Bodrum’un merkezinde sahil şeridinin çok az oluşu ve aşırı nüfus yoğunluğu, konaklamanın büyük bir kısmının kara tarafına kaymasına yol açtı. Bodrum’un merkezinde ilk sırada yer alan El Vino; dekorasyonu, hizmeti, restoranı ve en önemlisi bahçesiyle muhteşem bir tesis. Perran İnangil’in el emeği, eşi Güray İnangil’in mimari becerisiyle birleşince ortaya tam Bodrum’a uygun, ciddi bir eser çıkmış. Tesis; iki mimarın hem güçlerini birleştirmesi, hem de bu güce şarap uzmanlığı ve gurmelik de eklemesiyle daha da büyük bir başarı yakalamış.
Bahçe, hakiki bir arboretum gibi. Bina tamamen kemerler ve eski tip tuğlalarla kaplı, odalar da son derece şık ve bir misafirin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlanmış. Otelin restoranı 180 derece kuş bakışı Bodrum manzarasına sahip. Oturunca hem gözünüz, hem de karnınız doyuyor diyebilirim. Öncelikle dikkatimi çeken nokta, restoranın fiyatlarının alınan hizmete ve kaliteye göre makul düzeyde oluşuydu. Kullanılan malzemeler, müdür Deniz Kiraz tarafından her gün taze şekilde üreticisinden alınıyor, şaraplar ise ailenin bağından geliyor. Restoranın müdavimleri arasında ciddi bir ünlü ordusu var.
Her damağa uygun tatlar
Başlangıçlar için tavsiyem, mekanın kendi şarapları eşliğinde bir peynir tabağıyla avokado ve yengeç köftesini tatmanız olacak. Arkasından asma yaprağında enginar, ıstakoz veya deniz taraklı bir ravioli paylaşabilir ya da daha hafif bir şeyler isterseniz bir caprese salatası (mozzarella, fesleğen, domates) alabilirsiniz.
Ana yemek olarak tavsiyem, ağırlıklı olarak etten yana olacak; çünkü her damağa göre bir şeyler mevcut. Benim denediklerim arasında beğendili kuzu incik vardı ki, beğendisi gayet hafif ve ölçülüydü. Kuzu kaburga, son günlerde tercih edilen tahıllardan biri olan siyez bulguru eşliğinde çok lezzetliydi. Ana yemek için deniz mahsüllü bir tabak tercih etmek isterseniz, güveç de hoş olabilir. Aşçıbaşının levrek balığı kullanarak yaptığı ve beyti olarak
tabir ettiği tabak da enteresan olabilir.
Eskiden denizlerimizde toplanmadığı ve bu kadar popüler olmadığı için nadiren menülere giren deniz tarağı, kuşkonmaz gibi artık her yerde karşımıza çıkıyor. Siz de El Vino’da şık bir istiridye kabuğu içinde deniz tarağı tadabilir ya da işin içine biraz İtalyan havası katıp ıstakozlu, fesleğen soslu bir fettucini deneyebilirsiniz. Çocukların da unutulmadığı menüde tatlı olarak her mutfaktan bir tat bulmak mümkün. Sufle, incir tatlısı, sütlaç ya da parfe tercih edebilirsiniz. El Vino, Bodrumlular ve tatile giden misafirler için çok hoş ve farklı bir yer olmuş durumda.