Rojin: Hiç tribünlere oynamadım

İlk türkü albümünüz “Bakkal Mahmudun Kızı” çıktı. Çalışmadan biraz bahsedebilir misiniz?
Türküler yaşamın özeti, samimiyeti ve güzelliğidir. Bu da benim uzun zamandır istediğim bir albümdü. Çok ince eleyip sık dokuduk. Erdem Altınses ve Ali Haydar Başak’ın önerileri doğrultusunda yol aldık. Birçok arşiv taradık, en sevdiğimiz türküleri seçtik. Çok severek yaptık albümü.

Klip çekeceğiniz türküler şimdiden belli mi?
Çalışmaya adını veren “Bakkal Mahmudun Kızı” ilk klip şarkısı elbette. Bir yandan da beş türkünün birleşiminden oluşan, kısa film tadında bir klip çekme düşüncesindeyiz. Bakalım...

Müzikle geçen 20 yıl... Bu süreçte neler değişti hayatınızda?
Dünyayı değiştireceğimi zannederek başlamıştım müziğe. Hiç değilse biraz olsun kendimi değiştirmeyi başardım sanıyorum. Ruhumu öldürmeden, hayaller ve gerçekler arasında sıkışmadan, mağduriyet duvarına yaslanmadan ve hiç tribünlere oynamadan geçti yıllarım. Bindiğim arabanın benim için hiçbir kıymeti yok. Tıklım tıklım otobüslere binen Rojin’den deneyim olarak çok farklıyım, ancak ruh olarak hiçbir farkım yok. Aynı duygularla gözlerim doluyor, boğazım düğümleniyor hâlâ. En güzeli şu, başkaları için daha çok şey yapabiliyor, el uzatabiliyorum. Bu müthiş bir mutluluk. Bana kötülük edenlerle iyilikle savaşmak da büyük özgürlük.

BİRÇOK SANATÇI TİCARET YAPIYOR

Konservatuvarın tiyatro bölümünden mezunsunuz ama müziği seçtiniz. İleride oyunculukla ilgili bir projeniz olacak mı?
Ben zaten birçok tiyatro oyununda oynadım. Bazı dizilerde ve sinema filmlerinde rol aldım. Evet, oyunculukla ilgili bazı projelerim var ama şimdilik detayları bende kalsın.

Aynı zamanda ticaretle uğraşıyorsunuz, o nasıl gidiyor?
Yaşamını idame ettirmek için ticaret yapan çok sanatçı var. Ben de ticaretle ilgileniyorum, evet. Ama bir iş açmak çok kolaydır da onu açık tutmak zordur. Devam edebilmek için farklı bir sistem oturttum. Çok kalabalık bir ekibim var, çalışanların aile gibi ortak olduğu bir sistemle yola devam ediyorum. Çok şükür bu da başarıyı beraberinde getiriyor. Kendimizce bir şeyler yapmaya çalışıyoruz işte.

Yakın vadede ne gibi projeleriniz olacak?
Yeni albümler bitebilirse, kitap ve film hayal ediyorum. Ama işleri yaptıktan sonra konuşmak daha anlamlı sanırım. Böylesi boş konuşma oluyor.

MÜZİK OLMASA INSTAGRAM’DA NE İŞİM OLUR

Sosyal medya hakkında neler düşünüyorsunuz?
Sosyal medyanın hem pozitif hem negatif yanları var. Geri dönüşü olmayan bir yol artık, hiçbir şey eskisi gibi olamaz. Saatlerimiz orada geçiyor. Bana kalırsa kayıp zaman. Açıkçası mesleğim gereği orada olmam gerekmeseydi sosyal medyadan kopardım. 4 yıldır Instagram’dayım, hâlâ “Müzik olmasa burada ne işim olur” diyorum ama mecburuz. Çünkü alternatif müzik yapanların sesini duyuracak kapısı yok. İnsanlar reklam ve tanıtım için orada. İşin ilginci hayatında tek bir konser vermemiş insanların 100 milyonu bulan tıklama rakamlarını görünce şaşırıyoruz. Hayatın adaleti yok, onu biliyoruz da her şeyin bu kadar basitleşmesi zaman zaman beni bezdiriyor. Her bilgiye kolayca ulaşmak adına takdir edilir yanı var internetin. Ancak iyi şeylerin orada kıymet görmemesi, parayı veren düdüğü çalar mantığı üzücü.