1950’lere kadar İstanbul’un en lüks otelleri Pera Palas, Tokatlıyan ve Park Otel’di. 1955’de Hilton’un açılması, İstanbul’da otelcilik alanına bomba gibi düştü. Muhteşem açılış töreni Hollywood’dan gelen Sonja Henie, Ann Miller, Diana Lynn ve Mona Freeman gibi sinema yıldızlarının katılımıyla yapıldı. Fakat Park Otel ve Pera Palas, bütün dönemlerinde İstanbul’un değişmez yüzük taşı olarak işlevine uzun seneler devam etti. 1930’lu yıllardan itibaren Atatürk, İstanbul ziyaretlerinde Park Otel’in misafiri oldu. İngiltere Kralı 8. Edward’ın bu otelde kaldığı ve onuruna büyük bir yemek verildiği de biliniyor. Benim hafızamda ise Park Otel, Yahya Kemal Beyatlı ile kalmış. Lise yıllarında bu büyük şairin şiir okuma ödülünü kazandığımda okul müdürümüzün bizleri Park Otel’in çay salonuna götürdüğü ve onun bizi öptüğü anlar hafızamdan çıkmadı.
Japon değil Akdeniz restoranı
Şimdi gelelim bu haftaki konumuza. Park Bosphorus’un muhteşem Boğaz manzaralı teras katında değişik restorantlar kompleksi yaratılmış. Her ne kadar bir Japon restoranına gidiyorum diye yola çıktıysam da bir Akdeniz restoranı olan Meze Mare, deniz yıldızı anlamına gelen Hitode suşi bar, Anadolu yemekleri yapan bir kebap restoranı olan Dimit’le karşılaştım.
Sizlere Akdeniz restoranı ve suşi bardan bahsedeceğim. Soğuk mezelerde torik lakerda, ev yapımı tarama ve soya soslu uskumru hakikaten insanı mutlu ediyor. Bunun yanında papaz pilaki, zeytinyağlı enginar, levrek marin, közde patlıcan salatası ve çiroz da soğuk meze olarak yer alıyor. Ara sıcaklara gelince balık bölümünün şefi Canbay Karen’in spesiyali olan balık kokoreç, balık köftesi ve balık içli köfte mutlaka tadılmalı. Yine ara sıcaklarda balık kebap, yengeç köfte ve ahtapot ızgara denenebilir.
Şimdi gelelim asıl merak ettiğim suşi restoranına... Aslında buraya butik bir Japon restoranı diyebiliriz. Başlangıçta gelen ton balıklı, levrekli, yılan balıklı, karidesli, yengeçli ve balık yumurtalı nigirileri bir suşi sever olarak beğendim. Daha sonra somonlu, ton balıklı ve avakadolu makileri yapan Ertuğrul Yamaç’ı işinin başında seyrettim. Kıyafetinden davranışlarına kadar ustası Anan Sriphet’i örnek almış. İstikbalde iyi bir suşi şefi olacağını gösterdi.