Magazin programlarından birini izliyorum, korku filmi müziği gibi bir müzik giriyor, aha diyorum biri birini öldürdü herhalde sonra havuzdan bir kadın çıkıyor, havuzda kesti adamı demek ki diye düşünüyorum. Bütün tahminlerimde perforede duyduğum iğrenç metinle yanıldığımı anlıyorum. Olay sadece Gülben Ergen’in bacaklarıymış
Kadıncağızı sanki havuzdan çıkarken değil de çoluğunu çocuğunu kör bıçakla kesip lahmacun yaparken yakalamışlar. ‘İşte o dehşet anları’, ‘Birazdan izleyeceğiniz görüntüler kanınızı donduracak’ ne demektir yahu, alt tarafı üst bacak. Neymiş bacakları selülit doluymuş, ne cesaretle havuza girebilirmiş. Şöyle fotoğrafları çeken adamın, yanında gereksiz gereksiz konuşan adamın tipini öyle bir merak ediyorum ki, bir üst bacak için demediğini bırakmayan adamların tipleri Brad Pitt gibi bir şey olsa gerek.
Ya kadınlara ne demeli?
Hadi basını geçtim, kendi bacağının ölçüsüne bakmadan kadının selülitlerine laf söyleyen kadınlara ne demeli? İnsanlara hakaret etmek için pusuda bekliyormuşuz. Biri rezil olsa da tekme atsak diye sabırsızlanıyormuşuz meğer. Öyle ki kadını gidip evinden alıp vuracaklar havuza girdiği için. Ağızlarından salya aka aka, kinlerini klavyeye vura vura nefretlerini saçıyorlar. İnsan düşmanına yazmaz o sözleri yemin ederim.
Topu topu en fazla 25 sene toplumun dayattığı güzellik sınırında olabileceğiz de bunun için mi bunca hakaret. İnsanı bedeninden vurmak ne demek hem? Yaptığı albüme, programa, yazdığına, çizdiğine laf söylemek yerine özel hayatıyla, bacağına hakaret ederek yerle bir etmenin anlamı ne demek? Çok saçma ve yersiz geliyor, hatta buradan vuruldukça o insanlara karşı daha bir sempati besliyorum ben. Mazlumun yanında olma dürtüsü olsa gerek ama mazlum olunacak bir konu bile ortada yok, sinir bozan yanı bu sanırım.
Bu sanatçılar özel hayatına dikkat etmeli mavrasına da katılmıyorum ben. Kadının ya da adamın sesi güzel diye sırf kocasından boşanamayacak mı ya da kavga etmeyecek mi birileriyle, sevgilisinden sırf canı istedi diye ayrılamayacak mı yani. Topluma kötü örnek oluşturacak hareketler arasında bunlar yer alıyor da fellik fellik bunları ortaya çıkartıp herkesin önüne atanlar çok mu namuslu ya da çok mu doğru sayılıyor acaba.
Plaja inmek işkence gibi
Ben de yalnız nasıl dolmuşum Gülben Ergen’in bacakları mevzusunda. Dolmam çok normal kadında ki bacaktan bende de var, hatta etrafımda kim varsa bu sorunla uğraşıyor. Çürük dişim için bir şey yapmayan ben, portakal kabuğum için almadığım krem yok. Öyle ki kremlere, salonlara onca para döküyorum sonra tatili neyle yapacağımı kara kara düşünüyorum. Pareonun modası geçeli seneler oldu ama gel gör belime bağlamadan çıkamıyorum, plaja inmek işkence gibi geliyor bana. Şezlongda öğlen yemeği yerken yan taraftakilerin “Daha nerene yiyeceksin ayı?” dediğini zannediyorum, onca güzel fındık poponun arasından meyve suyu almaya giderken sanki sadece bana bakacaklarmış gibi geliyor. Balık etlilik bir özür gibi olmaya başladı. Zaten canımızın istediğini giyemiyoruz, yiyemiyoruz bari bırakın şurada rahat rahat tatilimizi yapalım, insanın canını sıkmayın yeter. Sıfır beden modası sen de bit artık gözüm ya, açlıktan gözüm dönüyor, alnımdan damarlarım sinirden pıt pıt atıyor.
Yazının Norma’sı:
Bacaklarına havuçlu, kakaolu faktörsüz sütleri ve yağları boca edip; yüzüne 50+ faktörlü kremi sürmeyen bizden değildir. Ayrıca denizde ya da havuzda kimseye çaktırmadan göbişine çat çat suyu vurmayan da bizden değildir.