Prof. Dr. E. Murat Tuzcu

Prof. Dr. E. Murat Tuzcu

murat.tuzcu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yüksek kan basıncını, halk arasındaki adıyla tansiyonu o kadar sık duyuyoruz ki, bir çok kişi bunu bir hastalık değil de saçımızın beyazlaşması, cildimizin kırışması gibi yaş ilerledikçe herkesin başına gelen, hayatın arzu edilmeyen ama kaçınılmaz bir parçası olarak kabullenmiş durumda. Yüksek kan basıncı yurdumuz için de önemli bir halk sağlığı sorunu. Bilim ilerledikçe görüyoruz ki artık bu yaygın hastalığı ciddiye almanın zamanı geldi. Türkiye’de yapılan TEKHARF adlı araştırma, yaş ilerledikçe kan basıncının arttığını gösterdi. 50 yaşındaki kadınlarımızın yarıdan fazlası yüksek tansiyonlu, erkekler de pek onlardan geri kalmıyor.

Yüksek tansiyon Kimde yok ki




Sessiz katil
Uzun süre hiç ama hiç belirti vermeyen yüksek tansiyon çoğu kişide geç fark edilir. Yıllarca tedavi edilmeden ilerlediği için yalnız kalbimize değil, tüm damarlarımıza, damarlarımızın beslediği diğer organlarımıza da zarar verir. Damar sertliğinin oluşmasında ve ilerlemesinde önemli rol oynar. İnmelerin en önde gelen nedeni yüksek tansiyondur. Böbrek yetersizliğinin en önemli nedenlerinden biridir. Diyalize muhtaç olanların büyük bölümü, bu duruma yüksek kan basıncı sonucu gelmiştir.
Başka bir sağlık sorunu olmasa da tansiyonu yüksek olanların hayatı tehlikededir desem inanır mısınız?
25 yıl önce yapılan büyük bir araştırmada bu tehdidin gerçek olduğu anlaşıldı. Daha önce bilinen hiçbir kalp hastalığı olmayan 350 bin’den fazla kişinin tansiyonu ölçüldü. Yaşları 35 ile 57 arasında olan bu insanlar altı yıl boyunca izlendi. Büyük tansiyon 130 mmHg’nin üstüne çıkınca ölümlerin az da olsa artmaya başladığı görüldü. Hele tansiyon 140’ın üzerine çıkarsa risk daha da artar.


Yüksek tansiyon Kimde yok ki




Yüksek tansiyon ve kalbimiz
Yüksek tansiyonlu kişilerde görülen ölümlerin bir kısmı inme sonucu olsa da önemli bir bölümünden kalp hastalıkları sorumlu. Yüksek tansiyonun kalbi nasıl etkilediğini 6 ay önce anlatmıştım. Bu konuda gelen soruların çokluğu nedeniyle biraz daha ayrıntılı olarak tekrar etmekte yarar olduğunu düşünüyorum.
20 yıl önce, kalp sağlığı denilince, kalbin iyi kasılıp kasılmadığı en önemli kaygımızdı. Yeterince kasılıp içindeki kanın en az yarısını aorta attığını gördüğümüz zaman kalbin işlevini yerine getirdiğini düşünürdük. Halbuki, her kalp atışında yeterince kanın vücuda pompalanabilmesi, sol karıncığa ne kadar kan dolduğuna bağlı. Sol karıncığın kanla dolması, kalbin iyi kasılması kadar önemli.
Yüksek tansiyon, kalbe, bu işlevini doluşunu - zorlaştırarak zarar verir.


Balon mu, futbol topu mu?
Sol karıncığı, sağlıklı kalpteyse balona, yüksek tansiyonlu kişideyse futbol topuna benzetebiliriz. Balonu üfleyeyip, hiç zorlanmadan şişirebiliriz. Oysa, üfleyerek bir futbol topunu şişirmek için epey zorlanırız. Normal kalpte, sol kulakçıkta biriken kan, mitral kapağından geçip basit bir üflemeyle şişen balona benzer. Genişleyen sol karıncığı rahatlıkla doldurur. Eğer sol karıncığın kası kalınlaşıp esnekliğini kaybetmişse, bir balona değil, futbol topuna benzer. Futbol topu nasıl kolayca şişmiyorsa, sol karıncığın dolması da güçleşir. Rahatça kalbin alt odasına akamayan kan, üst katta birikir, sol kulakcığın basıncı yükselir.
Mutfak lavabosundan su rahatça akamazsa, su basıncı yükselir. Su önce lavaboya geri gelir. İşler daha kötüye gidince, lavobodan taşan su, önce mutfak tezgâhına, sonra mutfağın döşemesine yayılır. Önü alınmazsa, bütün evi su basabilir. Kalbimizdeki basınç değişiklikleri, mutfaktaki lavoboya benzer.
Hatırlıyacak olursak; sol kulakcığa kan, akciğerlerden geldiği için, yüksek basınçlı kanın giderek birikeceği yer de haliyle akciğerler olacaktır. Geri tepen kan, akciğerlerde havanın bulunması gereken keseciklere dolar. Bir süre sonra ne kadar derin soluk almaya çalışsak da akciğerlere yeterince hava dağılamadığından nefes darlığı sorunumuz baş gösterir.


Yüksek tansiyon Kimde yok ki



Kalbiniz halterci olmasın
Peki, yüksek tansiyon nasıl oluyor da kalp kasını kalınlaştırıyor? Bunu bir örnekle anlatmaya çalışalım:
Hiçbir zaman bir iki kilodan fazla ağırlık kaldırmayan birinin kol kasları dolgun ve kuvvetli olsa da pazuları büyümez. Buna karşılık, ağır bir halteri sık sık kaldıran adamın pazuları hayli gelişmiş, bir diğer değişle kol kasları kalınlaşmıştır. Sol karıncık, normal kan basıncına karşı kasılınca kalp kası kuvvetini korur, ama kalınlaşmaz. Yüksek tansiyona karşı kasılan sol karıncığın duvarı ise zamanla kalınlaşır. Kalınlaşmanın yanı sıra, kasın esnekliği de azalır. Böylece, çocuk balonu değil, futbol topuna benzer hale gelir.
Yıllar boyunca, sessiz sedasız bu artmış yük altında çalışan kalbimiz, bir gün gelir yorulur, “yetti gari” der. İşleri bu raddeye getirmeyip, düzenli ve etkili tedaviyle yüksek tansiyonu kontrol altına almak mümkün. Bunu nasıl başaracağımızı ileride ele alacağız.


Yüksek tansiyon Kimde yok ki