Ankara’nın iyi et lokantalarından birisinin marka adı El Corazon desek de, altını açtığımızda karşımıza bir başarı öyküsü çıkıyor. 90’lı yılların sonlarına doğru mühendis Ozan Sezgin ve iki arkadaşı tarafından yaratılan markanın adı, Amerika’dan Meksika’ya kaçmaya çalışan kanun kaçaklarının son durak olarak barındıkları El Paso kasabasının kalbi anlamına geliyor. Neden bu adı koyduklarını tam anlayamadım ama bölgenin çok iyi et yenen bir yer olduğu kesin. Tabii esas maharetleri ise pişirmede...
Şimdi Muğla’nın şirin sahil beldesi Ören’de, Setur’un işlettiği marinada bir kompleks yaratıp, bölgeye ciddi bir canlılık ve dışarıda yemek için çıkma alışkanlığı getirmişler. Gittiğim akşam turist ve yatçılardan çok, öğrencilerin ve çevre sakinlerinin geldiğini görmek beni mutlu etti.
Burası et ve balık olarak birbirinden ayrı iki değişik dekorasyon ve konsepte sahip. Ana çizgileri kesin bir şekilde belirlenmiş. Biz bu sefer balık lokantasında, kahvaltı ve akşam yemeğine gittik.
Favorim enginar
Önce kahvaltıdan başlayacağım. Masaya oturur oturmaz petek bal, Ören’in meyveleriye hazırlanan çilek, kayısı ve vişne reçelleriyle tulum, beyaz ve Ezine peynirleri sormadan geliyor. İkinci dalgada, salatalık, Ege yeşillikleri, baharatlı zeytinyağı ve tereyağı... Siz daha bunları yiyip hazmetmeden ise, asıl büyük fırtına olan ailenin anneannesinin sucuğuyla yapılan közlenmiş fırında patlıcan masayı süslüyor. Kendi imalatları olan zeytinyağlı cabata ekmeği ve bazlama da beraberinde geliyor.
Size yemek sihirbazı adıyla anılan tüm El Corazon’ların koordinatör şefi Atilla Yıldız’dan da bahsetmek istiyorum. Üç yıldır zincirin menülerini oluşturan, mutfak personelini eğiten, Atilla şefin bir görevi de beş yaşındaki oğluna aşçılık öğretmek. Konsept olarak özellikle birçok dünya mutfağı lezzetini alaturka mutfak spesiyalleriyle harmanlamışlar. Buna örnek olarak etlerin yanında verilen garnitürlerden keşkek ve közlenmiş sebze yumağını sayabilirim.
Şimdi gelelim akşam yemeğimize ve mezelerimize... Deniz mahsulleri salatası her gün alınan farklı malzemelere göre hazırlanıyor.
Ahtapot salatası ve levrek marin, şefin özel yemeklerinden. Benim iki defa istediğim favori yemeğimse, portakal kabuğu ve yeşil elmayla bezendirilmiş zeytinyağlı enginar oldu.
Bu arada Örenli Aysel Hanım’ın bahçesinde yetiştirip, getirdiği sebzelerin en özelinin enginar olduğunu da söylememiz lazım. Bir de zeytinyağlı kabak çiçeği dolması üzerinde duracağım. Bölgenin bu güzel tadına Atilla şefin sahip çıkması duygulandırdı.
Sıcaklarda kadayıflı karides, ahtapot kolu ızgara ve kalamar dolma denenebilir. Balıklar işin en üst seviyede ehline teslim edilmiş durumda. Bizzat müessesenin ortağı, balık ve deniz uzmanı Hakan Temizsoylu, kendi kontrolüyle misafirlerine sunuyor. Zaten yemek saatlerinde ortada görünmüyor, genelde mutfakta oluyor.
Kuruluşun tüm hizmetlerinin yürütülme-sinin arkasında yılların deneyimli yöneticisi Barış Taylan var. Fakat onun asıl mesleği DJ’lik, dolayısıyla bu konudaki tecrübelerini Ören’e misafir çekmek için kullanabilir.