Şu an bir sevgilim var ve adamı bulduğum an, beni elimde tek taşımla bırakıp İngiltere’ye giden herif geri döndü. Evrene fazla yükleme yapınca böyle garip şeyler de yapıyor demek ki. Yine olan bana oldu, ne halt yiyecem ben yaa?
Etrafımdakiler, isteyecekleri bir şey olduğunda ‘secret, karma, evrene mesaj atma’ hadiselerini konuşup duruyor. Bense, ‘sevdiğini serbest bırak dönerse senindir, dönmezse en adi heriftir’
klişesini bile anlamakta zorlanan kaderci bir insandım. Ta ki uzun süredir manita olaylarına girememe durumuma bir çare bulamayana dek. Denemekle bir şey kaybetmem diyerek evreni yanıltmaya karar verdim! Daha doğrusu artık vermek zorundaydım, çünkü bir odada kedimiz Abdüş kızgınlık dönemine girmiş bas bas bağırıyor “Bana dişi bulun, battaniyelere halleniyorum” diye, diğer odada ben ağlıyorum.
Hayali sevgili
İşten, eşten, evden yenisini bulmadan ayrılmayacaksın! Ne kadar acımasız olsa da kural bu, paranın parayı çekmesi gibi erkek erkeği çekiyor olmalı. Bir sevgilin varken etrafın yakışıklılarla dolup taşıyor. Ne zaman ayrılıyorsun adamlar aynı anda yok oluyor. Bir süre evrene yanlış sinyal vermeye çalıştım. Arkadaşlar aradığında, “Aşkitomlan film izleyeceğiz bebişim, gelemem” falan dedim. Amacım sevgili varmış gibi davranırken bir yandan evrenin bana kısmet yollaması, hadi onu yapmadı diyelim sevgilimin aslında olmadığını görünce kafası karışıp “Anaaa bu kızın manitası vardı yahuu” diyerek bana tez elden bir tane ilik yollaması.
İç çamaşırı çekmecesi
Bir gün seks yaparım umuduyla alıp, çekmecenin en güzel köşesine koyduğum bütün çamaşırları giydim. Tabii kotun altına giydiğim fırfırlı tangalar gün boyu beni rahatsız etti, zırt pırt tuvalete gidip onu parçalamak isteğiyle yanıp tutuştum ama yapacak bir şey yok
Büyük konuşmak
Atalarımızdan öğrendiğim en acı deneyim, büyük konuşmamak gerektiğidir sanırım. Iyy, mıyyy diye ne dediysem başıma gelip duruyor çünkü. Üniversitede “O şaşı göbekli malın bile sevgilisi var, bir milyon gönlüm olsa birini vermem” dedikten bir ay sonra çocuğa sırılsıklam aşık olup, dört sene ilişkide kalıp, bir sene nişanlı kalmamla bu durumu teyit ettim! Büyük konuşma olayı gerçekten var. O yüzden konuşacağım şeyleri tek tek seçiyorum artık. Misal, “Murat Boz’la ıssız bir adaya düşsek, muzlara sarılırım adamla olmam.” Oysa içimden geçenler, ıssız ada, Hindistan cevizi aromalı kremler, hamak ve Mavi Göl filmi. Diğerlerinden olmasa bile bu olaydan acayip umutluyum kesin bir şeyler olacak.
Bunlar dışında, geçmiş geçmişte kalmıştır hadisesi var. Geçmişi düşünmekten geleceğe adapte olamıyor insan, o kadar çok eskilere bağımlı yaşıyorsun ki yeni geleni istesen de fark etmiyorsun. Bana eski sevgililerimi hatırlatan bütün anıları yırttım attım, lisede gönderilen SMS’leri bile bir deftere yazacak kadar psikopatlaşmış bir bireymişim meğersem. Takriben üç haftalık bir evreni kandırma olayının sonuçlarını şak diye aldım. Ama biraz fazla yüklenmişim sanırım. Şu an bir sevgilim var ve adamı bulduğum an, beni elimde tek taşımla bırakıp İngiltere’ye giden herif geri döndü. Evrene fazla yükleme yapınca böyle garip şeyler de yapıyor demek ki de yine olan bana oldu ne halt yiyecem ben yaa! Bir tarafta yenisi, diğer tarafta aylardır dönse diye beklediğim eskisi. Aylarca arama sorma, tam ben birini buldum derken çık karşıma. Bir işim de düzgün gitse memelerimi kesecem yemin ederim!
Yazının Norma’sı:
Murphy amcamın yaramaz, sevimsiz, lanet oğlu gibisin yemin ederim. En önemli puzzle parçasını yutup, hayatımın ortasını boş bırakıyorsun her seferinde!