GASTRONOMİ ŞAHLANIYOR
Türkiye’mizde her geçen gün gastronomide doğru ve çağdaş olaylar yaşanıyor. Artık restoranlara giden misafirler bilinçli... Ya müdavimi olduğu yere ya da yazılı görsel bakımdan takip ettiği beğendiği yere gitmeyi tercih ediyorlar. Son birkaç yıldır bunlara ilaveten kitaplar da seçimde rol oynar oldu. Bizdeki süreç hafızam beni yanıltmıyorsa İncili Rehberi ile başladı. 2022 yılı ise bazı tesislerimizin Michelin Yıldızı almaları, birkaçının tercih kitabına girişiyle bizim için uluslararası platformda önemli bir tarih haline geldi.
Biz ne yapacağız?
Artık ülkemizin başta turistik ve gastronomik ağırlıklı kuruluşlarının personel kalitesini yükseltmesi, üniforma konseptinin kaybolduğu kuruluşların hijyen, tanınma ve saygınlık yönünden önemli olan kıyafet ve kişisel hijyene hassasiyet göstermesi, en büyük eksikliklerimizden biri olan yabancı lisan konusunda meslek kuruluşlarının yabancı dil eğitimi kursları açması, en önemlisi de kalite standartlarını sağlanması bu arada malzeme seçimi ve aynı tadın yakalanması da önem taşıyor. Gelişen ülkemizdeki turizmin büyük gelir kaynağı olan yiyecek içecek ve konaklama tesislerine devletin gerekli önemi vermesinin de üzerinde durmalıyız.
Gault&Millau Türkiye’de
Dünyanın en prestijli gastronomi rehberlerinden Gault&Millau, Sözen Organizasyon iş birliği ile Türkiye’ye adım attı. Six Senses Kocataş Mansion’s İstanbul’daki basın toplantısına Gökmen Sözen, Gault&Millau CEO’su Patrick Hayoun ve T.C. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz katıldı. 17’nci ülke olarak Türkiye’yi bünyesine katan Gault&Millau, bu yıl Türkiye’deki saha çalışmalarına başlayacak ve 2024 yılında yayımlanacak.
1960’larda Fransız gazetelerinin gastronomi yazarlarından Henri Gault ve editörü Christian Millau’nun önderliğinde başlayan serüven, yıllar içinde gelişmiş. Hikayeyi değerli köşe yazarı meslektaşım Aylin Öney Tan geçtiğimiz haftaki Milliyet Pazar ilavesinde bulunan Çeşnigir adlı köşesinde o kadar güzel anlatmış ki, ben tekrar o noktaya dönmeyeceğim. Arzu endenler ‘Türkiye gastronomisi sarı rehberde’ başlıklı habere internetten göz atabilir.
Prestijli rehber
Bu konuya öncülük eden Sözen Organizasyon CEO’su Gökmen Sözen, gururlu olduklarını dile getirerek, “Türkiye gastronomisinin geleceğini birlikte inşa etmek için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz” dedi. Gault&Millau’nun CEO’su Patrick Hayoun ise “Gault & Millau, her şeyden önce genç yetenekleri, yaratıcılığı, merakı teşvik etmeye ve tarafsız, bağımsız ve nesnel kalmaya devam ediyor. Yarının yeteneklerini ortaya çıkarıyoruz” dedi.
Michelin ile kıyaslanmasına yönelik sorulara ise son derece ılımlı yaklaşarak, aradaki büyük farktan bahsetti ve kendileriyle birlikte Türkiye gastronomisine uluslararası alanda büyük değer katacaklarının altını çizdi.
Sözlerime son verirken, Gökmen Sözen’i bir defa daha kalpten kutluyorum. Gastromonin nabzını tutan GastroMasa başta olmak üzere, mesleki dergisi FoodinLife Magazine ile de kendisi tam bir gastronomi elçisi. Gelecek günler belki de ona gönüllü turizm büyükelçiliğini de getirebilir, kim bilir?
Heybeliada aşığı...
İki Heybeliadalı yazar, Nejat Gülen ile Ayçe Ayyıldız Baturay ortak imzasıyla ‘Heybeliadalı Yazarlar, Heybeliada’yı Yazanlar’ kitabı Adalı Yayınları’ndan çıktı. Eserde aralarında Hüseyin Rahmi Gürpınar, Ahmet Rasim, Aziz Nesin, Zeyyat Selimoğlu, Kriton Dinçmen, Orhan Pamuk, Ayşe Sarısayın, Erhan Bener ve Yiğit Bener’in de bulunduğu 63 yazar yer alıyor. Heybeliada sevdalısı 95 yaşındaki Gülen ise “Ben bir Heybeliada aşığıyım. Amacım, aşkımı paylaşmak ve gelecek kuşaklara adamızın zengin dünyasından kesit sunmak” diyor.