Sevgili okurlarım, yakınmıyorum ama bu hafta yine nefes almaya bile vaktim olmadı. Sanırım okuyorsunuzdur, kimi pazar köşemde ünlü konuklarım oluyor, onlarla değişik konularda sohbetler yapıyorum. E bu da zaman alıyor. Aslında kendim kaşındım. Sağolsun sevgili Rifat’ın, güzel dostumun, yayın yönetmenimin bu konuda hiçbir talebi olmadı. Ama ben zaman zaman sayfamda hoşluklar yaşatmak istiyorum. Bereket asistanım Özgür Köylü imdadıma yetişiyor. Onun da hakkını ödeyemem, sağolsun. Bu pazar da çok farklı bir konuğum olacak. Söylemem, sürpriz. Nişantaşı’nda son günlerin popüler restoranı Niş’de dostlarımla çok keyifli bir
yemek yedik. Bir dönem sinema ve sahnelerin en güzel kadınlarından Sevda Ferdağ, her ne kadar kendisine "terzi" dese de bana göre modanın duayeni olan Yıldırım Mayruk, onun yamağı (Barbaros’un deyimi), bana kalırsa eli ayağı sevgili Barbaros Şansal ve Yazgülü Aldoğan ile saat 02.00’e kadar öyle keyifli sohbet ettik ki inanın vaktin nasıl geçtiğini anlamadık. E masada malzeme bol. Sanat, siyaset, yaşam... Konuşmadığımız, dertleşmediğimiz konu kalmadı. Niş’in de keyifli bir gecesiydi. Sağımız, solumuz şöhretli isimlerle doluydu. Arka masamızda sevgili Semiramis Pekkan bayan arkadaşlarıyla yemek yiyordu. Yanımızdaki masada ise Semiramis’in müstakbel enişte adayı, Süper Star’ın sevgilisi Okan Tapan ve Mehmet Birgen, yabancı konuklarıyla iş görüşüyorlardı. Semiramis Pekkan iyiden iyiye Nişantaşılı olmuş. Bir süredir, Ajda Pekkan’a ait olan, eskiden rahmetli annelerinin oturduğu evde yaşıyormuş. Ama şimdi çok güzel bir daire almış. Yani ‘ev’lenmiş. Komşularından biri de Genco Erkal’mış. Niş’de buranın gediklileri haline gelen Nurettin Hasman, Hande Ataizi, Cem Centaş, Can Akçay, mekanın ortağı sevgili Emre Ergani ile sohbet halindeydiler. Alt katta Habertürk’ün patronu Ufuk Güldemir vardı. Bu arada yeni gazeteleri hayırlı olsun. Aynı katta Nur Akgerman, ünlü ayakkabıcı Ahmet Hotiç, konuklarıyla Ali Sayar, Vogue ile Anjelique’in genç patronlarından Levent Büyükuğur, Ali Biraniş, Taha Tatlıcı, Uğur Bayar’ı gördüm. Patronlar Kaya-Gül Demirer’in keyfi yerindeydi. Bodrum Havana’daki başarılarını Nişantaşı’na taşıdıkları için mutlulardı. Yakında Demirer çiftinin başka sürprizleri de olacak. DJ Barış Can o akşam benden çok çekti. Çocuk biraz müziği açsa tırnaklarımı gösteriyordum. Neyse saat 24.00’den sonra kulüp havasına geçti de tepemizdeki kolonu kapattırarak işi idare ettik. Atmosfer müthişti. Yazgülü ve benim dışımdakiler diyete girdikleri için sadece tavuklu hellim salatası yediler. Ben ve Yazgülü ön yemek olarak kuru meyveli ve rokfor soslu ıspanak istedik. Ardından ben tavuk külbastı, Yazgülü krema soslu ve somonlu ev eriştesi yedi. Tatlı olarak ortaya gelen kremalı cheese cake ve çikolatalı sufleyi yine ben götürdüm. Neyse, her seyahatimde kilo alıyordum. Son defa Budapeşte’de yediğim o kadar yemek ve tatlıya rağmen almamışım. İşte Niş’teki tatlılar da ödülüm oldu. Yazgülü’ne kalırsa içim içimi yediği ve çok sinirli olduğum için kilo almıyormuşum. Masaya o gece Nurettin Yeşiltepe ile Behman Kömekciler baktı. Şefler İbrahim Aras ve Adnan Çetinkaya da sağolsunlar, bir saniye boş bırakmadılar. Bu arada İbrahim’in yeni bebeği olmuş, Allah analı-babalı büyütsün. Tabii gözlerim Fahrettin ile Oğuz’u aradı. Ama onlar Uludağ’daki Grand Yazıcı’da açılacak olan Havana için dağa gitmişler. Niş’in
telefon numarası (0212) 296 95 55. Yemek sonrası dostlarım müzikli bir yere tahammülleri olmadığını söylediler. Ben ise bir süredir gidemediğim için hatır koyan Melek Boz’un sahibesi olduğu Kuruçeşme’deki Sarraf-Meyhane-Bar’a uğradım. Ve gördüm ki Melek meyhaneciliği de kıvırmış. Sea House’un altında açılan Sarraf kısa süre içinde sosyetenin göz bebeği oldu zaten. Müzik hafta arası 21.30’da, haftasonu 22.30’da fasılla başlıyor. Haftasonları 23.00’de Ayşe adlı çok cici, konservatuvarlı bir kız çıkıyor. Ben dinlemedim ama sesinin çok iyi olduğunu söylüyorlar. O akşam yine geç gittiğim için Melek beni azarladı. Nereye yetişeyim, bilemiyorum. Sarraf’da DJ Cem kaliteli müzik yapıyor. Artık bir haftasonu Melek’e gidip eksport rakının yanında o müthiş mezelerinden tadacağım. Çünkü bademli-karidesli böreği, özel soslu patlıcanı, cevizli kabak salatasını ve hardal soslu tavuğu yemezsem Melek beni yiyecek. Sarraf’ın telefon numarası (0212) 358 05 60.
Ben ilk kez yazıyorum. Çünkü dergilerde, gazetelerde o kadar reklamı yapıldı ki. Aslında can dostum ve sevgili Nükhet Kalkavan’ın yakışıklı oğlu Feyzi’nin ortak olduğu Saloped için ben de poz verdim. Hem de çok başarılı gazeteci arkadaşım Ahmet Tulgar ve İzzet ile geçtik bizim usta fotoğrafçı Muzaffer Kantarcıoğlu’nun karşısına. Aslında oraya gidince göreceksiniz; sanat, sosyete, medya, spor dünyasından pek çok ünlü ismin değişik fotoğrafları var. Mutfağı test etmem için beni çağırdılar. Hesapta bu işi biliyorum ya. Ama elbette gurme olduğumu filan asla iddia edemem, o ayrı bir şey. Sabah kahvaltısına gittim, mükemmel. Sofrada cevizli, zeytinli, hellimli tost, ıspanaklı krep, İzzet’in imalatı olan zeytinyağından yapılmış menemen, daha neler, neler var. Masada İzzet’in annesi sevgili Gügü, yani Gürnar Çapa Uğurlu, kocası sevgili Ali Ağabey, Aslı-Bekir Saçar, Bahaettin Demir, Ali Sayar da vardı. Adetim olduğu üzere onların yediklerinden de tattım. Özellikle ev kadınlarına yaptırılan reçel, kek ve kurabiyeler müthiş. Bence bugün boğazınıza hakim olun, yarın kahvaltı için Saloped’in yolunu tutun. Aşçıbaşı Mehmet Zeybek, Friends&Trends ve Çapamarka Meyhane’den tanıdığınız Şef Barış, rakipsiz işletmeci Tolga Sezgin ve tüm çalışanlar öylesine sıcaklar ki. Kendinizi evinizdeki kadar rahat hissediyorsunuz. Ben bir saatliğine gittim, 5 saat kaldım. Aksini iddia edenler olursa, özür dileyeceğim. Yemek faslına henüz geçemedim. Yakında tüm mönüyü tadıp sizlere bildireceğim. Saloped ailenizle, sevgilinizle gidip ev sıcaklığını yaşayacağınız en yeni, belki de tek adres diyebilirim. Bebek yokuşundan inerken bembeyaz, eski bir köşk. Hemen farkediliyor. Telefon numarası (0212) 257 10 53. Anadolu yakasının bir numaralı İtalyan restoranı olan Baci, yazın Reina’nın içinde müthiş beğeni toplamıştı. Başarılı işletmeci Tula Karacalidis ve patron David Dişli, Avrupa yakasında da kışlık Baci’yi açmaya karar verdiler. Sonunda Levent’teki eski Bursalı Kebapçı’nın bulunduğu iki katlı villayı kiraladılar. Dahi mimar Ali Türker de dekorasyonu yaptı. Ramazanda gitmiştim. Doyamadım. Hafta arası bir konuğumla tekrar gittim. Erdal Matraş, Burak Karabacak, Monik-Ceri Benardete’yi gördüm. Hoş ve kaliteli bir havası var. O gece balkabaklı ve ricottolu (İtalyan peyniri) ravioli ve Baci’nin özel pizzasından yedim. Bir kere bu pizzayı mutlaka tadın. Kalamar, karides, karamelize soğan ve mozzarella adlı İtalyan peynirinden yapılıyor; acayip lezzetli. Kalınlığı küçük parmağınız kadar. Ağzınızda eriyor. Baci’nin fiyatlarından da korkmayın, kesenize göre
seçim yapın. Telefon numarası (0212) 264 63 98.
Efendim, Antalya’da tanımıştım adaşım Şenay Çelik’i. Çok başarılı bir halkla ilişkiler uzmanı. Şenay, İstanbul’a gelince herkesin keyifle gittiği şık bir kafeyi işletmeye başladı. Uçaksavar Sitesi’nde, adı Loggia. Sevgili Ali Sayar ve Ragıp Karalı ile gittik. Zaten Ali ramazan ayının büyük bölümünü burada geçirmiş. Çok eğlenceli bir yer; tavla, okey gibi şans oyunları var. Ama kumar gibi değil, eğlence olarak oynayabilirsiniz. Burası sabah saat 10.00’da açılıyor. Kahvaltı, öğle ve akşam yemekleri veriliyor. Mutfak zengin. Ne var ki bana en cazip gelen tarafı, 40’a yakın kahve çeşidinin sunulması oldu. Pazar günleri brunch ve barbekü var. Gerçekten ucuz, bence kaçmaz. Brunch, içecek hariç 9 milyon lira. Dev ekranlarında keyifle maç izleyebilirsiniz. Akşam yemeği kişi başı 30 milyon. O gün hayli renkli isimler vardı. Seba’dan komşularım olan Demet Akalın, Alex, Woo’nun işletmecisi olan sevgili arkadaşım Nedim Binler, Rober Hatemo... 24 saat açık olan Loggia’nın telefon numarası (0212) 358 26 26. Antalya’dan sevgili okuyucum Gülnur Atmaca, Renaissance Antalya Resort Oteli’nin Satış ve Pazarlama Koordinatörü. Otelin içinde Flora, Rebirth adlı Wellness&Spa merkezi açıyorlar. Bin metrekarelik bir alan üzerine kurulu olan merkezde, Alman Kneippness markasına ait patentli terapiler var; Aroma kabinleri, Kleopatra banyosu, La Stone Terapi, tepiderium, buhar banyosu, nemli ve kuru sauna, güzellik salonu... Bilginize.
Dinlemekten büyük keyif aldığım Selda son albümünün ilk klibini çekti. Radyolarda, türkü barlarda dillerden düşmeyen ‘Sivas’ın Yolları’na klip çekildi. Yönetmen İzzet Öz. Selda’ya söz vermiştim, bir klibini de Hasankeyf’de çekecek. Bir sıra parçası olan ‘Hesapta Yoktu’ya. Selda’nın kaseti acayip iyi satıyor. Tek sıkıntısı, korsan CD’ler. Selda’nın konserlerden başını kaşıyacak vakti kalmadı. 21 Aralık’da Rotterdam’da sahne alacak. 2003’de ise Avusturya, Almanya, Hollanda, Belçika, İsveç’i kapsayan bir turneye çıkacak. Kim tutar Selda seni, devam. Necdet Göral ve Celal Altınel, Maslak Darüşşafaka Çetin Berkmen Tesisleri’nde olan Polo Restaurant’ı Polo 10 olarak yeni dekorasyonuyla açtılar. Eve yakın olduğu için uğradım. Zaten spor yapmak için de Darüşşafaka Tesisleri’ne gidiyorum bir süredir. Güzelim Seba Recidance’da bulunan spor salonundaki malzemeleri o kadar haince kullanmışlar ki. Ne koşu bandında ne diğer aletlerde hal kalmamış. E bacak kadar çocuklar salona girer, bazı aileler görgüsüzlük yaparsa olacağı buydu tabii. Neyse, Polo 10’da her cuma ve cumartesi limitsiz yerli içki, zengin mutfak, özel mönü var. Mekan, Maslak’da eğlencenin yeni adresi olacak bence. Bodrum ve İstanbul’dan tanıyıp zevkle dinlediğimiz Bülent Özdemir&Betül Demir ikilisi sizleri müziğe doyuracak. Telefon numarası (0212) 285 96 58. Efendim, İzmir’deki gerçek dostlarımdan biridir Feyzi Hepşenkal. Kente ciddi emek veren gerçek bir İzmirlidir. İzmir Fuarı (İZFAŞ) Genel Müdürü iken İzmir renkli günler ve geceler yaşamıştı. Üstelik Feyzi tüm bunları büyük özverilerde bulunarak, dostlarıyla halletmişti. Yani belediye bütçesinden yararlanarak filan değil. Feyzi 2004 yılının nisan ayında yapılacak yerel seçimlerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na adaylığını koyacak. Çalışmalara da başladı. Bence ciddi çalışacak bir başkanın İzmir’in içinden çıkması, kentin sorunlarını bilmesi, çözebilmesi, halkla iç içe olması, yapacaklarını insanlara anlatması gerekir. Feyzi Hepşenkal’ın tüm bunları başarıyla yapacağına inanıyorum. O nedenle gönlüm Feyzi’den yana. Çevremden de yüzlerce oy alacağını sanıyorum. Evet efendim, bugünlük de bu kadar. Sağlıcakla kalın. Güzel günler sizin, artanlar benim olsun.
23 Aralık 2002 Pazartesi, saat 20.30’da Turizm Geliştirme Vakfı’nın başlattığı ‘Adım Adım İstanbul’ projesi kapsamında, Kültür Bakanlığı’nın da katkılarıyla Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salon’da sanatçı Suavi konser verecek. ‘İstanbul Konseri’ adlı organizasyonun biletlerini AKM gişesi, Beyoğlu Metropol ve Mephisto, Bakırköy Arkadaş, Kadıköy ve Beşiktaş Alkım kitabevlerinden alabilirsiniz.
Yazara e-mail:
