Avrupa Kardiyoloji Derneği’nin geçen hafta 134 ülkeden, 30 bin katılımcıyla Münih’te yapılan toplantısında sunulan bir bildiri hararetli tartışmalara yol açtı. Kalbin büyük bölümünü besleyen sol ana damarda veya kalbin üç damarının üçünde de darlık olan hastalara bugüne kadar baypas ameliyatı tavsiye edilirdi. Bu darlıklar stent takarak açılsa, acaba baypas ameliyatı kadar etkin olur mu diye soran araştırmacılar, cevap bulmak için, yaygın ve ağır darlıkları olan 3075 hastayı taradılar. 62’si Avrupa, 23’ü ABD’de olan 85 merkezde anjiyo filmleri bir kardiyolog ve bir kalp cerrahı tarafından incelendi. 1800 hastanın iki yöntemle de tedavisinin mümkün olduğuna, 1077 hastanın damarlarına stent takılamayacağına, 198 hastada ise ameliyatın imkânsız olduğuna karar verildi. 1800 hasta kura ile (randomizasyon yöntemi) ya stent ya da baypas ameliyatına sevk edildi. Yeniden daralma riski daha az olduğundan sadece ilaç kaplı stent kullanıldı (Resim1).
Bir yıllık takipte, kimin kalp krizi veya inme geçirdiği, kaç kişinin öldüğü, kimlere yeni darlıklar için müdahale gerektiği kaydedildi. Bu olumsuzluklardan herhangi birinin olma riski stentle tedavi edilenlerde yüzde 18, ameliyat olanlarda ise yüzde 12 idi. Verilere biraz daha yakından bakınca, iki tedavi yöntemi arasında ölüm ve kalp krizi riski açısından anlamlı bir fark olmadığı görülüyor. Aradaki yüzde 6’lık farkın tek nedeni, stent hastalarında 1 yıl içinde tekrar müdahale ihtiyacının, baypas hastalarından daha fazla olması. Buna karşılık, inme riski stent grubunda daha düşük bulundu. Baypas olan her 45 hastadan biri ameliyattan sonra inme geçirirken, bu risk stent takılanlarda 170’de 1 idi.
Kalp cerrahlarına göre
Cerrahlar kalp damarlarında yaygın darlık ve tıkanıklıkları olan 3075 hastanın yüzde 35’inde, stent tedavisinin teknik olarak mümkün olmadığını, tek çarenin ameliyat olduğunu söyleyebilirler. Birçok hastada stentle tedavi mümkün olsa da, her 5-6 hastadan birinde ikinci bir müdahale gerekeceğini vurgulayabilirler. En önemlisi 1 yıllık takip, kesin ifade kullanmak için, çok kısa diyebilirler.
Kardiyologlara göre
Kardiyologlar ise, bugüne kadar baypas ameliyatından başka tedavi seçeneği olmayan hastaların büyük bölümünün stentlerle güvenli bir şekilde tedavi edilebileceğinin kanıtlandığına dikkat çekebilirler. İşlem sırasında veya sonraki 1 yıl içinde, ne kalp krizi ne de ölüm riskinde bir artış olmadığını, inme riskinin ise ameliyata göre daha az olduğunu savunabilirler. Stent tedavisinden sonraki bir yıl içinde ikinci bir anjiyografi ve balon anjiyoplasti daha sık olarak gerekse de, ameliyatın sıkıntı ve zahmetini, nekahat döneminin uzunluğunu hesaba katarak, ameliyattan ziyade stentleri tavsiye edebilirler.
Son söz
İlaç kaplı stentlerle yapılan tedavilere, daha önce kapalı olan kapılar aralanmakta. Lakin, henüz son söz söylenmiş değil. Bir yıllık takip çok kısa. Bu araştırmadaki hastalar en az 5 yıl yakından izlenecekler. İlerki yıllarda edinilecek bilgiler ve devam etmekte olan benzer çalısmalardan çıkacak sonuçlar, doktorlara, karar vermelerinde yol gösterecek daha sağlam deliller sağlayacak.
Türk Kardiyoloji Derneği
Avrupa Kardiyoloji Derneği 1950 yılında 12 ülkenin temsilcilerince kuruldu. 1963’te kurulan Türk Kardiyoloji Derneği ise bir yıl sonra bu kuruluşun üyesi oldu. Başta kardiyologlar olmak üzere, kalp damar hastalıklarının çeşitli alanlarından 1600’den fazla üyesi olan derneğimizin Münih’teki toplantıya katılımı çok yoğundu. Türkiye’den birçok katılımcının yanı sıra 60’ın üzerinde, orjinal bilimsel araştırma sunan, oturum başkanı ve konuşmacı olarak sempozyumlarda yer alan bilim insanlarımız vardı. Türk Kardiyoloji Derneği, yurttaşlarımızı daha sağlıklı kılabilmek için evrensel doğruların ışığında, ülkemizin özgün şartlarını da göz önüne alarak çalışıyor. Yurt içinde ve dışında birçok resmi ve özel kuruluşla işbirliği yaparak kalp-damar hastalıklarının önünün alınması için bir güç koalisyonu oluşturmuşlar.
Türk doktorlarının Avrupa’daki başarısı
Çok gurur verici olan bir diğer konuya daha değinmek istiyorum. Bu yıl yapılan seçimlerde 52 ülkenin üye olduğu Avrupa Kardiyoloji Derneği’nin liderlik kadrosuna Türkiye’den 5 kişi seçildi. Bu büyük uluslararası derneğin başkan ve diğer yöneticilerinin seçiminde belirleyici rol oynayan, aday gösterme komitesine, Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı profesör doktor Çetin Erol, damar sertliği çalışma gurubu başkanlığına profesör doktor Lale Tokgözoğlu, yüksek tansiyon çalışma gurubu başkanlığına profesör doktor Serap Erdine, kalp kapak hastalıkları çalışma grubu çekirdek üyeliğine profesör doktor Esmeray Acartürk, kalp-damar hastalıkları hemşireleri konseyi yönetim kurulu üyeliğine doçent doktor Füsun Şenuzun seçildi. Geçmişte Avrupa Kardiyoloji Derneği’nin başkan yardımcılığına kadar yükselmiş olan profesör doktor Ali Oto, Avrupa’daki tüm kardiyologların yeterliliklerinden sorumlu üst konseydeki üyeliğini sürdürüyor. Bu gurur verici tablonun en güzel yanı da Türkiye’nin yetiştirdiği 4 bilim kadınının Avrupa’da böylesine önemli önderlik görevlerine seçilmiş olmaları. Bu başarılara tanık olunca aklım eskilere gitti. Yarım asır önceden başlayıp, kalp-damar hastalıklarıyla uğraşan hekimlerin örgütlenebilmeleri ve uluslararası ilişkilere girebilmeleri için fedakarca çalışmış olan birçok eski hocamı, çoğu arkadaşım olan meslektaşlarımı şükranla andım.Türk Kardiyoloji Derneği, kurucularını gururlandıracak bir başarıyla, bilim üretimine ve sürekli eğitime destek olmayı ve mesleki dayanışma çabalarını üst düzeye çıkarmışlar. Kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum.
İlaç Kaplı Stentler
İlaç kaplı stent yerleştirildikten sonra, ilacını yavaş yavaş damar duvarına sızdırır. Yalın metal stentler takıldıktan sonra vücudumuz tellerin üstünü bir örtüyle örtüp kanın metalle temasını önler. Lakin, her 5 veya 6 hastadan birinde stentin içini kaplayan yeni doku çok fazla olup damarı yeniden daraltır. Oysa, yalın yerine ilaç kaplı stentler kullanıldığında damar duvarına sızan ilaç yeni doku oluşumu bastırır. Böylece damarın yeniden daralma riski çok azalır. İlaç kaplı stentlerde yeniden daralma 20 kişiden birinde görülür. (Geçen hafta yazıya eşlik eden grafiğin üçüncüsü olması gereken bu görseli şimdi yayınlıyoruz. Özür dileriz.)