Beyoğlu’nun kenarda, köşede kalmış gizli binaları var. Bir kısmı terk edilmiş, bir kısmıysa konumları itibarıyla ayakta kalmış, Fransız ve Venedik Sarayı gibi... Bu binalardan bazıları, eskiye sadık kalınarak yenilenip kullanılmaya başlanmış. Bugün Galatasaray’daki Alman Kültürevi’nden, 1892 yılında ‘Vernudach’ Apartmanı olan binadan bahsedeceğim. Rum mimar Kyriakides ve mühendis Adem Yenidünya tarafından inşa edilen bu eser, İstanbul Erkek Liseliler Eğitim Vakfı tarafından finanse edilerek yenilendi. İçerisi Alman Kültür Merkezi, Goethe Enstitüsü ve İstanbul’da yaşayan Alman Avusturya kökenli vatandaşların kurduğu dernekleri de barındıran
bir merkez. Ayrıca Litera Restoran’a da ev sahipliği yapıyor.
Binanın son katı ve terasındaki bu restoranda; özellikle Alman, Avusturya, Rus ve Kafkaslar’a özgü yemekler sunuluyor. Gecenin geç saatlerinde ise 60 70 80’li yılların popüler müzikleri çalınıyor.
Zengin bir menüsü var
Yakın otellerdeki misafirlerle toplantı yapmak isteyen iş sahipleri, geç kahvaltı için gelip öğle yemeği ve akşam yemeği de alabiliyorlar. Menü çok zengin. Başlangıçlarda füme somon terrine, zeytinyağlı mevsim sebzeleri, ahtapot dana carpaccio, sebzeli deniz mahsüllü köfte, hellim pane, deniz lokumu, elma dilim patates ve sebze hamuruyla hazırlanmış kroket köfte tercih edilebilir.
Salatalarda Akdeniz ve mevsim yeşillikleri, dilimlenmiş kalamata zeytin, peynir, nane ve taze soğanla sunulan horiatiki, ızgara sebze salatası, deniz mahsülleri salatası ve balzamik sosla sote edilmiş ince dilim et ve botanik salatayla dikkatleri çekiyor.
Ana ye-meklere gelince; karşınıza sebze, et ve ızgara balıktan oluşan başarılı bir menü çıkıyor. Yoğurtlu pazı sarma, baharatlı piliç filetoları, Antep fıstığı sosuyla hazırlanan enginarlı tavuk, ıspanak ve peynirle doldurulmuş kuzu pirzola fiorentina ile ızgara olarak kapari çiçekli hardal sosla sunulan somon balığı bunlardan bazıları....
Tatlılarda narenciyeli portakal ve krokanla sunulan soğuk sufle, çikolata, badem ve çilekli parfe var. Favorilerim ise mevsim meyve püresi ve frambuaz sosla sunulan panna cotta...
Her açıdan özel bir İstanbul manzarasını gözler önüne seren bu lezzet durağında, hem Boğaz’ı seyredip hem de güzel müzikler dinleyerek leziz yemekler tadabilirsiniz.