Reha Arar

Reha Arar

reha.arar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Son yıllarda aldığım en güzel hediyelerden biri bayram üzeri kargodan çıkan şık bir paketin içindeydi. Hemen açtım, içinden değerli dostum Süreyya Üzmez’in zarif el yazısıyla bir mektup ve kütüphanemin en kıymetli yerine koyacağım bir kitap çıktı. Son Ankara buluşmamızda kısa da olsa bana bu projesinden söz etmişti.

SÜREYYA’NIN OLTASINA TAKILANLAR

Trilye’nin sahibi Süreyya Üzmez ve eşi Mahmure Hanım, dost canlısı insanlar. 2002 yılında ilk restoranlarını Hafta Sokak’ta açtıklarında, her misafirle tek tek nasıl ilgileniyorlarsa, 15 yılın ardından da aynen bu samimiyetle devam ediyorlar. Oğulları Koray da onlara çekmiş.

Haberin Devamı

Süreyya Üzmez’in ‘Trilye’nin Oltasına Takılanlar’ kitabında yer alan, Türkiye’de iş hayatında başarılı olmuş, yatırımlara yön veren, usulüne ve adabına uygun yaşamayı bilen kişilerle ilgili anıları ve yorumları mutlaka okunmalı.

Dünya çapındaki yönetim felsefelerinden alıntıları ise defalarca okumak az gelir diye düşünüyorum. Kitap bununla sınırlı değil. Bir nevi gastronomi ansiklopedisi de diyebilirim.

Duvarlar ödüllerle dolu

Bir AR-GE laboratuvar şefi gibi çalışan ve devamlı yeni lezzetler üreten Trilye, Türkiye’nin meze ve balık pişirme kültürüne ciddi bir değişim getirmiştir. Her meze bir kişilik özel tabaklarda üstü örtülmüş bir şekilde seçmeniz için önünüze geliyor. Seçtikleriniz özenle soslanıyor, derecesine göre ısıtılıyor ve servis tabağıyla masaya, kişiye özel arz-ı endam ediyor. Burada her misafir kendini gayri ihtiyari olarak özel hissediyor. Zaten duvarlar aldıkları ödüllerle dolu, vitrinler ise, “Önemli bir yere geldin, bunun kıymetini bil” der gibi duruyor.

Ara sıcaklar çok çeşitli değil ama her gün mutfağın yeni deneyip sunmaya karar verdiği bir spesiyal mutlaka var. “Süreyya, balığın peşindedir” diyebiliriz. Zira hangi mevsim, hangi denizden hangi balığın geleceğine ve de en önemlisi nasıl geleceğinin otoritesi odur. Bunu o her zamanki şık kıyafetiyle değil de bir hastane başhekimi edasıyla uzun, beyaz ve tiril tiril
doktor önlüğüyle yapıyor.

Aile, şimdilerde tatlı ama zor bir telaş içinde. İstanbul Bebek’te yeni bir Trilye doğuyor. Hem de daha değişik ve daha geniş bir konseptle. Eminim yakında bürokratik engeller de aşılacak ve dünyaya ün salan bu lezzetleri İstanbullular da tadabilecek. Kapılarını açtığı zaman Bebek trafiği eminim daha da hazin bir hal alacak. Umarım kapısında vale terörü olmaz, zira şu anda Boğaz hattının müdavimleri arasında en çok konuşulan konu bu. Türkiye’nin yurt dışında tanıtımında başlıca konulardan biri de deniz ürünlerinin lezizliği ve çeşitliliği. Tıpkı Boğaz’ın kıymetlisi lüfer gibi.

Haberin Devamı

Artık bu sektöre yeni bir oyuncu daha giriyor. Eminim bu sayede balığa olan ilgi daha da artacaktır.