Cadde‘Senaryoyu okumadan onayladık’

‘Senaryoyu okumadan onayladık’

20.11.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Çağan Irmak’ın yönetmen koltuğunda oturduğu ‘Benim Adım Feridun’ filminin başrolleri Halil Sezai, Büşra Pekin ve Özge Borak’la buluştuk. Sezai ve Borak senaryoyu okumadan filmi kabul ettiğini söyleyerken Pekin, “Bu işe hevesle girdim. Sette hiçbir sıkıntı yaşamadık” dedi

‘Senaryoyu okumadan onayladık’

Bu üçlü nasıl bir araya geldi?

Haberin Devamı

Halil Sezai: Senaryoyu Çağan Irmak’ın yazması etkili oldu. Kurduğu ekibi gördüğünüz zaman koşa koşa gidiyorsunuz.

Büşra Pekin: Oldum olası Çağan Irmak’la çalışmayı istiyordum. Onun ‘Bir film var, gelir misin?’ demesi benim için yeterliydi. Üzerine diyalogları okuyunca senaryoyu öpmek istedim.

Özge Borak: Bu filmde bir tek Halil Sezai’yle sahnem var. Onun dışında ekibi okuma provasında gördüm. Filme son dakika dahil oldum. Çok küçük bir rol oynuyorum. n Rollerinizi anlatır mısınız?

H.S: Özel hayatımdan da kesitlerin olduğu birini oynuyorum. Ama filmin ilerleyen sahnelerinde Feridun’a dönüşüyorum. Naif, tatlı ve kendi dünyasında yaşayan biri.

B.P: Hayal karakteri, bugüne kadar oynadığım rollerden farklı, benim için bir ilk. Çok güçlü, kendi ayakları üzerinde duran ve mantığıyla hareket eden biri. Aşkı ve sevgiyi arayan bir kadın.

Haberin Devamı

Ö.B: Kısa ama önemli bir rol oynuyorum. Bütün bu olayların başlamasına sebep olan Ayla’yı... Hayata bağlı ve gezmeyi seven canlı bir karakter.

‘Senaryoyu okumadan onayladık’

Teklifi kabul ederken tereddütleriniz oldu mu?

Ö.B: Hiç olmadı. Direkt kabul ettim.

B.P: Aklımda hiç soru işareti yoktu. Bu işe 100 kat hevesle girdim. Sette de hiçbir sıkıntı yaşamadık. Çağan Hoca, ne yaptığından çok emin bir yönetmen ve duyguları çok eskitmeye izin vermiyor. Onun bütün ön görülerine teslim olduk.

H.S: Daha senaryoyu okumadan onayladım diyebilirim. Bu işten hiçbir şüphem olmadı.

‘Herkes kendinden bir şey bulacak’

Seyirci neden bu filmi izlemeli?

H.S: Yaşadığımız sıkıntıları 1.5-2 saatliğine unutmak istiyorlarsa filme gelmeliler. Yedikleri mısıra kadar keyif alacaklarını düşünüyorum. Harcadıkları her kuruşun karşılığını alacaklarından şüphem yok.

B.P: Çağan’ın filmlerinde herkes kendinden bir şey buluyor. Yine şaşırtmadı, üzerine koyarak çok güzel bir aile hikayesi yazmış. Ben de kendi ailemden bir şeyler buldum. Bunu da ince ve keyifli bir mizahla anlatıyoruz.

Ö.B: Filmde samimiyet var. Gönül rahatlığıyla izleyip mutlu ayrılacaklarını düşünüyorum.

‘Çekimler hiç bitmesin istedik’

Bu bir aşk filmi mi?

Haberin Devamı

H.S: Konunun çıkış noktası aşk. Ama içine çeşitli duyguları katarak ilerliyor.

B.P: İkili ilişkilerin sorgulandığı güzel bir sahnemiz var. Ayrılığın evrilip başka bir noktaya gelebilmesi, adım adım bir gecede anlatılıyor. İmkansız dediğin an, karşına birinin çıkması ve her şeyin şeffaflıkla konuşulabiliyor olması adına enteresan bir aşk hikayesi...

Çekimler nasıl geçti?

Ö.B: Benim için çok güzel üç gündü. Çağan’la çalışmak güzeldi. Umarım uzun soluklu bir işte de çalışırız.

B.P: Normal bir filmin çekim süresinden daha kısa zamanda bitirdik. Bittiğinde, ‘Bu filmin provası mıydı acaba?’ diyerek birbirimize baktık. Hiç bitsin istemedik. Erdek şahane bir yer. Nisan ayında çekim yaptık, arada üşüdük ama atmosferden çok etkilendik. Düğün sahnesini Erdekliler’le birlikte gerçekleştirdik. Muhteşem bir enerjiyle performans sergilediler.

H.S: Bu profesyonellikle alakalı, Çağan bunu ka- fasında bitirmiş. Ekipteki herkesi düşünerek hareket etti. Gerçekten tadı damağımızda kaldı. Avrupa standartlarında bir set yaşadık.

Haberin Devamı

Komedi filmi daha çok gişe yapıyor. Ne düşünüyorsunuz?

H.S: O biraz sinema sektörünün de insanları yönlendirmesiyle alakalı. Sonuç olarak buna bir sermaye yatırılıyor.
Seyirci o tarafa yönlendiriliyor diye düşünüyorum. Zaten bu kadar iç karartıcı şey arasında biraz eğlenip gülmek isti- yorlardır. Araştırılması gereken bir konu...

B.P:İyi film, hak ettiğini bulur.

Ö.B: Gerçekten iyi bir iş yapıyorsanız kulaktan kulağa duyuluyor ve ilgi görüyor.