olacak O Kadar’la tüm Türkiye’nin kalbine kurduğu tahttan bir daha hiç inmeyen Oya Başar, ilk kez komedi dışında bir rolle sevenlerinin karşısına çıktı.
‘O Hayat Benim’ dizisindeki ‘Sultan’ rolüyle milyonları bir kez daha kendine hayran bırakan usta tiyatrocuyla buluştuk. Sanatına olan hayranlığımın haricinde; söze “Adam oldun da geçmiş karşıma benimle röportaj yapıyorsun!” diye
başlayan Oya Başar’ın benim için büyük bir anlamı daha var.
O benim ‘ikinci annem’, ailem, sırdaşım, çok kıymetlim, canımın ta içi... Şimdi sizleri ‘analı - kızlı’ sohbetimize davet ediyorum!

‘O Hayat Benim’ dizisine girmenizle yer yerinden oynadı, herkes hayranlıkla sizi konuşuyor. ‘Sultan’ rolünü nasıl kabul ettiniz?

“Böyle bir değişim yapmak istiyoruz, lütfen kabul edin” dediler. “Şu ana kadar oynadığım şeylerin dışında bir ters köşe yapayım” diyerek kabul ettim.

Siz çok değerli kadın komedi sanatçılarımızın başında geliyorsunuz. İlk kez bir dramada, bambaşka bir ‘Oya Başar’ izliyoruz. “Seyirci yadırgar” tereddütü yaşadınız mı?

Biz oyuncuyuz, her şeyi oynarız ancak yürüdüğüm yolda genelde komedi oynadığım için böyle yerleşti. ‘O Hayat Benim’i kabul etmemin bir sebebi de farklı bir şey oynamaktı. Bir de bunu göstermek istedim, gelen tepkilerin çok güzel olması beni mutlu ediyor.

‘Sultan’ iyi bir kadın mı, kötü mü karar veremiyorum. Sizce?

Kötülük herkesin içinde var. Önemli olan içindeki negatiflikleri rafine edip insan olmayı öğrenmek. ‘Sultan’ için kötü ya da iyi diyemeyiz. Sevdiklerine aşırı sevgisi var ve onları korumak için herşeyi yapabilir.

‘Bahar’ı pek sevmiyor, ‘Efsun’cu...

‘Efsun’, öz yeğeni ve onun korunmaya muhtaç olduğuna inanıyor. “Bahar zaten diğer sınıfın çocuğu, şanslı” diye düşünüyor.

‘Efsun’un foyası ortaya çıkmayacak mı, hep teyzesiyle o mu kazanacak?

Yaşamda genelde zaten kötüler kazanır! (Gülüyor)

‘Bazen riskler de heyecanlıdır’

‘Olacak O Kadar’ televizyon tarihine kazınmış bir fenomen oldu. Diğer projeler aynı zevki veriyor mu?

‘Olacak O Kadar’ Türkiye’ye damgasını vurdu, halkın üstünde muhteşem bir etkisi vardı ama yeni şeyler yapmak da bana haz veriyor. Oyunculuğa başladığınızda seçme hakkınız olmaz, verileni oynarsınız.
Şu anda seçme hakkım var, bu konforu sağlayan da ‘Olacak O Kadar’dır.
Şimdi çok daha farklı bir işe ‘Evet’ dedim ki, bu büyük riskti. 50 bölüm oynamış ve tutmuş bir dizide ana karaktere girdim. Bazen riskler de heyecanlıdır, denemek gerekir.

Tiyatroda en unutamadığınız rollerinizi sorsam?

Hepsi benim çocuğum gibi, ayırt edemem. Ama Münir Özkul’la oynadığım ‘Generalin Aşkı’, Ali Poyrazoğlu’yla ‘Morfin’, Levent Kırca’yla ‘Toros Canavarı’ ayrı yeri olan oyunlar. ‘Kadın ile Memur’ ve ‘Yedi Kocalı Hürmüz’ de çok güzeldi.

Oya Başar’ın devri hiç geçmiyor. Yıllardır halktan büyük bir sevgi görüyorsunuz. Eskimeyen bir sanatçı olmayı neye bağlıyorsunuz?

İyi işler yapar, zamanı yakalarsanız o yeri koruyabiliyorsunuz. Şehir Tiyatrosu’nda çok sevgili bir abim var, Yalçın Abi... Tiyatroya başladığım çocukluk zamanımdan beri beni tanır. Bana; “Seninle iftihar ediyorum, hem saygın hem yaygın oldun” dedi. İnsanın bir büyüğünden bunu duyması çok değerli, yaptığınız her iyi iş sevgi olarak geri dönüyor.

Sevgi demişken, arkadaşlarınızın çocukları, çalıştığınız genç oyuncuların hepsi size tapıyor ve ben feci kıskanıyorum. Ne çözüm bulacağız?

Gençleri çok seviyorum, onlardan muhteşem bir enerji alıyorum. Anaç tavrımı girdiğim ortama getiririm. Birlikte çalışırken belli bir anlaşma olmazsa onu yansıtamazsınız, o yüzden insanlarla sıcaklık kurarım. Gençler beni seviyor, hepsi de ‘anne’ diyor. Galiba biraz da onları çalıyorum annelerinden, anneleri de kızıyor!

Çok başarılı ve güçlü bir kadın olarak genç kadınlara hayata dair ne tavsiye edersiniz?

Güçlü olup ayakta durmak için öncelikle meslek sahibi olmak gerekir. Hedefine ilerlemek için sarf ettiğin çaba gelişmeni sağlar. Hem anne olunup, hem işinde başarılı olunacağına da inanıyorum. Anne ne kadar donanımlı olursa, çocuğunu hayata o kadar iyi hazırlar.

Çocuklarınız neler yapıyor?

Umut, üniversitede hoca, sinema - televizyon dersleri veriyor. Ayşe, Amerika’da oyunculuk okuyor.

‘Kızımla birlikte oynamayı çok isterim’

Teklif gelirse Ayşe’yle oynamayı düşünür müsünüz?

Büyük keyif olur. Sana da diyorum ya, şu anda karşımda olup benimle
röportaj yapman ne kadar güzel, çok duygulanıyorum. Çocuklarımla da iftihar ediyorum, tüm çabamız iyi şeyler yapmanız için. İnsanlar yaptıklarıyla vardır, arkanızda güzel şeyler bırakmalısınız. Bıraktıklarınız da öncelikle çocuklarınız olmalı.

Bu güzelliğinizin, enerjinizin sırrı o boncuk gözlerden başka nelerde gizli?

Yüreğimde gizli!

Güzel bir kadın olmak iş hayatında başınıza dert oldu mu hiç?

Güzelin ötesinde kadın olmak size zor şeyler getiriyor. Üzüldüğüm çok şey oldu, üstesinden gelmeye çalıştım, her şeyi tırnaklarımla yaptım. Önemli olan şanslı değilken onu şansa çevirmek, bunu yaparken de zor zamanlar geçiriyorsunuz. Bazen sizin on yaptığınızı bir, bir yapanı on gösteriyorlar. Ama sonuçta iyi bir şey yapıyorsanız zorla sizi kabul edecekler.