10.06.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:
Bu işten anlayan bir arkadaşıma armağan ettim; müthiş keyifli bir içimi olduğunu, bir saatte yarım şişeyi yuvarladığını söyledi. Nasıl ki Margaux belleklerde kadın ismini çağrıştırıyorsa, Margaux şarapları da dişilik özelliklerini çağrıştırıyormuş. Bu şarap, tüm peynir türlerinin yanı sıra iyi bir de yemek refakatçısıymış. Eski Galatasaraylı voleybolcular, Serap Gençsü ve Bülent Ofluoğlunun firması Baron Şarapçılık konunun uzmanı olarak bu açıklamaları yaptı. Telefon numarası (0212) 446 42 49. Jodie Fosterın filmlerini kaçırmam. Panic Room-Panik Odasını da DVDden seyretmiştim. Fakat Sebadaki dostlar ısrar edince Maslak Seba Sinemalarına gidip bir daha seyrettim. Gerilim filmlerine zaten bayılırım, bir de sinema atmosferinde, efektlerle birlikte seyretmek çok keyif veriyor. Filmin öyküsü şöyle; Yeni boşanan Meg Altman (J. Foster), bir geceyarısı, New Yorkdaki evinde davetsiz konuklarla karşılaşır. Genç kadın kızı Sarah (Kristen Steward) ile birlikte, herhangi bir hırsızlık olayında korunmak için yaptırılmış gizli odaya saklanır. Meg ve kızı, kapana kısılmış fareler gibidir. Çünkü üç davetsiz konuğun almak istediği şey bu panik odasındadır. Konuklar Meg ile kedi-fare oyunu oynamaya başlarlar. Film çekimlerinde haber değeri taşıyan pek çok olay yaşanmış. Çekimlerde Jodie Foster ikinci çocuğunu doğurmuş. Filme başladığında hamileymiş ama belliolmuyor. O rol başta Nicole Kidmana verilmiş. Ancak Kidman sakatlanınca başrol Jodie Fostera önerilmiş.Foster, o dönemde 2000 CannesFilm Festivalinde jüri üyesiseçilmesine rağmen filmi tercih etmiş. İzleyin, çok beğeneceksiniz. Efendim, Garden 74 gençliğimizin geçtiği bir restorandır. Sonra bar, ardından meyhane olmuştu. Mekan, gerçek değerini Ginger olarak sevgili Kemal Kurçer ile buldu. Üstelik Kemal azmetti ve Balmumcu-Ortaköyde yalancı bir cennet yarattı. Kışın birkaç kez gitmiş, servisine, yemeklerin lezzetine ve Kemalin sohbetine hayran kalmıştım. Serin ve yağmurlu havalar nedeniyle bahçesinde keyif çatmam biraz gecikti. Bu projeyi çok önce yazmıştım köşemde. Geçtiğimiz perşembe gecesi Granit Centerın sahibi Bülent Sabuncunun dostlarına verdiği yaza merhaba partisi ile Gingerın bahçesi resmen açıldı. Gingera bu yaz, Swissotel ve Hyatt Regencyden tanıdığımız Japon şef Horokoshinin açtığı Hashi Sushi de katıldı. Japon şef teppan da yapacak ve İstanbulda bir ilke imza atacak. Benim uğradığım gece ünlü komedyen Leslie Nielsen yemek yiyordu. Minik fotoğraf makinemi her zaman yanıma alırdım, evde bırakmışım. Kötü kaderime lanet ettim. Sevgili Kemal ile sohbet ettik. Mönüyü tamamen değiştirip yaza uygun hale getirmiş. Etler, balık ve deniz mahsulleri bayağı zengin. Kemal bana kıyak yapmış; çok sevdiğim sakızlı muhallebiyi tatlı mönüsüne ilave ettirmiş. Sabah 04.00e kadar servis verecek Gingerda pazar günleri muhteşem brunchlar olacak. Zeytinli açmalar, kendi imalatları olan ekmekler, pancake, wafel çeşitlerinde Kemalin güzel eşi Nathalinin payını unutmamak gerekir. Başlangıçlarda favorilerim- ızgara köy peynirli ve otlu börek çoban salatası ile, Uzakdoğu usulü ılık noodle salatası, somon füme, kapari çiçeği ve soğan dilimleri... Ana yemekler arasından ise seçim yapmakta zorlandım, hepsi birbirinden lezzetli; beğendili penne, fırınlanmış tavuk butları, tatlı-ekşi soslu karışık sebzeler, kuzu yahni, ayvalı, tarçınlı, közlenmiş arpacık soğanlı kuskus, arpacık soğanlı ve fırında patatesli balzamik soslu bonfile... Tatlılarda da zencefilli krem brule, kestaneli krep, çikolata soslu vanilyalı dondurma muhteşemdi. Şarap mönüsü de hayli zengin. Bence Ginger doyulmaz Boğaz manzarası, botanik parkına dönüştürülen yazlığı ile favori restoran ve barlar arasında olacak. Telefon numarası (0212) 274 20 45. Şaraptan anlamam. Geçen gün POSTAda Söz Halkın köşesini hazırlayan Esin Şahinbozkır eniştesinin ithalatını yaptığı Margaux Chateau Montbrun adlı şaraptan getirdi bana. Manhattan Cafe, Chocolate Bar & Restaurant & Cafe ve Feyza Kırca ile öğle yemeğindeydi. Manhattan Cafe, sevgili arkadaşım Mehmet Kurşuncunun ortak olduğu New Yorker Groupa ait. Ev ve iş yerlerine sipariş kabul ediyor. Mönü zengin ve herkesin kesesine uygun. Hamur işlerinden kremalı fettuccini alfredo, İtalyan köftesi ve taze fesleğenli, domates soslu linguine meatballs istedik. Ana yemek olarak ızgara tavuk, sote ıspanak, sarmısaklı patates püreli tavuk pesto söyledik. Finalde frambuazlı İtalyan puding geldi. Yemeğe bağlı ama kişi başı ortalama 7-15 milyona çıkılır. Bir çorba ve salataylaucuza da getirebilirsiniz elbette. Hamburger- wrap ve her çeşit içecek de var. Telefon numarası(0212) 230 81 88. Süleyman Köse ve Raşit Karakuş genç olmalarına rağmen başarılı, benim de sevip takdir ettiğim kişiler. Bir bakıma ikisi de Çapa&Çapa Okulunda yetiştiler. Önce Gatto, ardından Sopranoyu açmışlardı. Şimdi de Ritz Otelinin bahçesindeki Chocolate Bar&Restaurant&Cafe. Soli Akriş dekorasyonda tam anlamıyla uçurmuş. Geçen gün sevgili Ali Sayar ile uğradık. Yetişmemiz gereken yerler olduğu için fazla kalamadık ama en kısa süre içinde bu güzel ve nezih mekanı sizlere tanıtacağım, çünkü değer. Ritz Otel hareketli günlere, gecelere hazırlanıyor. Chocolateın yanında Burak Akkök bir Fransız restoranı açıyor. Bu konuda en büyük desteği, yakın arkadaşı Gökhan Çarmıklıdan alıyormuş. Darüşşafaka Tesislerinde birlikte spor yaptığım Gökhanla sohbet ederken sevgilisi Siren Ertanın işletmenin başına geçmeyeceğini öğrendim. Esra Çavuşoğlunun işlettiği, ancak daha sonra kiranın yüksek olması nedeniyle ayrıldığı Loungeunyerini, Nişantaşının meşhur cafe- restoranlarından olan Downtownun sahibi Ali Develi almış. Mekanı yakında açacakmış. Chocolatedan çıktıktan sonra Ali ile önce Ortaköyde bir tur attık. Cafe Theatrea ayaküstü uğradık. Buranın sahibi sevgili Ertekin Dinçay yine çıtırlarla sohbet halindeydi. İlgi Gövsa bir kız arkadaşı ile oturuyordu. Ben uğramayalı Ortaköy acayip değişmiş, güzelleşmiş. Karaköy Muhallebicisi güzel bir yer yapmış. Baktım, Göksel Sunterin şarapevi tıklım tıklımdı. Çınaraltı Balıkçılık da öyle. Herkes kolumuzdan çekti ama Anjelique&Buz Barda bir konuğumuzla buluşacaktık, hiçbirinde kalamadık. Anjelique çok kalabalıktı. Lal Hanım ortalıkta dolaşıyordu. Levent Büyükuğur, Koreye maçları izlemeye gitmiş. Ağabeyi Rıza ise konuklarıyla yemek yiyordu. Sağolsun, salon şefi Erdinç hemen ilgilendi. Birer votka-çilek içtik. Anjelique ve Buz Bardan daha sonra size söz edeceğim. Bu hafta oraya yemeğe gideceğim de. Çıkışta, Ortaköy Feriyenin içinde Alman birası Becks tarafından yeni açılan ilk Becks Bara uğradık. Çok şık bir yer. Geniş minderler, kocaman bir bar... Gençler doldurmuştu. Biraseverler için ideal bir mekan. Nişantaşına yolum düştüğünde mutlaka Manhattan Cafeye uğruyorum. Bu kez de bir arkadaşımla orada buluştum. Sırdaşım İsmail Akkaya, Sedef Bozok Yağmurun Laila gazabı, Ulus 29 ve Şamdan bir grup arkadaşı ile oturuyordu. Sevgilisi Petek Dinçöz, o gün konser için Moskovadaydı. Esra Çavuşoğlu ile görüştük. Esra, Circusın tamamını almış. Sonra Park Şamdana geçtik. Buranın işletmecisi sevgili Ersoy Çetin iki güzel bayanla hoş bir muhabbet içindeydi. Şef Hıdır, Halil Sezgin, Nurettin Alacakaptan, Sinan ve Erhan arı gibiydiler. Bir köşede Şebnem-Celal Çapanın çapkın oğlu Emre, kuzeni Sinan ve kızlarla birlikte oturuyordu. Masamıza, Lailanın Barlar Sorumlusu Melisa geldi. Tam masaya yerleşmiştik ki acayip bir yağmur bastırdı. Şarkıcı Rober Hatemo, Hande Ataizinin eski sevgilisi olan genç işadamı Murat Şahin, Türkiyenin en büyük içki ithalatçısı Yılmat AŞnin patronu Burak Türeci ve konukları, Amerikadan yeni dönen sevgili Ömer ve Ali Gürsoy kardeşler, eski başarılı futbolculardan Ayhan Akbin, Mine-Sezai Taşkent çifti, yağan yağmurun altında görebildiğim isimlerden birkaçı. Ardından Ulus 29a çıktık. Kapıda bir omuz darbesiyle sarsıldım. Baktım, bizim Mehmet Mutlu. Yanında da İzzet Antebinin eski sevgilisi Hande Demir. El eleydiler. Onları Buz Barda da uzaktan görmüştüm, bu kadar samimi değillerdi. Ulus 29un ortaklarından sevgili Salih Saka ile barda sohbet ettik. Ulus 29 bence son ayların en favori ve klas yeri. Kimler vardı, kimler... Hande Ataizi, sevgilisi Tarkan Sualp, kardeşi Malkoç, Cem Centaş, Can Akçaylı, Show Haberin başarılı spikerlerinden Seba Tümer, yabancı konuklarıyla siyahların kadını Neslihan Yargıcı, işletmeci Nahide Büyükkaymakçı, Mehmet Ali Erbilin güzel kayınvalidesi İffet Erkuvan, karısından yeni ayrılan Bülent Verdi... Bülent Verdinin annesi Ferhunde Hanım sağlığına kavuşmuş. Ali ile sohbet ederken Polo Müesseselerinin güvenlik bölümünün müdürü sevgili Ragıp Ağabey geldi. Barmen Ercan Acar da sevimli bir çocuk, dikkatimi çekti. Saat 03.00de, 29dan Şamdana geçtik. Kapıda, Sebadan komşum ve Seba İnşaatın ortaklarından Haşmet Murşit ile karşılaştık. Sarıyerspor Kulübündeki kongrede, eski yönetim yeniden göreve gelmiş. Başkanlığa Sedat Özsoy, yönetime ise sevgili Engin Keçeli ile Haşmet seçilmişler. Şamdanda insanlar merdivenlerde oturuyorlardı. Hava muhalefeti nedeniyle kapalı yerler daha çok iş yapıyor. Şamdanın başarılı DJleri Ayhan Kıray ile Burak Yontarkol yine coşmuşlardı. Herkes pistteydi. Bir köşede sevgili Şehnaz-Mehmet Tuna çifti oturuyordu. Mehmet çok sağlıklıydı, Şehnazı kutlamak gerek. Barda otururken etrafı kestim. Nuri Yönver ve ünlü mobilya ithalatçısı Erdoğan Akşit, ayrı masalarda çıtır sevgilileri ile keyif yapıyorlardı. Her zamanki gibi. Ayşe Çavuşoğlu ile sevgilisi Selim Hamamcıoğlu ise pistte alabildiğine muzır şekilde dans ediyorlardı. Ender Alkoçlar bir grup arkadaşıyla oturduğu yerden pisttekilere eşlik ediyordu. Bir ara Mehmet, İbrahim Tatlısesin Pala Remzi şarkısını çaldırınca sosyete coştu. Eve girdiğimde saat 05.00di. Daha önce yazdığım gibi Lailanın açılışına katılmamıştım. Sevgili Şefik Öztek, Ersoy Çetin, Kemal Koç, Esra Çavuşoğlu ve diğer mekan sahiplerine "Hayırlı olsun" demek için uğradım. Kapıda kuyruk vardı valla. Neyse, torpil vaziyetleri, Ali Sayar ile beni kıyıdan-köşeden aldılar. Baktım, kankam Şefik elinde viskisi, yüzünde gülücükler açarak geliyor. Circusda Can Tanrıyar Sibel Can Avustralyada fenalaştı, Paper Moon en yeni proje olan Kemerbahçenin tanıtımında bit pazarı düzenleniyor.Birbirinden ilginç aksesuvarlar, antikalar, takılar, doğal ürünlerin sunulduğu standın dışında canlı müzik eşliğinde leziz yemekler de sunulacak. Bilgi için telefon numarası (0212) 239 77 70. Daha önce de belirttiğim gibi hafta ortası Paper Moon bir hoş oluyor. Canım pizza istedi, uğradım. Nedim Ayçiçek, Ali ve Hasan Aytemiz mis gibi karışık bir pizza yapmışlar. Barda Fahrettin Türkmenoğlu, Doğan Yaman ve Turan Çetinkaya ile sohbet ederek yedim. Müdür Erol Usta, bar komileri Keko Hatip ve Başkan Faruk gırgır çocuklar. İnsan dinleniyor. Yemek kalabalıktı. Sinan Dereli, Osman Çarmıklı, Cem Boyner, Ali Dürüst, Ali Sayar, Nazım Durak konuklarını ağırlıyorlardı. Çıkışta, Akmerkezden çıkan Sibel Canın dayısı Ünal Babacan ile karşılaştım. Pazartesi akşamı da Sibel ile evden görüşmüştük. Her şeyin yolunda gittiğini ve Sibelin kocasından ayrılmasının söz konusu olmadığını söyledi. Bu arada Sibel, teyzesi Figen ile birlikte salı sabahı Avustralyaya uçtu. Sidneyde 2, Melbourneda 1 konser verecek. Ama yolculuk uzun sürmüş, Sibel uçaktan inince fenalaşıp midesinde ne var, ne yoksa çıkarmış. Türkiyeden 10 gün uzak kalacak olan Sibel, minik oğlu Emiri kayınvalidesine, kızı Melissa ve oğlu Engincanı da annesi Sezer Ablaya bırakmış. Evet, bu pazar da bu kadar. Kalın sağlıcakla. En kötü gününüz benimkinden iyi olsun efendim. Efendim, bugün Kemer Countrydeki Yazara e-mail: sdudek@simge.com.tr