Yani bu demek oluyor ki, bulaşık yıkamaya, yer süpürmeye, yemek yapmaya elveda! O bunları yapacak ki ben mutlu olayım


Ani bir kararla kız kardeşim İstanbul’a yanıma taşındı. Kendimi oyun arkadaşı gelmiş çocuk gibi hissediyorum şu an. Artık ikimiz bir fidanın güller açan dalı olacağız.
Yani bu demek oluyor ki, elveda bulaşık yıkamak, elveda yer süpürmek, elveda yemek yapmak ve elveda ütü! Kardeş demek bunları yapan kişi demek çünkü. O bunları yapacak ki ben mutlu olayım.

Takım arkadaşı olmuştuk
Anne baba ayrı olunca çocukken bir süre birbirimizden kopuk yaşamıştık. O akrabaların yanında kalıyordu, ben annemin yanında. Her akşam dua ederdim “Birbirimizden hiç ayrılmayalım, kaçıp yalnız yaşayalım” diyerek. Resmen bir takım arkadaşı olmuştuk onunla. Birimiz üvey babadan dayak yerken diğeri koşarak önüne atlardı, birimiz hastaysa diğeri muhakkak iyi olmak zorundaydı, gece yatarken bile yan yana uyurduk.
Bu takım arkadaşlığımız ‘bitlenme’ olayı ile daha da pekişti. Sevgili kardeşimde nasıl bir kafa derisi varsa sürekli bitleniyordu yahu. Anneme de söyleyemeyiz kocası öğrenir. Yaptığımız her şey suç o evde. Böyle bir şeyi söylesem kardeşimi alıp gönderirler evden diye ödüm patlıyor. Yan yana yattığımız halde bende tek bir tane yok.

Haberin Devamı

Aldım elime makası
Baktık olmayacak harçlıklarımızla kalkıp gidip, bit ilacı aldık bir güzel, o sık dişli tarağı ile kafasını kanatarak her şeyi temizlemeye çalıştım. Sonra komşudan duymuştum, gaz yağını kardeşimin kafasına boşalttım. O gazla bütün saçlarını yoğura yoğura yıkadım. Ama gözlerimiz kör olacak ellerim kıpkırmızı o derece. Sonra bir de yıkaması var, ev leş gibi gaz kokuyor, saçlar yağlı yağlı bir türlü gitmiyor o gazlar.
Aldım elime makası kızın saçlarını kırt kırt kestim. Ama ben ağlıyorum o ağlıyor. Yere dökülen gaz kokulu saçları alıyor sarılıyor o ağlıyor, ben “Yapma daha da uzayacak sapsarı çıkacak saçların” diye ben ağlıyorum. Yamuk yumuk kınalı yapıncak gibi kestim saçlarını. Evdekiler de anlamasın diye bere taktık kafasına.

Çığlığı bastı
Annem işten bir geldi, çığlık çığlığa bizi tuttuğu gibi kolumuzdan attı bahçeye. “Ev gaz kokuyor patlayacağız” diye. Sonra kan beynine gelince bereyi gördü kardeşimin kafasında. Çıkardı onu bir güzel, ikinci çığlığı bastı. Beni de omuzlarımdan savurarak “Naaptın kardeşine” diye o uzun tırnaklarını geçirdi kollarıma. Sonra kardeşim “Ben kestim bitlenmiştim” deyince, kadın daha bir fenalık geçirdi, kendi kafasını kaşımaya başladı ama hâlâ çığlık atıyor. Sonra ikimizin de tuttu elinden götürdü kuaföre. Saçlarını erkek gibi kestiler.
Onun aynada alt dudağını sarkıtarak ağlamasını görünce dayanamadım. “Benimkini de kesin bende de var bit” dedim. Sonra da gece birbirimize sarılarak “Saçlarımız uzayacak, prenses gibi kızlar olacağız” diye hayal kurduk. O günden beri işte kardeşim bana hep kendini borçlu hissediyor. “Sen benim için saçlarını kestin ben de hep evi temizleyeceğim diye” Öyle hissetmiyor ama ben hissettirmesi için bu yazıyı yazdım. Bilmem anlatabildim mi sevgili kardeşcağızım!


Yazının Norma’sı: Büyüyünce SHE-RA’ya benzeyeceğimi sanıyordum. 1.68 boy ve saçı da sarı yapınca ola ola Lerzan Mutlu oldum! Süper kahramanlık bana yakışmadı.